Tarih: 28.01.2011 |  Haberler
Devrim ateşi Mısır'a sıçradı

Dünya kapitalist sisteminin Ortadoğu ve Kuzey Afrika'daki kilit taşı Mısır'da halk kitleleri dört gündür kesintisiz olarak süren geniş çaplı gösterilerle Hüsnü Mübarek'in zalim diktatörlüğüne karşı isyan ediyor. Önce internetin fişini çeken ve cep telefonlarının işlemesini durduran işbirlikçi kapitalist rejim, ardından, üç kişiden fazla kişinin bir araya gelmesini ve her türlü miting ve gösteriyi yasakladı. 


Polis,  sokaklara ve alanlara çıkan göstericilere düpedüz ateş ediyor. Şu ana kadar, resmî açıklamalara göre 7 kişi katledildi, yüzlerce yaralı var. Göstericilerle başa çıkamayan hükümet, bu kez, sokağa çıkma yasağı ilan etti. Ne var ki, kitleler daha da büyük öfkeyle sokağa çıkıyor ve polisin kurşun yağmuruna rağmen polis araçlarını deviriyor ve ateşe veriyor.

Amerikan ve İsrail işbirlikçisi kapitalist diktatörlüğün sömürü ve zulmünden yaka silken Mısır işçi ve köylüleri, yoksul ve işsiz gençler, Tunus işçi ve köylülerinin başlattığı devrimden de esinlenerek harekete geçtiler. Şu anda gelen haberlere göre, iktidar partisinin merkezini ateşe veren göstericiler, devlet televizyon merkezini ve dışişleri bakanlığı binasını kuşatmış bulunuyor.

İkiyüzlü Amerika ve Avrupa Birliği, halk kitlelerini itidale davet eden açıklamalar yapıyor ve Hüsnü Mübarek rejimini sözüm ona "ifade özgürlüğü konusunda reform" yapmaya davet ederek desteklemeye devam ediyor. Mısır'ın emperyalizmle ve siyonizmle işbirliğine son verecek bir devrimin etkisine girmesi emperyalist-kapitalist sistem için gerçek bir kâbus senaryosudur. Bu amaçla her türlü baskı, hile ve oyunu yapacaklardır. Ancak, uzun bir dönemdir Mısır'ı dayanılmaz sömürüye, yoksulluğa, onursuzluğa, özgürlüksüzlüğe mahkûm eden rejime karşı isyan duygularını bastırmak zor olacak. İliklerine kadar çürümüş işbirlikçi kapitalist diktatörlüğe karşı ayaklanan Mısır halkını selamlıyor ve en içten duygularımızla destekliyoruz.

Tunus'un ardından Mısır halkının ayaklanması, dünya-tarihsel önemde bir gelişmenin başlangıcıdır. Bu ülkelerdeki kısa vadeli sonuçlardan bağımsız olarak, emperyalizme ve kapitalizme karşı yeni devrimler döneminin başladığını herkes bilince çıkarmak zorundadır. Kapitalist karşı devrimler döneminin mezar sessizliği sona erdi. Neoliberal dönemin yok saydığı işçi ve emekçi kitleler yeni bir döneme uyanıyor, tarihin sahnesine güçlü özneler, yaratıcı kahramanlar olarak çıkıyor.