Tunus'ta iktidarı hâlâ elinde tutan
işbirlikçi kapitalist yönetim, 7 Mayıs 2011 Cumartesi günü başkent Tunus ve çevresinde sokağa çıkma yasağı ilan etti. Gece saat 9:00 ile sabah saat 5:00 arasında uygulanacak olan yasak, "ikinci bir emre kadar", yani belirsiz bir süreyle geçerli
olacak.
Tunus halkı, önce Zeynel Abidin Bin Ali'yi, sonra da Muhammed Gannuşi'yi deviren ama iktidarı
emperyalizmin işbirlikçisi kapitalist oligarşinin elinden alamayan
14 Ocak Devrimi'nin ardından mücadelesine devam ediyor. İşçi
sınıfı, köylülük ve gençlik içerisinde bilinçlenme ve
örgütlenme çalışmalarını sürdüren ve 14 Ocak Cephesi'nde
birleşen devrimci ve ilerici güçler, halk devriminin sokaklardaki
ve alanlardaki etkisini siyasal iktidara taşıma, kapitalist
ekonomik ve siyasal sistemi koruyan devlet aygıtı yerine emekçi
halkın kendi kendini yönetmesine dayanan devrimci iktidar
organlarını kurma mücadelesini sürdürüyor. Amerikan ve Fransız
emperyalizminin yönlendirdiği kapitalist hükümet ise, küçük
tavizlerle sistemi korumaya çalışıyor. İşçi ve köylü
kitlelerini, devrimci gençliği sürekli oyalayarak devrimi adım
adım etkisizleştirmek ve devrimi bütünüyle ezmenin koşullarını
yaratmak istiyor.
5 Mayıs Perşembe ve 6 Mayıs Cuma günü başkent Tunus'ta, Gabes'te ve devrimi başlatan Sidi Buzid
kasabasında, hükümetin istifasını ve devrimin temel taleplerinin karşılanmasını isteyen büyük kitle gösterileri, polisin gaz, cop ve demir çubuklarla halka saldırmasıyla vahşi biçimde dağıtıldı. Bu vahşete rağmen binlerce kişi Cumartesi günü
yine sokağa çıkıp gösterilere devam edince, Savunma Bakanlığı
ile İçişleri Bakanlığı'nın ortak bildirisiyle gece sokağa
çıkma yasağı konuldu. Fransız Basın Ajansı AFP'nin
bildirdiğine göre, polis, İçişleri Bakanlığı binasının
etrafını dikenli tellerle çevirmiş bulunuyor.
Tunus işçi ve köylülerini ezmek
için sokağa çıkma yasağı ilan eden Tunus hükümeti, aynı gün,
emperyalizmin iç ve dış saldırısına karşı kahramanca mücadele
eden Libya hükümetini de tehdit etti. Tunus hükümeti, Tunus sınır
bölgesini Libya'ya saldırmak için kullanan karşıdevrimcilere
atılan top mermilerinden birkaçının Tunus topraklarına düşmesini
bahane ediyor. Oysa, Libya Başbakanı Ali Bağdadi El Mahmudi,
yaptığı açıklamada, Tunus'un kasıtlı olarak hedef alınmadığını
vurgulamış ve özür dilemişti.
Devrimin iç ve dış politikası da,
karşıdevrimin iç ve dış politikası da bir bütündür. Tunus
karşıdevrimci hükümeti, emperyalizmin politik-askeri stratejisi çerçevesinde içte ve dışta karşıdevrimci ve gerici bir politika izliyor. Dünya devrimci ve ilerici güçleri de, sosyalizmi, bağımsızlığı ve demokrasiyi ilerletmeyi amaçlayan politik-askeri stratejileri çerçevesinde içte ve dışta devrimci ve ilerici bir politika izlemelidir.