Tarih: 17.04.2011 |  Haberler
1 Mayıs 2011

İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. İşçi sınıfı ve dostları, 1 Mayıs'ı İstanbul'da Taksim meydanında milyonluk katılım hedefiyle kutlayacak.



İstanbul'da ve ülkenin çeşitli yerlerinde alanları dolduracak olan işçi sınıfı ve dostları, emeğin kazanılmış haklarına yönelik saldırıları, işsizliğin ulaştığı kitlesel boyutları, yoksulluğu, kuralsız, güvencesiz, esnek çalışma biçimlerini, taşeronlaşmayı, sendikal hak ihlallerini, düşünce özgürlüğüne yönelik girişimleri, ekolojik çevrenin katledilmesi ile emekçilerin uğradığı tüm haksızlıkları protesto edecekler. Kapitalist sömürüye ve emperyalist zulme karşı çıkıp bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm özlemini, onurlu barışa ulaşma arzusunu dile getirecekler.

Yıllar süren özverili mücadeleyle Taksim'de 1 Mayıs yasağını kıran ve 2010 yılında görkemli bir miting gerçekleştiren 1 Mayısçılar, bu yıl çok daha kitlesel bir miting için kolları sıvadılar. Kapitalizmin otuz yıllık neoliberal saldırısına artık dünya çapında kitlesel tepki gösteren uluslararası işçi sınıfının ve başta Arap halkları olmak üzere ezilen halkların dipten gelen devrimci dalgası, bu hedefi kolaylaştıracak. Yeni devrimci yükseliş dönemi emperyalizmin ve işbirlikçilerinin savaş ve karşıdevrim stratejisini çökertecek.

Tunus ve Mısır halkları, gerçekleştirdikleri devrimlerin yarattığı elverişli ortamı halk yararına gerçek kazanımlara dönüştürmek için güç topluyor; hâlâ iktidarı bırakmamakta direnen işbirlikçi kapitalist oligarşileri devirmek için örgütleniyor. Bütün zorluklara rağmen Libya halkı NATO'nun faşist savaşına boyun eğmiyor. Asya, Avrupa ve Amerika'da işçi sınıfının ve emekçilerin grev ve protesto hareketlerinde belirgin bir canlanma yaşanıyor. Japonya'daki nükleer felaket, kapitalist tekellerin beyin yıkamasıyla tepkisizleştirilen halkların gözünü açtı, doğayı korumak için yapılan mitinglerin sayısında ve çapında büyük artış var.

Libya'da emperyalizmin maşalığını kabul eden yerli kapitalist egemenlerin, ülke içinde AKP eliyle yürüttüğü saldırılara rağmen, metal işçileri, MESS'in grup sözleşmesindeki dayatmalarını kırmayı başardı. Liseli gençler, ülke çapında alanlara çıkıyor ve YGS sahtekârlığını protesto ediyor. Kürt halkı sivil direnişin çapını büyütüyor. Kapitalizmin mahvettiği doğayı, dereleri, yaylaları, tarım toprağını, dağları korumak için "Anadolu'yu vermeyeceğiz" yürüyüşü devam ediyor. Faşizme ve despotizme, gericiliğin karanlığına karşı düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü, kadın haklarını, laikliği koruma ve geliştirme bilinci yaygınlaşıyor. Liberal, milliyetçi ve dinci masalların büyüsü zayıflıyor.

1 Mayıs 2011, emperyalizmin işbirlikçisi TUSKON, MÜSİAD, TÜSİAD oligarşisini geriletmenin, oligarşinin yürütme komitesi AKP'yi durdurmanın dönüm noktası olmalıdır. 1 Mayıs 2011, aynı zamanda, emperyalizme ve kapitalizme karşı sömürüsüz, savaşsız ve sınırsız bir dünya isteyenlerin birleşme iradesini güçlendirmeli, likidasyonu ve şovenist isim hırsızlığını mahkûm etmeli, Türkiye işçi sınıfının en değerli varlığı, en büyük ustalığı, en ince hüneri olan partiyi siyaset gündemine taşıyan dönüm noktası olmalıdır.

1 Mayıs'ta, işte bu amaçlarla, hep birlikte yürüyeceğiz.