Mustafa Suphi ve 14 yoldaşının Karadeniz'de katledişinin 90. yılında Ürün Sosyalist Dergi Ankara Temsilciliği anma etkinliği gerçekleştirdi.
Etkinlik; 29 Ocak Cumartesi günü saat
17.30 da başta Suphiler olmak üzere devrim ve sosyalizm
mücadelesinde yaşamını yitirenler için saygı duruşuyla
başladı. Ardından TKP emektarı, Bekir Karayel Onbeşlerin
başlattığı mücadeleyi bugünlere taşıyan tüm yoldaşları
selamlayan bir açılış konuşması gerçekleştirdi. Komünistlerin
her zaman çok zor koşullarda mücadele ettiklerini dile getiren
Karayel, tüm ihanetlere, likidasyonlara ragmen yetişen kadroların
Suphilerin mirasını daha da büyüteceklerine inandığını
belirterek sözlerini tamamladı.
Dünya kapitalizminin krizlerinin ve bu krizlerin Türkiye'ye yansımalarının anlatıldığı kısa bir
belgesel gösteriminden sonra etkinlik paanelle devam etti.
Panelde ilk sözü Ürün Sosyalist Dergi Ankara temsilciliği adına Cihan Kılıçarslan aldı.
"Sosyalizm mücadelesinde Mustafa Suphiler" başlıklı
konuşmasında Kılıçarslan, öncelikle Mustafa Suphi'nin
yaşamına değinerek sosyalizm mücadelesine nasıl katıldığını,
Bolşevik partiyle olan bağlarını ve Anadolu'ya geçiş sürecini
anlattı. Ulusal kurtuluş savaşlarının ve sınıf savaşlarının
iç içe girdiği bir süreçte Mustafa Suphi ve yoldaşlarının
Türkiye Komünist Partisi'ni kurma çalışmalarını
başlattıklarına değinen Kılıçarslan; geçmişten günümüze
kalan deneyimler ve miraslar ışığında sosyalistlerin,
komünistlerinin önünün daha da aydınlık olduğunu vurgulayarak
konuşmasını sonlandırdı.
Panelin ikinci konuşmacısı Ürün Sosyalist Dergi yazarı Fatma Şenden "Mustafa Suphilerden günümüze
sosyal politikada dönüşümler" başlıklı bir sunum
gerçekleştirdi. Şenden; kapitalizmin ilk dönemlerinden itibaren
yoğun sömürüyle işçiler emekçiler üzerinde baskı
uyguladığını ve işçi sınıfının emekçilerin hiçbir
haklarını mücadele etmeksizin alamadıklarını ifade etti.
1848'lerden günümüze emekçilerin taleplerinin benzerliğine
dikkat çekilen sunumda özellikle 1980 sonrası özelleştirme
politikasının yaygınlaştığı, sosyal güvenlik kavramının
içinin boşaltıldığı ve insanların en temel sosyal haklarından
dahi mahrum kaldıkları vurgulandı. Şenden; kapitalizmin, işçi
ve emekçilerin baskısını üzerlerinde hissetmediği sürece
hiçbir hak taleplerine cevap vermediklerini, günümüzde de torba
yasayla uygulanmaya çalışılan hak gasplarına karşı mücadele
büyütmedikçe yasaya karşı başarı sağlanamayacağını
belirterek konuşmasını sonlandırdı.
Katılımın oldukça fazla olduğu soru cevap bölümünün ardından kısa bir ara verildi. Aranın
ardından Grup Güneşli Dünya'nın ezgileri ve şiir dinletisiyle
etkinlik sona erdi.