Tarih: 15.06.2008 |  Haberler
15–16 Haziran'ı unutmuyoruz

Türkiye işçi sınıfının destansı direnişi, 15–16 Haziran Genel Direnişi'nin 38. yıldönümü kutlandı. Birlik Dayanışma Hareketi (BDH) Taksim'de bir basın açıklaması yaptı ve Ürün Sosyalist Dergi'nin toplantı salonunda bir söyleşi gerçekleştirdi.


Saat 16.00. Taksim
Taksim Tramvay Durağı'nda yapılan basın açıklamasına Ürün Sosyalist Dergi ve TÜM-İGD'de destek verdi. Sloganlarla başlayan eylemde okunan basın açıklamasında, "15-16 Haziran bir avuç ayak takımının sokağa dökülmesi değil, Türkiye işçi sınıfının toplumsal ve politik değişime önderlik edebileceğini gösterdiği bir gündür." denilerek genel direnişin tarihsel önemi vurgulandı. Basın açıklaması 16 Haziran'da Tuzla'da yapılacak olan greve destek olma çağrısının ardından sloganlarla son buldu. Basın açıklamasına saat 17.00'de yapılacak olan söyleşinin de duyurusu yapıldı.


"15–16 Haziran'dan Günümüze Türkiye İşçi Sınıfı ve Yeni Direniş Odakları"
Basın açıklamasının ardından yapılan söyleşi Ürün Sosyalist Dergi'nin toplantı salonunda gerçekleştirildi. Saat 17.00'de başlayan söyleşi, başta 15–16 Haziran şehitleri olmak üzere tüm devrim şehitleri için yapılan saygı duruşu ile açıldı. DİSK Tekstil Eğitim Uzmanı Hasan Aktaş, emekli işçi Ekrem Sarıoğlu ve eski Maden-İş organizatörü Mehmet İçin konuşmacı olarak katıldığı etkinlikte canlı bir tartışma sağlandı.

"15–16 Haziran'dan Günümüze Türkiye İşçi Sınıfı ve Yeni Direniş Odakları" başlıklı söyleşide İlk sözü Ekrem Sarıoğlu aldı. Sarıoğlu, 15–16 Haziran Genel Direnişi ile işçi sınıfının gücünü dostuna da düşmanına da gösterdiğini belirtirken o dönemlerde yaşanan "işçi sınıfı devrim sürecine önderlik edebilir mi?" tartışmalarına bir son verdiğini de belirtti. Daha sonra sözü alan Mehmet İçin, o günleri yaşamış biri olarak gözlemlerini anlattı. Büyük işçi direnişinin coşkusunu bugüne taşıdı. Son olarak konuşan Hasan Aktaş da 15–16 Haziran'ı yaratan koşulları anlattıktan sonra yeni 15–16 Haziranlar yaratmak için neler yapılabileceğine değinen bir sunum yaptı. Direnişin kendiliğinden bir direniş olmadığını belgelerle anlatan Aktaş, sendikal mücadelenin yükselişi için kitle ve sınıf sendikacılığı anlayışına ihtiyaç duyulduğunu vurguladı. Etkinlik tartışma bölümünün ardından son buldu.