Tarih: 29.9.2006 |  Haberler
Kamuoyuna ve sendikalara duyuru!

SENDİKAL DÜŞMANLIK ANCAK SERMAYEYE YARAR!
YAŞASIN EMEKÇİLERİN BİRLİĞİ!
YAŞASIN İŞYERİNDE, SENDİKADA, ÜLKEDE BİRLİK!
YAŞASIN SENDİKAL DAYANIŞMA!
YOLUMUZ İŞÇİ SINIFININ YOLUDUR!
     
Türkiye işçi sınıfının sendikal örgütlenmesi içinde belki de "emekçi" tanımını en fazla hak eden kesimini örgütleyen TÜMTİS ve NAKLİYAT-İŞ arasında yaşanan gerginlik, bugün ölümlerle sonuçlandı.

Biz burada sosyalist, devrimci sorumluluğumuzu gösteriyor ve eylemlerine katkı sunduğumuz, örgütlenmelerinde yer aldığımız, sendikal eğitimlerine katıldığımız her iki sendikamızı da sağduyuya davet ediyoruz.

Çağrımızı yaparken kimin haklı veya kimin haksız olduğunu sormuyoruz. Çünkü, işçi sınıfı örgütlerinin sermaye karşısında sıkılı bir yumruk gibi durmasının şart olduğunu biliyoruz. Böl ve yönet taktiğini uygulayan burjuvazinin koyduğu yüzde on barajının yanısıra, sayısı 28'i bulan işkolları ayrımının bugün yaşadığımız tüm olumsuzlukların temelini attığını biliyoruz.

Ülke çapında yüzde beşlere düşmüş bir sendikal örgütlülüğün Türkiye işçi sınıfının önünün açılmasında büyük bir engel olduğunun farkındayız. Bu kapsamda tüm örgütlenme hamlelerinin içinde ve yanı başında yer almaya gayret ediyoruz. Her iki sendikamızın güçlerini artırmak üzere yetki başvurusunda bulunmalarını da saygıyla karşılıyoruz.
 
Ancak, bizim kabullenmeyeceğimiz tek şey varsa, o da sendikal bir örgütlenmeyi gerçekleştirmek için sınıf kardeşleri arasında kavga çıkartmaktır. Kavga, sermayeye karşı verilir. Kavga, burjuvaziye karşı verilir. Kavga sınıf düşmanlarına karşı verilir. Kavga eşitlik için, hürriyet için verilir.

Hiçbir sendikal örgütün, işçi sınıfı örgütünün sermaye sözcülerinin eline malzeme verme hakkı yoktur; olamaz. "Bu sendikalar arasındaki rant kavgasıdır" sözünün sarfedilmesi bile tek başına bundan sonraki örgütlenme hamlelerimizin önüne engel çıkartacaktır.

Yaşananların muhasebesini yalnızca bu iki dost örgütümüzün değil, herkesin vermesi gerekiyor. İlkesizce, sırf örgütlenmeye odaklı bir sendikal çalışmanın yürümeyeceği bir kez daha görüldü. Sınıf ve kitle sendikacılığı ilkelerinden sapıldığında geriye bir tek koltuğu amaçlayan çabalar kalmakta. İşçi sınıfının öz örgütlerinin müdahalesi olmaksızın yürütülen sendikal çalışmanın kanlı mafya hesaplaşmalarından bir farkı kalmamaktadır.

Tüm bu nedenlerle, ilk etapta her iki sendikanın da yöneticilerinden talebimiz sorunu konuşarak, barış içinde ve işçi sınıfı terbiyesine uygun halletmeleridir. Yöneticiler, bu yaşananları bir kan davasına dönüştürmeme görevini üstlenmelidir. İkinci adımda, sorunun asıl kaynağı tespit edilmeli ve derhal gerekenler yapılmalıdır.

Ambar işçileri yalnız değildir. İşçi sınıfı sahipsiz değildir. İşçi sınıfı içindeki ayrık otlarını temizlemeyi her zaman başarmıştır; bu kez de temizleyeceğinden kimsenin kuşkusu olmasın.

İşçi arkadaş, unutma! Sendikal düşmanlığın sana hiçbir yararı olmaz. İşçilerin kavgası senin ekmeğini küçültür. Senin kardeşine düşman olman patronu büyütür.
     
YAŞASIN İŞÇİLERİN BİRLİĞİ
     
ÜRÜN SOSYALİST DERGİ