Tarih: 01.03.2008 |  Bildiri
İşbirlikçiliğin ve militarizmin fiyaskosu

Genelkurmay Başkanlığı bugün (29 Şubat 2008) öğleden sonra yaptığı açıklamada, hava destekli sınır ötesi kara harekâtına sabah saat 04:00'te son verildiğini ve harekâta katılan birliklerin Türkiye'ye döndüğünü açıkladı. Açıklamaya göre, Zap bölgesini hedef alan harekâtta yaklaşık 300 kişilik bir PKK grubundan 240 kişi öldürüldü ve grubun fiziksel altyapısı tahrip edildi. Çatışmalarda TSK'dan da 24 asker ve 3 köy korucusu öldü. Genelkurmay değerlendirmesine göre, harekât hedeflerine ulaştı.

Halbuki bu harekât da tıpkı daha önce yapılan 24 sınır ötesi harekât gibi koca bir fiyaskodan ibarettir. Kürt sorununun çözümüne en ufak bir katkı sağlamamış, aksine sorunu daha da ağırlaştırmıştır. Kürt sorunu sadece barış, kardeşlik ve anlayışla çözülebilecek bir sorundur. Ölü ve yaralı gençlerin sayısını çoğaltmakla çözülmez, daha da kangrenleşir. Hayatının baharında gençlerin Amerikan güdümlü planlarla ölmesi ve öldürmesiyle, sadece kapitalizm kazanır, sadece emperyalizm kazanır. Türkiye kazanmış olmaz; tıpkı yoksul Kürt halkı gibi, yoksul Türk halkı da kaybeder.

Süreç hepimizin önünde cereyan etti. Amerikan yönetimi ile Türkiye, Irak ve Kürt Bölgesel Yönetimi arasında yapılan pazarlıklarda Türkiye'ye bir hafta boyunca Irak'a serbestçe girme ve PKK kuvvetlerine saldırma izni verildi. Bir hafta boyunca bu emperyalist düzenlemeye taraf olan her yönetim, kendi halkları ile dünya halklarının gözünü boyamak üzere "kamu diplomasisi" yürüttü. Bu danışıklı dövüşte kukla Irak yönetiminden Başbakan Maliki Londra'ya "tedavi"ye gitti, Cumhurbaşkanı Talabani ses çıkarmadı. İşbirlikçi Barzani itiraz eder göründü, bölge topraklarını istilasına karşı koyacağını belirttikten sonra hiçbir şey yapmadan kenara çekildi. Gül, Erdoğan ve Büyükanıt bir yandan Talabani'yi Türkiye'ye resmen davet etti, bir yandan da harekâtın sonuna kadar süreceğini açıkladı. Amerikan yönetimi ise Savunma Bakanı Gates ve Başkan Bush aracılığıyla malumu ilam etti, başkomutanın Amerika olduğunu herkese duyurdu. Türkiye derhal birliklerini geri çekti. Avrupa Birliği süreç boyunca Amerikan yönetiminin kuyruğuna takıldı.

Amerikan planının uygulayıcısı olarak ortaya çıkan bütün bölgesel işbirlikçiler ve militaristler Amerikan'ın çizdiği çerçeve içinde çeşitli aşağılamalara maruz kaldılar ama hepsi elde ettikleri küçük menfaatlerle durumdan memnun ve mesut görünüyor. Bölge halkları ise, kendi sırtlarından yürütülen bu "öldür ve öl" oyunundan yine ağır kayıplarla çıktılar. Halklarımız bu kanlı oyuna toptan son verecek yeni bir bilincin ve örgütlenmenin öznesini yaratmak göreviyle karşı karşıya.