3 Kasım'da anti-demokratik seçim yasası ve müdahaleler sonucu halk iradesinin
önemli bir kesiminin temsil edilmediği bir Meclis yapısı ortaya çıkmıştır.
Seçim sonuçlarının ortaya çıkardığı olguların başında, halkın İMF'ci hükümet
partilerini sandığa gömmesi gelmektedir.
Yargı ve yürütme kaynaklı bütün
engelleme girişimlerine ve eşitsiz koşullarda seçim yarışına zorlanmasına
karşın DEHAP çatısı altında seçimlere katılan Emek, Barış, Demokrasi Bloku 3
Kasım seçimlerinden birleşenlerinin bir önceki seçimde aldığı oyları arttırarak
çıkmıştır.
DEHAP 1 milyon 960 bin seçmenin oyunu almış, miting meydanlarında
ise bu sayının birkaç katı emekçiyi toplamayı başarmıştır. Emek, Barış,
Demokrasi Bloku'nun seçim çalışmalarına onbinlerce kadın aktif bir şekilde
katılarak, demokrasi ve özgürlük mücadelesindeki belirleyici rollerini dosta
düşmana göstermiştir.
13 ilde birinci parti olan ve yüzde 6.2 oranında oy
alan DEHAP, anti-demokratik yüzde on barajı nedeniyle Meclis'e girememiştir.
Esasen 12 Eylül Cuntası tarafından getirilen yüzde on barajı, sistem partileri
için de engel teşkil etmesine karşın sadece DEHAP'ın Meclis'e girmemesi için
indirilmemiştir.
Emek, Barış ve Demokrasi Bloku'nu oluşturan partiler ve
gruplar bir taraftan Meclis'e girmeyi hedeflerken, daha da önemlisi Kürt ve Türk
emekçilerinin birliği ve kardeşliğini sağlamak ve birlikte mücadeleyi
ilerletmeyi hedeflemişlerdi. Seçim sürecinde DEHAP bu birliği özlenen biçimde
gerçekleştiremese de, birlik için çok önemli adımlar atılmıştır.
Sermaye
cephesinin iki partili Meclis düşü antidemokratik seçim yasası sonucu "nihayet"
gerçekleşmiştir. Ancak, Meclis'te biri iktidar, diğeri muhalefet olan iki ayrı
parti değil, gerçekte program ve uygulamalarıyla IMF'ci ve savaş yanlısı olan
tek bir parti olacaktır.
AKP'nin ABD, AB başkentleri ve dünya finans
merkezleriyle sürdürdüğü, seçimler öncesinde "gizli", seçimlerden hemen sonra
ise açık görüşmeler, kurulacak hükümetin bir İMF ve savaş hükümeti olacağını
göstermektedir. AKP Hükümeti'nin icraatı ekonomik krizi daha da derinleştirecek,
Türkiye'yi Ortadoğu'da savaş batağına sürükleyecektir. CHP ise Hükümet'in bu
politikalarına koltuk değneği olacaktır.
Türk, Kürt tüm milliyetlerden emekçi
Türkiye halkı parlamenter sistemin klasik Meclis içi iktidar - muhalefet
ilişkileri bakımından bile "muhalefet"siz bir Meclis yapısıyla karşı karşıyadır.
Emekçiler ve halk örgütlenip mücadele ettiği oranda bu saldırıları
püskürtebilecektir. Hak ve talepleri için mücadele eden emekçilerin ve halkın
örgütleneceği gerçek muhalefet odağı Emek, Barış, Demokrasi Bloku'dur.
Seçim
sürecinde DEHAP'ın çalışmalarına katılan, mitinglerinde taleplerini haykıran
milyonlarca emekçi, kadın ve genç, halkın gerçek temsilcisinin ve gerçek
muhalefetin Emek, Barış ve Demokrasi Bloku olduğunu kanıtlamıştır.
Emek,
Barış ve Demokrasi Bloku'nu oluşturan parti ve örgütler seçim çalışmalarını
olumlu yanlarının yanı sıra hata ve zaafları ile de değerlendirecek ve
önümüzdeki süreçte zaaflarından arınarak halkın muhalefet cephesi olarak
mücadeleye devam edecektir.
DEHAP ÇATISI ALTINDA SEÇİMLERE KATILAN EMEK-BARIŞ-DEMOKRASİ BLOKU
BİLEŞENLERİ
Halkın Demokrasi Partisi (HADEP), Emeğin Partisi (EMEP),
Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP), Sosyalist Emek Hareketi (SEH), Devrimci
Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), Ürün Sosyalist Dergi, Toplumsal Özgürlük,
Anti-Kapitalist, İşçi Mücadelesi, Direniş, Gerçek, Sosyalist