Tarih: 21.2.2007 |  Haberler
15'ler yarın kadar yakın! Yüreği bir atanlara!

Avni Erakalın, Aydın Aydın, Ayhan Sarıoğlu, Ekrem Kandemir, Haluk Kaşıkçı, Hamit Şindi, İbrahim Akseloğlu, Kadir Omurtay, Mehmet İçin, Metin Yerlikaya, Necip İlgüz, Niyazi Çakır, Perihan Yerlikaya, Polat Durmuş, Tuncay Tuna, Tuncer Çoşkun, Vacit Çelik, Yavuz Sabuncu, Yıldırım Sofuoğlu, Yusuf Tuna, Zeki Özçelik, Zeki Özhoroz gibi bir çok işçi ve aydın ile Ürün Sosyalist Dergi'nin çağrıcısı olduğu "TKP'liler buluşuyor! Dünü bugüne, bugünü yarına bağlayalım. 15'leri anma gecesi" 28 Ocak 2007 Pazar günü saat 18:00'de Makine Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi Toplantı Salonu'nda gerçekleştirildi.

Katılımın yoğun olduğu ve öğretim üyesi İsmail Kaplan ile Sendika Eğitimcisi Süleyman Üstün'ün konuşmacı olarak katıldığı etkinlik farklı bölge ve kurumlardan gelen temsilciler ve mesajlarla da zenginleşti. Gecede en yaşlı komünistlerden Bekir Karayel de bir konuşma yaptı.

On beşleri anmak çalışmaktır: Hazırlıklar
Ne kadar iyisini yapsak, ne kadar büyüğünü yapsak azdı onlar için. Biliyorduk, dün yüz binler yürüdü onların arkasından; yarın milyonlar yürüyecek. Yarın milyonların yürüyeceğinin garantisini ise Boz Mehmet haykırıyordu bizlere: "Mücadeleye devam zaferimizin teminatıdır!" Öyleyse durmak haramdı bizlere. Başladı hazırlıkların en kardeşçesi, en hüzünlüsü, en coşkulusu…

Gecenin tüm hazırlıkları çağrıcı kişilerin ve Ürün Sosyalist Dergi'nin iç içe çabasıyla yürütüldü. Davetiyeler hazırlandı, afişler basıldı, ilanlar verildi. Türkiye'nin belli başlı bölgelerine, dost kurum ve kuruluşlara ulaştı afiş, davetiyeler ve ilanlar. Şehir dışından gelenler karşılandı, ağırlandı. Gecenin her hazırlığı ilmek ilmek işlendi oya gibi. Hazırlıklara katılan herkesin göğsünde on beş karanfil açıyordu, bu gurur ve coşku arttırıyordu enerjimizi. Davetiye ve afişleri tasarlayanından, bastırıp dağıtanına; arada çay ve yiyecek dağıtanından, film gösterisini hazırlayanına; şiir okuyanından, türkülerimizi söyleyenine kadar herkesin gözleri haykırıyordu: "TKP yaşıyor! Savaşıyor!" diye, yüreklerinin derinliklerinden gelen sesle!

Saat 18:00. TKP'liler bir arada!
Salona herkesi heyecanlandıran bir kalabalık hakimdi. Geceye çağrıcıların dışında da birçok işçi-emekçi ve aydın katıldı. Yetmemişti salon, insanlarımızın bir kısmı ayakta kalmıştı. Salonda on beşleri katledenlere, egemen sınıfların yürüttüğü baskı ve ihanetlerle dolu yok etme çalışmalarına inat yediden yetmişe bir çok ilerici, devrimci ve komünist yer aldı. Emekçi Hareket Partisi'nden (EHP) iki temsilci ve Edirne Birlik Dayanışma İnisiyatifi'nden bir temsilci de katılanlar arasındaydı.

