Bugün (13 Nisan 2007) Beşiktaş Adliyesi'nde bir hukuksuzluğun duruşması vardı. Geçen yılın Eylül ayında gözaltına alınan ve (gizlilik kararı alındığı için) hâlâ ne için suçlandıklarını dahi bilmeyen sendikacıların (Tekstil-Sen Genel Başkanı Ayşe Yumli Yeter, DİSK Limter-İş Genel Başkanı Cem Dinç ve Genel Sekreter Zafer Tektaş) da aralarında bulunduğu onlarca demokratik kitle örgütü çalışanı ve yöneticisi yargılanıyor. Yargılananlar kendilerini Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP) üyesi olarak tanımlıyorlar.

Bu insanlarımızı sevenler, aile yakınları, dostları, yoldaşları onların haksız yere tutuklandıklarına inandıkları için demokratik tepkilerini göstermek üzere Beşiktaş'ta barışçıl bir eylem planladılar. Ürün'ün, Birlik Dayanışma Hareketinin ve TÜM-İGD üyelerinin de aralarında bulunduğu çeşitli kurumlar da destek amacıyla sabah erkenden Beşiktaş'a gittiler. Aralarında yüzlerce aydının, yurttaşın, işçinin, sendikacının bulunduğu bu kitle, meşru ifade ve toplanma özgürlüğünü kullandı.

Ancak, polisin azgınca saldırısına maruz kaldılar. Polis, konuşmalar başlar başlamaz hiçbir hukukta yeri olmayan, yasalarda bulunmayan bir şekilde saldırdı ve yüzlerce çocuktan, yaşlıdan, kadın ve erkekten oluşan kitlenin üzerine önce gaz sıktı, sonra panikle kaçışmaya başlayanların ardından koşup coplarla vurmaya başladı. Önüne gelen kim olursa olsun bu gazdan ve coptan nasibini aldı. Onlarca insan gözaltına alındı.

Eyleme katılan Ürün, BDH ve İlerici Gençlik yandaşlarından hiç kimse gözaltına alınmadı. Ne var ki, atılan gazlardan dolayı saatlerce süren mide bulantısı ve kusma yaşandı.

Polisin uyguladığı bu zorbalık, egemenler tarihinin en azgın döneminde bile yurttaşlarımızın hak, hukuk, özgürlük, adalet ve eşitlik talebini susturamadı. Şimdi de susturamayacak.

Emniyet'in yaptığı bu insanlık dışı saldırı bizlerin eşitlik, özgürlük ve adalet talebini durduramayacak. Hiç kimse emekçilerin haklarını arayanların bu türden kanunsuz ve gayri meşru saldırılarla yılgınlığa düşeceği umuduna kapılmasın.

Zorbalık asla bu ülkede hakim olamayacak. Hiçbir zulüm karşılıksız kalmayacak.

Emekçilerin hakları için seslerini yükseltenler için özgürlük istiyoruz. Alacağız da!