Tarih: 08.05.2011 |  Haberler
Tunus'ta sokağa çıkma yasağı

Tunus'ta iktidarı hâlâ elinde tutan işbirlikçi kapitalist yönetim, 7 Mayıs 2011 Cumartesi günü başkent Tunus ve çevresinde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Gece saat 9:00 ile sabah saat 5:00 arasında uygulanacak olan yasak, "ikinci bir emre kadar", yani belirsiz bir süreyle geçerli olacak.

Tunus halkı, önce Zeynel Abidin Bin Ali'yi, sonra da Muhammed Gannuşi'yi deviren ama iktidarı emperyalizmin işbirlikçisi kapitalist oligarşinin elinden alamayan 14 Ocak Devrimi'nin ardından mücadelesine devam ediyor. İşçi sınıfı, köylülük ve gençlik içerisinde bilinçlenme ve örgütlenme çalışmalarını sürdüren ve 14 Ocak Cephesi'nde birleşen devrimci ve ilerici güçler, halk devriminin sokaklardaki ve alanlardaki etkisini siyasal iktidara taşıma, kapitalist ekonomik ve siyasal sistemi koruyan devlet aygıtı yerine emekçi halkın kendi kendini yönetmesine dayanan devrimci iktidar organlarını kurma mücadelesini sürdürüyor. Amerikan ve Fransız emperyalizminin yönlendirdiği kapitalist hükümet ise, küçük tavizlerle sistemi korumaya çalışıyor. İşçi ve köylü kitlelerini, devrimci gençliği sürekli oyalayarak devrimi adım adım etkisizleştirmek ve devrimi bütünüyle ezmenin koşullarını yaratmak istiyor.

5 Mayıs Perşembe ve 6 Mayıs Cuma günü başkent Tunus'ta, Gabes'te ve devrimi başlatan Sidi Buzid kasabasında, hükümetin istifasını ve devrimin temel taleplerinin karşılanmasını isteyen büyük kitle gösterileri, polisin gaz, cop ve demir çubuklarla halka saldırmasıyla vahşi biçimde dağıtıldı. Bu vahşete rağmen binlerce kişi Cumartesi günü yine sokağa çıkıp gösterilere devam edince, Savunma Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı'nın ortak bildirisiyle gece sokağa çıkma yasağı konuldu. Fransız Basın Ajansı AFP'nin bildirdiğine göre, polis, İçişleri Bakanlığı binasının etrafını dikenli tellerle çevirmiş bulunuyor.

Tunus işçi ve köylülerini ezmek için sokağa çıkma yasağı ilan eden Tunus hükümeti, aynı gün, emperyalizmin iç ve dış saldırısına karşı kahramanca mücadele eden Libya hükümetini de tehdit etti. Tunus hükümeti, Tunus sınır bölgesini Libya'ya saldırmak için kullanan karşıdevrimcilere atılan top mermilerinden birkaçının Tunus topraklarına düşmesini bahane ediyor. Oysa, Libya Başbakanı Ali Bağdadi El Mahmudi, yaptığı açıklamada, Tunus'un kasıtlı olarak hedef alınmadığını vurgulamış ve özür dilemişti.

Devrimin iç ve dış politikası da, karşıdevrimin iç ve dış politikası da bir bütündür. Tunus karşıdevrimci hükümeti, emperyalizmin politik-askeri stratejisi çerçevesinde içte ve dışta karşıdevrimci ve gerici bir politika izliyor. Dünya devrimci ve ilerici güçleri de, sosyalizmi, bağımsızlığı ve demokrasiyi ilerletmeyi amaçlayan politik-askeri stratejileri çerçevesinde içte ve dışta devrimci ve ilerici bir politika izlemelidir.