Tarih: 10.09.2009 |  Bildiri
Türkiye Komünist Partisi: Vardık, Varız, Var Olacağız

Bugün 10 Eylül 2009. Türkiye proletaryasının enternasyonalist öncüsü Türkiye Komünist Partisi 89 yaşında. Varlığını eşitliğe ve özgürlüğe, adalete ve kardeşliğe, sömürüsüz ve savaşsız bir dünyaya adayan TKP 89'uncu yılına kapitalizme ve emperyalizme karşı mücadele azmini hiç yitirmeden giriyor.




Türkiye Komünist Partisi, kâr ve rant hırsıyla ülkenin en büyük kentini sele teslim eden; karın tokluğuna çalıştırdıkları ve eşya muamelesi ettikleri 7 kadın işçiyi, dere yatağında park ettirdikleri TIR şoförlerini, yine bir dere ağzında yaşamaya mahkûm ettikleri çiftlik işçisi aileyi ölüme sürükleyen vicdansız sermaye sahiplerinin çürümüş düzenine son verme iradesidir.

Türkiye Komünist Partisi, daha bugün açıklanan Türkiye İstatistik Kurumu verilerine göre yılın ilk çeyreğinde ekonomiyi yüzde 14.3, ikinci çeyreğinde yüzde 7 küçülten, işsizliği afet boyutlarına ulaştıran işbirlikçi egemenlerin vurguncu diktatörlüğüne karşı herkese iş, herkese insanca geçim ilkesine dayanan planlı ekonominin ve kalkınmanın bayrağıdır.

Türkiye Komünist Partisi, ulusların kendi kaderlerini belirleme hakkını yılmadan savunmanın adıdır. TKP, bütün halkların eşitliğine inanır, toplumsal yaşamın hiçbir alanında ayrıcalık ve tekel peşinde koşmaz. Varlığını, kimliğini, dilini, kültürünü kabul ettirme, eşit ve özgür bir yaşam kurma mücadelesi veren Kürt kardeşlerimizin onurlu barış talebini destekler. Onurlu barışın egemen sınıfların sahte açılımlarıyla değil, emekçi kitlelerin ortak mücadelesiyle sağlanacağını bilir. Türk ve Müslüman olmayan kardeşlerimize karşı her türlü şovenist baskıyı reddeder. "İşçilerin birliği, halkların kardeşliği" ilkesini bir kenara atan oportünistlere karşı emekçi kitleleri enternasyonalizm ruhuyla kucaklar.

Türkiye Komünist Partisi, işçi sınıfının, yoksul köylülerin, şehir emekçilerinin kendi kendilerini doğrudan doğruya yönettikleri demokratik ve sosyalist bir siyasal sistem özlemi demektir. TKP, patronların, beylerin ve ağaların bürokratik-militarist aygıtları ve medyayı kullanarak toplumsal yaşamın her alanını istila ettiği despotik sistemde demokrasinin zerresinin bile bulunmadığını vurgular. Bu baskı ve aldatma sisteminin yerine kollektif üreticilerin kollektif yönetiminin kurulmasını hedefler, yani, emekçi halk kitlelerinin bizzat kendilerinin iktidar olması için çalışır ve yöneten-yönetilen ayrımını kaldırmayı amaçlar.

Türkiye Komünist Partisi, Amerikan ve Avrupa emperyalizminin işbirlikçiliğini yapan sermaye çevrelerinin ülke bağımsızlığını çiğnetme, Türkiye'yi NATO karakoluna çevirme ve komşu halklara karşı sıçrama tahtası olarak kullandırma politikasına kökten karşı çıkmak demektir. Başta işgal altındaki Filistin, Irak, Afganistan halkları olmak üzere emperyalizmin ve siyonizmin istila tehdidi altında bulunan bütün halklarla dayanışma demektir.

Türkiye Komünist Partisi, kapitalizme karşı sosyalizmin, emperyalizme karşı bağımsızlığın ve özgürlüğün, faşizme karşı demokrasinin, gericiliğe ve bağnazlığa karşı laikliğin ve aydınlanmanın, erkek egemenliğine karşı kadınların kurtuluşunun partisidir. TKP, bu niteliklerini Marks, Engels ve Lenin'in çağ açıcı düşünce ve eyleminden; Mustafa Suphi, Ethem Nejat, Salih Hacıoğlu, Şefik Hüsnü, Nâzım Hikmet, Reşat Fuat, Zeki Baştımar ve İsmail Bilen'in görüş ve mücadelesinden; Hasan Basri, Ahmet Hilmi Feyzioğlu, Mustafa Hayrullahoğlu, Talip Öztürk, Celalettin Kesim ve Meryem Karakız gibi kahraman evlatlarının yarattığı gelenekten edinmiştir.

Türkiye Komünist Partisi, Nabi Yağcı ve Zülfü Dicleli gibi likidatör döneklerin parti saflarında yarattığı kargaşayı, bu kargaşadan yararlanarak TKP ismini gasp eden sosyal-şovenist Aydemir Güler ve Kemal Okuyan oportünizminin yol açtığı kafa karışıklığını, emeğe saygısız "ilkesiz birlik"çilerin şarlatanlıklarını sabırla aşarak kadroları birleştiriyor. TKP'nin saflarına Türkiye Sosyalist Emekçi ve Köylü Partisi döneminde katılmış 89 yaşındaki yoldaşımız Bekir Karayel ile "yolumuz işçi sınıfının yoludur" ve "gençlik devrim istiyor" sloganlarını haykıran gencecik devrimcilerin Marksizm-Leninizm saflarında buluşması ve devrim yürüyüşünü sürdürmesi geleceğin sağlam bir müjdecisidir.

Yaşlı veya genç bütün komünistler, içeride veya dışarıda, Türkiye Komünist Partisi'nin 89'uncu yılını işçi sınıfı ve emekçi halkların birlik ve mücadelesini yükselterek kutluyorlar. Yeni zaferlerin tohumları serpiliyor.