Tarih: 28.01.2011 |  Haberler
Tunus Devrimi'nin ikinci başarısı

Tunus işçi ve köylülerinin başlattığı devrim, 14 Ocak 2011'de işbirlikçi kapitalist diktatör Zeynel Abidin Bin Ali'yi devirdikten sonra bugün (28 Ocak) ikinci başarısını kazandı. Eski rejim döneminde bakanlık yapmış olan 12 bakan azledildi.


Gelişmeleri hatırlayacak olursak, Bin Ali'nin kaçmasından sonra, cumhurbaşkanlığına getirilen eski meclis başkanı Fuad Mebazaa, 1999'dan beri Zeynel Abidin Bin Ali'nin emrinde başbakanlık yapan Muhammed Gannuşi'yi yeniden başbakan olarak görevlendirmişti. 17 Ocak'ta kurulan sözüm ona "ulusal birlik hükümeti", içişleri, maliye, savunma ve dışişleri bakanlığı gibi bütün kilit bakanlıklar da içinde olmak üzere, 23 bakanlığın başında Zeynel Abidin Bin Ali'nin iktidar partisi Demokratik Anayasal Birlik üyelerinin bulunduğu ve göstermelik olarak muhalefetten sadece 4 bakana yer veren sahte bir hükümetti. Devrimi başlatan halkın iradesiyle alay eden ve işbirlikçi diktatörlük rejiminin sadece diktatörün değişmesiyle sürdürülmesi anlamına gelen bu hükümet, isyancı kitlelerden öylesine bir tepki görmüştü ki, muhalefete mensup 4 bakanın ertesi gün istifasıyla daha toplanamadan sakatlanmıştı.

Tunus devrimcileri o günden beri bu hükümetin derhal istifa etmesi, eski iktidar partisinin feshedilmesi ve yönetimin halka devredilmesi için grevler ve gösteriler düzenliyorlardı. Küçük tavizlerle eski rejimi sürdürmek isteyen egemen işbirlikçi kapitalist blok bir manevra yaptı. Cumhurbaşkanı ve Başbakan partilerinden istifa ettiklerini ve artık bağımsız olduklarını açıkladılar. Bu küçük kurnazlıkla, devrimci halk kitlelerinin köklü talebini boşa çıkarmaya çalıştılar.

Ancak Tunus devrimci halk kitleleri kesintisiz biçimde grev, genel grev, açlık grevi, miting ve protesto gösterilerine devam ettiler. İşçi sınıfının grevlerle, "Kurtuluş Kervanı" adıyla kasaba ve köylerden yola çıkan ve uzun bir yürüyüşle başkente gelen bin köylünün açlık grevi ve protesto gösterileriyle uyguladığı devrimci baskı, bu kez egemen bloku daha büyük bir taviz vermek zorunda bıraktı. Başbakan Muhammed Gannuşi, Zeynel Abidin Bin Ali döneminde bakanlık yapmış olan 12 bakanı görevden aldığını, yerlerine, bağımsız bakanları atadığını açıkladı. Değiştirilen bakanlar içinde savunma, içişleri ve dışişleri bakanı da var.

Daha önce hükümete 3 bakan veren, ancak tabanın isyanıyla bir gün içinde bu kararından vazgeçen Tunus Genel İşçi Sendikası bu değişiklikleri olumlu bulduğunu ilan etti. Kuşkusuz eski rejimin önde gelen 12 isminin azledilmesi önemli bir gelişmedir ama asla yeterli değildir. Mesele sadece şu ya da bakanın azledilmesi değil, iktidarın bütünüyle devrimci halka devredilmesi ve devrimin, bizzat kendisinin oluşturduğu bir yönetim mekanizması oluşturmasıdır.

Tunus'ta devrim ve karşı-devrim arasındaki kıran kırana mücadele devam ediyor. Devrim, 12 kapitalist bakanın azledilmesini sağlayarak yeni bir başarı kazanmış bulunuyor ama cumhurbaşkanı ve başbakanının hâlâ eski rejimin adamlarının elinde kalması kabul edilemez. Devrim yoluna devam etmek ve derinleşmek zorundadır, yoksa boğulur.

Tunus devrimcilerinin hızla örgütlenerek, işçi köylü kitlelerini, gençliği, kendi siyasal deneyimleri temelinde adım adım ileriye taşıyacaklarına güveniyoruz. Bu güvenin temelinde, işçi sınıfının ve yoksul köylülerin, işsizliğe ve geleceksizliğe mahkûm edilen gençliğin devrimin fiili itici gücünü oluşturuyor olması yatıyor. Bu güvenin temelinde, ordunun tabanını oluşturan ve üniforma giydirilmiş işçi ve köylülerden oluşan erler ve alt kademe subaylar arasında devrime sempatiyle yaklaşanların hızla artması, devrimin ordunun içine nüfuz ederek ordunun halka karşı sürülmesini engelleme becerisini göstermesi yatıyor. Bu güvenin temelinde, devrimci, demokrat ve yurtsever güçlerin bir araya gelerek birlikte hareket etme kararı alması ve bir cephe oluşturması yatıyor. "14 Ocak Cephesi"ni kurduklarını ilan eden ve devrimin derinleştirilmesi çağrısı yapan siyasal güçler, Sol İşçiler Birliği, Birleşik Nasırcı Hareket, Ulusal Demokratik Hareket, Ulusal Demokratlar, Baas Hareketi, Bağımsız Solcular, Tunus Komünist İşçi Partisi, Ulusal Demokratik Emek Partisi'nden oluşuyor. Kuruluş Bildirgesi'nde "halk devrimimizin amaçlarına ulaşması doğrultusunda ilerlemesi ve  karşı-devrimci güçlerle mücadeleye devam etmesi hedefiyle çalışacak bir siyasal çatı" olarak tanımlanan 14 Ocak Cephesi'ne daha da büyük başarılar diliyoruz.

Tunus Devrimi, daha şimdiden bölge ve dünya çapında işçi ve emekçi kitlelerini devrim duygusuyla esinlendiren, kitleleri harekete geçiren bir kıvılcım oldu. Özellikle Arap toplumlarında kitlesel harekette büyük bir artış var. Cezayir, Fas, Moritanya, Ürdün, Yemen ve nihayet Mısır'da sokaklar ve alanlar öfkeli kalabalıklarla dolup taşıyor. Tunus Devrimi, sonucu ne olursa olsun, tarihe kapitalizme ve emperyalizme karşı yeni devrimler döneminin fiili başlatıcısı olarak geçecek.