28 Ocak
2011'de Sendikal Platform öncülüğünde gerçekleşen ve 10
binlerce insanın katıldığı "Toplumsal Varoluş Mitingi"
sonrası TC Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan'ın yapılan mitingde
Sendikal Platform dışında açılan birkaç pankartı bahane ederek
Kıbrıslı Türkleri aşağılayan açıklamalarına tepki için
bugün (7 Şubat 2011) Sendikal Platformun belirlediği 10 kişilik
heyet ile TC Elçiliğine gidildi.
Burada
amacımızın Sn. Erdoğan'a söylediklerinin doğru olmadığını
ve kendisinin Mısır Devlet Başkanı Hüsnü Mübarek'e "Sokağın
Sesini Dinle" çağrısı yaparken kendisinin Kıbrıs'ta Sokağın
Sesini anlamadığını ve Kıbrıslı Türkleri aşağılama hakkı
olmadığını vurgulayan bir mektubu Elçilik eli ile iletmekdi.
Sendika
Başkanlarından oluşan 10 kişilik heyet olarak kaldırımdan
yürüyerek Elçilik önüne vardığımızda gördüğümüz tablo
Askeri Cunta Yönetimiyle yönetilen bir tablo görüntüsü idi.
10 kişilik
heyet için yüzlerce polis ile tüm yollar kapatıldı. Elçilik
içerisinde ise TC askeri yığınağı bilgisi bize ulaştı. Daha
da ilginç olan getirdiğimiz zarfı Elçinin kabul etmemesi oldu.
Kapıya dahi verilmesine izin verilmedi ve Elçiden "Mektubu
Posta ile göndersinler" haberi geldi. Bu
meydanları dolduran 10 binlerce Kıbrıslıtürke bir
saygısızlıktır.
Belli ki Sn.
Erdoğan ve memurları Kıbrıs'ta karmaşa yaratmaya yönelik
oynuyorlar. Bir yandan Kıbrıslıtürkleri bölerek dayatmalarını
hayata geçirmek isterlerken, aslında tam da Mübarekin yaptığı
gibi kardeş düşmanlığı yaratıp çatıştırma poltikası
güdüyor, bir yandan da kendi iç politikalarına oynayıp
olumsuzlukları gözden kaçırmaya çalışıyorlar. Daha 3-4 gün
önce Türkiye emekçilerini AKP'nin dayattığı Neo-Liberal
yasaları protesto ederken polise dövdürüp, biber gazı
saldırısına uğratılmışlardı. İşte bu diktatör tavırlarını
gözden kaçırmak için bildik taktiği uyguluyorlar. Kıbrıs'ta
"Şehit, Bayrak ve Vatan" edebiyatı ile olumsuzluklarını
gözden kaçırmaya çalışıyorlar.
Ancak
bilinmelidir ki Sendikal Platform gerekli her aşamada Hem dayatan
AKP'ye hem de emir alan UBP'ye karşı gereken tavrı ortaya
koyacaktır. Kıbrıs'ın tüm toplumsal ve doğal mülkiyetinin
AKP'ye yakın sermayedarlara haraç mezat satılmasına, çocuklarımızın göçünü hızlandıran ekonomik-antidemokratik ve demografik yapımızı bilinçli bir şekilde dağıtan dayatmalara ne AKP başkanı Tayip bey ne de işbirlikçi UBP Hükümeti sessiz kalmamızı beklemesin.
Mehmet Seyis
Dev-İş Genel Başkanı
Konu hakkında Kıbrıs Sendikal Platformu'nun yayınladığı
basın açıklaması. (pdf, 47kb)