Avni Erakalın, Aydın Aydın, Ayhan Sarıoğlu, Ekrem Kandemir,
Haluk Kaşıkçı, Hamit Şindi, İbrahim Akseloğlu, Kadir Omurtay, Mehmet İçin, Metin
Yerlikaya, Necip İlgüz, Niyazi Çakır, Perihan Yerlikaya, Polat Durmuş, Tuncay
Tuna, Tuncer Çoşkun, Vacit Çelik, Yavuz Sabuncu, Yıldırım Sofuoğlu, Yusuf Tuna,
Zeki Özçelik, Zeki Özhoroz gibi bir çok işçi ve aydın ile Ürün Sosyalist
Dergi'nin çağrıcısı olduğu "TKP'liler buluşuyor! Dünü bugüne, bugünü yarına
bağlayalım. 15'leri anma gecesi" 28 Ocak 2007 Pazar günü saat 18:00'de Makine
Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.
Katılımın yoğun olduğu ve öğretim üyesi İsmail Kaplan ile
Sendika Eğitimcisi Süleyman Üstün'ün konuşmacı olarak katıldığı etkinlik farklı
bölge ve kurumlardan gelen temsilciler ve mesajlarla da zenginleşti. Gecede en
yaşlı komünistlerden Bekir Karayel de bir konuşma yaptı.
On beşleri anmak çalışmaktır: Hazırlıklar
Ne kadar iyisini yapsak, ne kadar büyüğünü yapsak azdı onlar
için. Biliyorduk, dün yüz binler yürüdü onların arkasından; yarın milyonlar
yürüyecek. Yarın milyonların yürüyeceğinin garantisini ise Boz Mehmet haykırıyordu
bizlere: "Mücadeleye devam zaferimizin teminatıdır!" Öyleyse durmak haramdı
bizlere. Başladı hazırlıkların en kardeşçesi, en hüzünlüsü, en coşkulusu
Gecenin tüm hazırlıkları çağrıcı kişilerin ve Ürün Sosyalist
Dergi'nin iç içe çabasıyla yürütüldü. Davetiyeler hazırlandı, afişler basıldı,
ilanlar verildi. Türkiye'nin belli başlı bölgelerine, dost kurum ve kuruluşlara
ulaştı afiş, davetiyeler ve ilanlar. Şehir dışından gelenler karşılandı,
ağırlandı. Gecenin her hazırlığı ilmek ilmek işlendi oya gibi. Hazırlıklara
katılan herkesin göğsünde on beş karanfil açıyordu, bu gurur ve coşku
arttırıyordu enerjimizi. Davetiye ve afişleri tasarlayanından, bastırıp
dağıtanına; arada çay ve yiyecek dağıtanından, film gösterisini hazırlayanına;
şiir okuyanından, türkülerimizi söyleyenine kadar herkesin gözleri
haykırıyordu: "TKP yaşıyor! Savaşıyor!" diye, yüreklerinin derinliklerinden
gelen sesle!
Saat 18:00. TKP'liler bir arada!
Salona herkesi heyecanlandıran bir kalabalık hakimdi. Geceye
çağrıcıların dışında da birçok işçi-emekçi ve aydın katıldı. Yetmemişti salon,
insanlarımızın bir kısmı ayakta kalmıştı. Salonda on beşleri katledenlere,
egemen sınıfların yürüttüğü baskı ve ihanetlerle dolu yok etme çalışmalarına
inat yediden yetmişe bir çok ilerici, devrimci ve komünist yer aldı. Emekçi
Hareket Partisi'nden (EHP) iki temsilci ve Edirne Birlik Dayanışma
İnisiyatifi'nden bir temsilci de katılanlar arasındaydı.
Geceye başta on beşler olmak üzere tüm devrim ve sosyalizm
şehitleri ile emperyalizme karşı yürütülen savaşlarda ölenlerin öldürülenlerin
anısına yapılan saygı duruşu ve Enternasyonal Marşı ile başlandı. Hep bir
ağızdan söylenen Enternasyonal'in ardından "eskimeyen tüfek" Bekir Karayel bir
konuşma yaptı ve ardından panele geçildi.
