Eşitlik ve özgürlük uğruna sayısız can düştü bu
topraklara. Kurtuluş Savaşı'nın en ateşli günlerinde ülkeyi kurtarmak,
emperyalizm denen vahşi canavarı söküp atmak, bağımsız, özgür, barış dolu bir
ülke, yeni bir dünya kurmak için yola çıkmıştı Mustafa Suphi ve arkadaşları.
Sayıca çok sayılmazdılar henüz.
Ama onları umutla bekleyen koca bir halk vardı. Ve tereddüt
etmediler yola koyulurken; çünkü komünisttiler. Ekim devriminin kızıl güneşi
içinde doğan TKP'nin kurucuları, tehdit ve provokasyonlara aldırmadan Trabzon'a
kadar gelmeyi başardı. Ancak Türkiye burjuvazisi tarafından hazırlanan kanlı
bir senaryo ile 1921 yılının 28 Ocakı'nı 29'a bağlayan gece tam 15 kızıl
karanfil, 15 yiğit komünist Karadeniz açıklarında korkakça katledildi.
Merkezi hükümet derin bir soluk aldı. Patronların,
sömürücülerin iktidarını kurmak için artık engel kalmamıştı. İzmir İktisat
Kongresi'nden başlayarak bu gerçek açıkça dillendirildi, hükümet programlarına konuldu.
On binlerce insanımızı katleden emperyalist devletler artık Türkiye için model
alınacak "uygar" batı devletleriydi. Kurtuluş savaşında silah ve mühimmat
yardımı yapmış komşu Sovyetler Birliği baş düşman, Antep köylüsüne silah sıkmış
Fransız silah tüccarı, İstanbul'u işgal edip Boğaz'ı yağmalamaya kalkmış
İngiliz banker ise kutsal müttefik olmuştu. Daha sonraki yıllarda ise Amerika
Birleşik Devletleri; Sovyetler Birliği ve halk demokrasilerine karşı yürütülen
karanlık savaşta en büyük dost olacaktı.
Sene 2007, On beşlerin katlinin üzerinden tam 86 yıl geçti.
Dünyada pek çok değişiklik oldu. Ama malesef on beşleri katleden zihniyet halen
ülkemizde iş başında. Kara Deniz'in karanlık sularında katledilen
devrimcilerden, Deniz Gezmiş'e, Mahir Çayan'a, Mustafa Asım Hayrullahoğlu'na ve
oradan günümüze gelene kadar politik cinayetler, katliamlar hiç eksik olmadı
başımızdan. Ancak yapılan tüm saldırılar, katliamlar bir şeyi değiştiremedi. O
da devrimci irade ve bilinç!
Bu ülkenin geleceği olarak aynı irade ve bilinçle On Beşlerin yolundan yürümeye devam
ediyoruz. Bize ışık olan anılarını yaşatmak ve onları unutmamak ise her
devrimcinin görevi. İşte bu bilinçle 28
Ocak 2007 Pazar günü TKP'liler olarak buluşuyoruz. Ve diyoruz ki: "Haydi! Dünü
bugüne bugünü yarına bağlayalım! Evet 15'leri anma gecesinde İstanbul Taksim'de
bulunan TMMOB Makina Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi binasında saat 18:00'de
başlayacak etkinlik ücretsiz olup tüm dostlarımız davetlidir.
Anma Programı
18:00 Açılış
18:15 Panel:
"Mustafa Suphiler ve Emekçilerin Birlik Sorunu : İsmail Kaplan ,
Öğretim Üyesi"- "Sendikalar ve Sol : Süleyman Üstün, Sendika Eğitimcisi"
19:45 Çay Arası
20:15 Şiir Dinletisi
20:30 Grup Güneşli Dünya
21:15 Kapanış