Geceye başta on beşler olmak üzere tüm devrim ve sosyalizm şehitleri ile emperyalizme karşı yürütülen savaşlarda ölenlerin öldürülenlerin anısına yapılan saygı duruşu ve Enternasyonal Marşı ile başlandı. Hep bir ağızdan söylenen Enternasyonal'in ardından "eskimeyen tüfek" Bekir Karayel bir konuşma yaptı ve ardından panele geçildi.

Yöneticiliğini arkadaşımız Selin Çalışkan'ın üstlendiği panelde öğretim üyesi İsmail Kaplan, Mustafa Suphilerden günümüze kadar gelen süreçte emekçilerin birlik sorununu anlattı. Kaplan, "Suphiler Bakü Kongresi'yle, bu topraklarda dağınık halde yaşayan, çalışmalar yapan komünistleri bir araya getirmiş, TKP'ye ta başından ülkede yaygın bir eylemlilik alanı yaratmıştır" dedi. Suphilerin, Türkiye'de gelişmekte olan işçi sınıfına ulaşabilecek kanalları kurduğunu ve emekçilerin sosyalist mücadele uğruna seferber olmalarının temellerini attığını belirten Kaplan; TKP'nin Türkiye topraklarında büyük ilgi görmesi ve yaygınlık kazanmasından korkan burjuvazinin Karadeniz'de öncüleri katlettiğini vurguladı. İsmail Kaplan, bu cinayetin TKP'nin önünü kapatamadığını, büyümesini engelleyemediğini ve TKP'nin her kritik dönemde işçi sınıfı ve emekçilerin birliği yönünde mücadelesini sürdürdüğünü ekledi. Bugün de komünistlerin ve emekçilerin derlenip toparlanma sürecini hızlandırmasının önemini belirtti.

Kaplan'ın ardından konuşmasını yapan Süleyman Üstün ise sendikalar ve genel olarak emekçilerin hareketlenmeleri ile solun ilişkisini ayrıntılı olarak irdeledi. Üstün, konuşmasında çok eskilere dayanan emekçi hareketin gelişimini incelerken sınıf karşıtlıklarını net olarak ortaya koydu. Ayrıca egemen burjuvazinin devlet/iktidar olanaklarına sahip olmasından ve yasama süreçlerini belirlemesinden kaynaklanan gücünü işçi ve emekçilerin karşısında nasıl acımasızca kullandığını vurguladı. İşçi sınıfının azimli bir bilinçle önüne çıkan bütün engelleri aşabileceğinin altını çizdi.

On beşler yaşıyor! Savaşıyor!
Geceye çeşitli kurum ve kişilerden mesaj yağdı. Başlatılan birlik sürecini, mücadelelerle dolu tarihimizi ve elbirliğiyle yaratacağımız geleceğimizi selamlayan, İsveç, Berlin gibi yurt dışı ve Ankara, İzmir, Mersin gibi ülkenin çeşitli bölgelerindeki Ürün temsilciliklerinden, sağlık problemleri nedeniyle aramamızda olamayan Ali Eriş 'ten, Manisa'dakilerden, Batman'dakilere; Adıyaman'dakilerden Zonguldak'takilere kadar çeşitli bölgelerdeki dostlarımızdan, TÜM-İGD Genel Merkezi ile Ankara, İzmir, Mersin, Bodrum, Kastamonu, Eskişehir, Dersim gibi şube ve temsilciliklerinden gelen mesajlar ve katılımcılarla zenginleşen gece, sunulan şiir dinletisi ve Grup Güneşli Dünya'nın seslendirdiği emekçi ezgileriyle devam etti. Ardından izlenen belgesel nitelikli film ve TKP marşıyla gece son buldu.

Geceyi örgütleyenler ve katılanlar el birliğiyle yaratılacak geleceğimizi örgütlemeye, birlik ruhumuzu güçlendirmeye, birliğimizi genişletmeye kararlı bir şekilde salondan ayrıldılar, Suphileri, on beşleri, tüm şehitlerimizi "okulda, fabrikada, tarlada" yaşatmak, onlara layık bir kavga vermek için