Tarih: 16.05.2011 |  Haberler
Operasyonlara son

12 Eylül rejiminin kanlı mirasını üstlenen AKP, Kürt illerini yangın yerine döndürdü. Bir yandan Kürt ulusal hareketini çeşitli vaatlerle oyalayan, bir yandan da bütünüyle yasal çalışma yürüten Kürt politikacılarını KCK operasyonuyla hapse dolduran AKP, savaş politikasına devam ediyor. Kürt hareketini ortadan kaldırmak için ordu ve polisle koordineli biçimde kapsamlı bir plan uyguluyor.

Oysa, ülkenin kapsamlı bir barış politikasına ihtiyacı var. Önce 7, sonra 12 HPG'liyi öldürmek Kürt sorununu çözmez, daha da ağırlaştırır. Türk ve Kürt halkları arasında kan davası yaratarak, gençleri birbirine kırdırarak varılacak yer, karşılıklı yıkımdır. Hükümet, derhal askerî operasyonlara son vermek, Kürt politikacılarını serbest bırakmak, sorunu eşitlik ve özgürlük temelinde onurlu bir barışa ulaşarak çözme niyetini gösterecek adımlar atmak zorundadır.

Kürt ulusal hareketi, sorunu barışçı biçimde çözme niyetinde olduğunu defalarca açıkladı. Türkiye halkı ve kâğıt üzerinde bile olsa Türkiye halkını temsil eden bütün kamu görevlileri, barış niyetine uygun karşılık vermek zorundadır. Türkiye halkının yüksek menfaati, şovenizm zehrini yaymaktan ve savaşı körüklemekten değil, ülkede çeyrek asırdır yaşanan kan kaybına son vermekten geçiyor.

AKP bir yandan emperyalizmin bölge halklarına yönelttiği saldırılara yataklık yapıyor, bir yandan ülkede kardeş savaşını tırmandırıyor. AKP hükümeti, ABD, AB, NATO ve işbirlikçi kapitalist oligarşi adına hareket etmekten vazgeçmelidir. Türk ve Kürt halklarına olduğu gibi, Arap ve Fars halklarına da ağır zarar veren iç ve dış savaş macerasından derhal geri dönmelidir.

AKP'nin iç ve dış yıkım politikasına son vermek, Türk ve Kürt halkları arasında barışı ve kardeşliği sağlamak için elimizden gelen her şeyi yapacağız.