Meclis 5-6 Nisan 2011 geceyarısı kabul ettiği yasa tasarısıyla
hükümete çalışma hayatıyla ilgili kanun hükmünde kararname
çıkarma yetkisi verdi. Yüzde 10 barajının AKP'ye sağladığı
ölçüsüz Meclis çoğunluğuna dayanarak kabul edilen bu yasa, AKP
iktidarına, kamu emekçilerinin kazanılmış haklarını kökten
budama imkânını tanıyor.
Yasaya göre, hükümet kamu kurum ve kuruluşlarında istihdam edilen memurlar, işçiler, sözleşmeli personel ile diğer kamu
görevlilerinin atanma, nakil, görevlendirilme, seçilme, terfi,
yükselme, görevden alınma ile emekliye sevk edilme usul ve
esaslarına ilişkin konularda düzenleme yapabilecek.
Hükümet, Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanun, Kamu Kurum ve Kuruluşlarında Atama Usulüne
İlişkin Kanun, Yükseköğretim Personel Kanunu, Türk Silahlı
Kuvvetleri Personel Kanunu gibi yasaları keyfine göre
değiştirebilecek.
Hükümet, bu yasadan aldığı yetkiyle, Başbakanlık, Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı, Tarım
ve Köyişleri Bakanlığı, Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü,
Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı, Çevre ve Orman Bakanlığı,
Kadının Statüsü Genel Müdürlüğü, Aile ve Sosyal Araştırmalar
Genel Müdürlüğü, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Genel
Müdürlüğü, Devlet Personel Başkanlığı, Gümrük
Müsteşarlığı, Devlet Planlama Teşkilatı, Sosyal Hizmetler ve
Çocuk Esirgeme Kurumu ve Özürlüler İdaresi Başkanlığı
teşkilat kanunlarında değişiklik yapılabilecek.
Meclis'te ezici bir çoğunluğa sahip olduğu ve istediği yasayı zaten çıkarabildiği hâlde, AKP'nin kanun hükmünde kararname
yoluna gitmesi, tek bir anlam taşıyor. AKP, kamu emekçilerinin
kazanılmış haklarını, kamu emekçilerinin muhalefetine fırsat
tanımadan, konu üzerinde hiçbir tartışmaya vakit bırakmadan
ortadan kaldırmak istiyor.
AKP iktidarı, yangından mal kaçırırcasına çıkardığı bu
yasayla, hem kapitalizmin işçi ve emekçi haklarına yönelik
neoliberal saldırısını sürdürüyor, hem de devlet kadrolarında
toptan kadrolaşmanın yolunu açıyor. Hükümete verilen kanun
hükmünde kararname çıkarma yetkisi, kamuda çalışan işçileri,
memurları ve çeşitli statülerle bölünmüş personeli daha
ucuza, daha kuralsız ve daha güvencesiz biçimde çalışmaya
mahkûm edebilmenin altyapısını kuruyor.
Kanun hükmünde kararname diktatörlük yetkisi demektir. AKP, burjuva parlamenter sistemin en temel kurallarını bile çiğneyerek
Meclis'in yasama yetkisini bakanlar kuruluna devrediyor. Kendisine
yönelik her türlü muhalefete karşı giriştiği tutuklamalarla bir korku imparatorluğu yaratmaya çalışan AKP, saldırısını genişletiyor; işçi sınıfını ve emekçi halkı doğrudan
doğruya hedef tahtasına oturtuyor.
İşçi sınıfının ve emekçi halkın çok önemli bir
bileşenini oluşturan kamu emekçilerine yönelik bu diktatörlük saldırısına karşı, bütün sendikalar, bütün işçi ve emekçi dostları derhal harekete geçmelidir. Yarın çok geç olabilir.