Yöneticiliğini arkadaşımız Selin Çalışkan'ın üstlendiği panelde öğretim üyesi İsmail Kaplan, Mustafa Suphilerden
günümüze kadar gelen süreçte emekçilerin birlik sorununu anlattı. Kaplan, "Suphiler
Bakü Kongresi'yle, bu topraklarda dağınık halde yaşayan, çalışmalar yapan
komünistleri bir araya getirmiş, TKP'ye ta başından ülkede yaygın bir eylemlilik
alanı yaratmıştır" dedi. Suphilerin, Türkiye'de gelişmekte olan işçi sınıfına
ulaşabilecek kanalları kurduğunu ve emekçilerin sosyalist mücadele uğruna seferber
olmalarının temellerini attığını belirten Kaplan; TKP'nin Türkiye topraklarında
büyük ilgi görmesi ve yaygınlık kazanmasından korkan burjuvazinin Karadeniz'de
öncüleri katlettiğini vurguladı. İsmail Kaplan, bu cinayetin TKP'nin önünü
kapatamadığını, büyümesini engelleyemediğini ve TKP'nin her kritik dönemde işçi
sınıfı ve emekçilerin birliği yönünde mücadelesini sürdürdüğünü ekledi. Bugün
de komünistlerin ve emekçilerin derlenip toparlanma sürecini hızlandırmasının
önemini belirtti.
Kaplan'ın ardından konuşmasını yapan Süleyman Üstün ise
sendikalar ve genel olarak emekçilerin hareketlenmeleri ile solun ilişkisini
ayrıntılı olarak irdeledi. Üstün, konuşmasında çok eskilere dayanan emekçi
hareketin gelişimini incelerken sınıf karşıtlıklarını net olarak ortaya koydu.
Ayrıca egemen burjuvazinin devlet/iktidar olanaklarına sahip olmasından ve
yasama süreçlerini belirlemesinden kaynaklanan gücünü işçi ve emekçilerin
karşısında nasıl acımasızca kullandığını vurguladı. İşçi sınıfının azimli bir
bilinçle önüne çıkan bütün engelleri aşabileceğinin altını çizdi.
On beşler yaşıyor! Savaşıyor!
Geceye
çeşitli kurum ve kişilerden mesaj yağdı. Başlatılan
birlik sürecini, mücadelelerle dolu tarihimizi ve elbirliğiyle
yaratacağımız
geleceğimizi selamlayan, İsveç, Berlin gibi yurt dışı ve Ankara, İzmir,
Mersin gibi ülkenin çeşitli bölgelerindeki Ürün
temsilciliklerinden, sağlık
problemleri nedeniyle aramamızda olamayan Ali Eriş 'ten,
Manisa'dakilerden, Batman'dakilere; Adıyaman'dakilerden
Zonguldak'takilere kadar çeşitli bölgelerdeki dostlarımızdan, TÜM-İGD
Genel Merkezi ile Ankara, İzmir, Mersin, Bodrum, Kastamonu, Eskişehir,
Dersim gibi şube ve temsilciliklerinden gelen mesajlar ve
katılımcılarla
zenginleşen gece, sunulan şiir dinletisi ve Grup Güneşli Dünya'nın
seslendirdiği emekçi ezgileriyle devam etti. Ardından izlenen belgesel
nitelikli film ve TKP marşıyla gece son buldu.
Geceyi örgütleyenler ve katılanlar el birliğiyle yaratılacak
geleceğimizi örgütlemeye, birlik ruhumuzu güçlendirmeye, birliğimizi
genişletmeye kararlı bir şekilde salondan ayrıldılar, Suphileri, on beşleri,
tüm şehitlerimizi "okulda, fabrikada, tarlada" yaşatmak, onlara layık bir kavga
vermek için