Dünya kapitalist sisteminin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki kilit taşı Mısır'da halk kitleleri dört gündür kesintisiz olarak süren geniş çaplı gösterilerle Hüsnü Mübarek'in zalim diktatörlüğüne karşı isyan ediyor. Önce internetin fişini çeken ve cep telefonlarının işlemesini durduran işbirlikçi kapitalist rejim, ardından, üç kişiden fazla kişinin bir araya gelmesini ve her türlü miting ve gösteriyi yasakladı.
Polis, sokaklara ve alanlara çıkan göstericilere düpedüz ateş ediyor.
Şu ana kadar, resmî açıklamalara göre 7 kişi katledildi, yüzlerce yaralı
var. Göstericilerle başa çıkamayan hükümet, bu kez, sokağa çıkma yasağı
ilan etti. Ne var ki, kitleler daha da büyük öfkeyle sokağa çıkıyor ve
polisin kurşun yağmuruna rağmen polis araçlarını deviriyor ve ateşe
veriyor.
Amerikan ve İsrail işbirlikçisi kapitalist diktatörlüğün
sömürü ve zulmünden yaka silken Mısır işçi ve köylüleri, yoksul ve
işsiz gençler, Tunus işçi ve köylülerinin başlattığı devrimden de
esinlenerek harekete geçtiler. Şu anda gelen haberlere göre, iktidar
partisinin merkezini ateşe veren göstericiler, devlet televizyon
merkezini ve dışişleri bakanlığı binasını kuşatmış bulunuyor.
İkiyüzlü
Amerika ve Avrupa Birliği, halk kitlelerini itidale davet eden
açıklamalar yapıyor ve Hüsnü Mübarek rejimini sözüm ona "ifade özgürlüğü
konusunda reform" yapmaya davet ederek desteklemeye devam ediyor.
Mısır'ın emperyalizmle ve siyonizmle işbirliğine son verecek bir
devrimin etkisine girmesi emperyalist-kapitalist sistem için gerçek bir
kâbus senaryosudur. Bu amaçla her türlü baskı, hile ve oyunu
yapacaklardır. Ancak, uzun bir dönemdir Mısır'ı dayanılmaz sömürüye,
yoksulluğa, onursuzluğa, özgürlüksüzlüğe mahkûm eden rejime karşı isyan
duygularını bastırmak zor olacak. İliklerine kadar çürümüş işbirlikçi
kapitalist diktatörlüğe karşı ayaklanan Mısır halkını selamlıyor ve en
içten duygularımızla destekliyoruz.
Tunus'un ardından Mısır
halkının ayaklanması, dünya-tarihsel önemde bir gelişmenin
başlangıcıdır. Bu ülkelerdeki kısa vadeli sonuçlardan bağımsız olarak,
emperyalizme ve kapitalizme karşı yeni devrimler döneminin başladığını
herkes bilince çıkarmak zorundadır. Kapitalist karşı devrimler döneminin
mezar sessizliği sona erdi. Neoliberal dönemin yok saydığı işçi ve
emekçi kitleler yeni bir döneme uyanıyor, tarihin sahnesine güçlü
özneler, yaratıcı kahramanlar olarak çıkıyor.