Tarih: 21.07.2008 |  Bildiri
Kemal Türkler sınıf mücadelesinde yaşıyor

Türkiye işçi sınıfı tarihinde büyük bir öneme sahip olan ve işçilerin sendikal mücadelelerine önderlik eden Kemal Türkler bundan 28 yıl önce eli kanlı kiralık faşist katiller tarafından hunharca katledildi. Sömürünün ve savaşın olmadığı, emeğin özgürleştiği bir dünya yaratma mücadelesini bugünlere taşıyan Kemal Türkler'i bir kez daha anıyoruz. Başta komünistler olmak üzere bu ülkede emek mücadelesi yürüten tüm ilericiler sosyalizm meşalesini daha yükseklere taşıyanları unutmadı, unutmayacak.


Kemal Türkler; ülkedeki çalışma koşullarının dibe vurduğu ve sendikal mücedelenin durgun olduğu bir dönemde kendisini sendikal hareketin içinde buldu. Grevlerin ve toplu sözleşmelerin olmadığı, kanunsuzluğun kol gezdiği bir dönemden, grev halaylarının çekildiği, toplu sözleşmelerin yapıldığı, sendikalar kanununun hazırlandığı bir döneme geçişe imza attı. Aslında çalışma hayatının başından beri haksızlıklara boyun eğmeyen, insani yanı ağır basan dürüst bir işçi olarak gösterdi kendini. Fakat içinde yer aldığı mücadele zemini zamanla ona emeğin kurtuluşunun ancak kapitalizmin alt edilmesiyle mümkün olduğunu gösterdi. Bu zamandan sonra, ve hatta öldüğü güne dek komünistlerle ve işçi sınıfı partisi militanlarıyla iç içe bir yaşam sürdü.

Kemal Türkler, tüm yaşamı boyunca demokratik sınıf ve kitle sendikacılığı düşüncesine bağlı kaldı ve sosyalist düşüncenin sendikal hareket içinde hakim olabilmesi için çok büyük çaba harcadı. 1960'lı yıllarda sınıflar ve partiler üstü sendikacılık anlayışını reddetti. Daha sonra, devletin çıkarlarına hizmet eder bir sendikal politika izleyen Türk-iş'ten koparak 1967 yılında Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nu (DİSK)'i kurdu. DİSK'in politikası sermayeden bağımsız, işçi sınıfının ve sendikacıların doğrudan siyasette yer aldığı bir yöne doğru ilerlerdi. 1977'ye kadar DİSK'in başkanlığını yapan Kemal Türkler 1 Mayısların kitlesel yapılabilmesi için büyük mücadeleler verdi ve 1 Mayıs 76'nın kitlesel yapılmasına önayak oldu. Kemal Türkler 15-16 Haziran gibi büyük işçi eylemlerinde de en ön safta işçilerin liderliğini yaparak Türkiye'de demokrasinin ancak işçi sınıfı öncülüğünde var olabileceğini kanıtladı.

Bu yükselen dalgaya karşı sivil faşist çeteler bir terör kampanyası başlattılar. İlericilere, aydınlara, sendikal önderliklere suikastlar düzenlediler. Bu faşist terör işçi sınıfının korkusuz önderi Kemal Türkler'e de yöneldi. Son olarak Maden-iş sendikasının genel başkanlığını yapan Kemal Türkler, faşist 12 Eylül cuntasının idareye el koymasından birkaç ay önce, 22 Temmuz'da, bugün hepsinin de isimleri açığa çıkan faşistlerce katledildi. Kemal Türkler gibi işçi sınıfı önderlerini katleden 12 Eylül'cüler işçilerin uğrunda ölümleri göze aldıkları tüm demokratik hakları ellerinden aldı.

Burjuvazinin ve faşist çetelerin yaptıkları bu saldrılara rağmen işçi sınıfımız geçmişinden ders çıkarıyor. Kemal Türkler'in aydınlattığı yolda artık daha emin adımlarla yürüyor. Türkiyeli işçiler ve emekçiler mücadele neferleri Kemal Türkleri unutmadı, unutmayacak ve unutturmayacak. Çünkü onlar biliyorlar ki bugüne gelene kadar elde edilen haklar kolay elde edilmedi. Bir çok işçi bu uğurda canlarını ortaya koydular. Şimdi zaman Kemal Türkler'in mücadele ışığını yeniden yükseltme zamanıdır.

KEMAL TÜRKLER YAŞIYOR, SAVAŞIYOR!
YAŞASIN DEMOKRATİK SINIF VE KİTLE SENDİKACILIĞI
YAŞASIN TÜRKİYE İŞÇİ SINIFININ BİRLİĞİ!


ÜRÜN SOSYALİST DERGİ