Suphi'den Bilen'e Gelenek Yaşıyor Girişimi'nin düzenlediği "15-16 Haziran 1970'ten Günümüze Dersler"
etkinliği dün Şişli'de Haldun Dormen Sahnesi'nde güçlü bir
katılımla yapıldı. Etkinlik, kapitalist sömürüye karşı
mücadele eden genç işçilerin, birlik dayanışmacı sendikacıların, TKP geleneğiyle yetişen komünistlerin, ilerici gençlerin ve kadınların canlı fikir alışverişine ortam sağladı.
Etkinliğin panel bölümünde Cemal Kıral, Gökhan Düren ve İsmail Kaplan konuştu.
Cemal Kıral, işçi sınıfının hakları için kararlı bir şekilde mücadele etmesinin ülkeyi ve dünyayı değiştirecek temel etken olduğunu vurguladı. Kapitalist sınıfın DİSK'i yok
etmeyi amaçlayan yasayı çıkardığı ve artık buna karşı hiçbir şeyin yapılamayacağının düşünüldüğü bir dönemde, Kemal Türkler başkanlığındaki DİSK yönetiminin, işçi
temsilcilerini toplayarak durumu onlarla tartıştığını,
demokratik zeminde alınan kararlar ışığında fabrikalarda
direnişin başlatıldığını belirtti. DİSK'li işçilere
Türk-İş'li işçilerin de katıldığını, en doğal hakları
için yürüyüşe geçen işçi sınıfına halkın çeşitli
kesimlerinin ve aydınların da destek verdiğini, Türkiye tarihinin
en demokratik iki gününü yaşatan bu eylem sonucunda Meclis'te
kabul edilen yasanın uygulanamadığını ve sonunda iptal
edildiğini anlattı. Sözü günümüze getirerek, işçi sınıfının
mücadele azmiyle bugünkü karanlık tabloyu tersine
çevirebileceğini, umutsuzluğa yer olmadığını belirtti.
Komünistlerin, devrimcilerin işçi sınıfıyla birleşmek ve
kaynaşmakla görevli olduğunu, sendikal ve siyasal örgütlenmeden
vazgeçilemeyeceğini söyledi. Yeni yetişen kuşağın, her koşulda
mücadele etme anlayışının ürünü olan 15-16 Haziran'ın temel
dersini benimsediğinde, günümüz dünyasında çok daha büyük
başarılar yaratacağına emin olduğunu vurguladı.
Gökhan Düren, egemen kapitalist sınıfın en güçlü
kesimlerinden birini oluşturan Metal Sanayicileri Sendikası MESS
'in dayattığı grup sözleşmesine karşı Birleşik Metal-İş
sendikasının yürüttüğü son mücadele kampanyasının
deneyimini anlattı. MESS ve patron işbirlikçisi Türk Metal
sendikasının oluşturduğu 30 yıllık toplu sözleşme düzeninin
yol açtığı hak kayıplarını hatırlattı. Birleşik Metal-İş
sendikasının bu dayatmaya karşı çeşitli yollarla karşı
koymasına rağmen 20 yıl boyunca greve gitmeden toplu sözleşme
imzalamak zorunda kaldığına değindi. Yeni örgütlenme hamlesiyle
genç işçileri harekete geçiren sendikanın grev kararı alarak
MESS-Türk Metal dayatmasını kırmak için üyelerinin mücadele
azmine bel bağladığını belirtti. Patronların bütün baskı ve
tehditlerine rağmen grev oylamasında olumlu oy veren ve greve çıkan
işçilerin mücadele azminin, sonunda, patronların iradesini
kırdığını söyledi. MESS dayatmasının kırılmasının, en az
kazanılan ücret artışı ve sosyal haklar kadar önemli olduğunu
vurguladı. MESS dayatmasını kıran grev kararının ve grevlerin
sendikal mücadelede yeni bir dönemi başlattığını, bu başarının
asıl tasıyıcısının genç işçiler kuşağı olduğunu
belirtti. İşçi sınıfının siyasal alandaki örgütlenmesi ile
sendikal örgütlülüğün birbirini destekleyeceğini ve bunun da
15-16 Haziran ruhuyla yeni atılımların yolunu açabileceğini
söyledi.
İsmail Kaplan, 15-16 Haziran 1970'te henüz doğmamış olan
gençlerle bu eylemin içinde yer almış işçi emektarlarının bu
salonda buluşmasının önemine değinerek, 15-16 Haziran'a salt
akademik bir ilgiyle değil, kapitalizmin, emperyalizmin, AKP
iktidarının yarattığı sorunlarına bugün çare arayan insanlar
olarak yaklaştığımızı belirtti. 1965'te yüzde 52 oy alan
kapitalist Adalet Partisi (AP) iktidarına karşı mücadele eden
işçi sınıfının ve emekçi halkın 1969'da sosyalistlerin,
devrimcilerin öncülüğünde DİSK'i kurduğunu, 1969'da bu kez
yüzde 46 oy alan AP hükümetine karşı görkemli 15-16 Haziran
direnişini yarattığını hatırlattı. Geçen Pazar günü yapılan
seçimde yaklaşık yüzde 50 oy alan AKP'yi de aşacağımızı,
karamsarlığa, yılgınlığa, bezginliğe yer olmadığını
belirtti. Neoliberalizm adı verilen vahşi kapitalizmin meşruiyetini
sağlamak için kullanılan bütün masalların iflas ettiğini,
kapitalist krizin yükünü taşımak istemeyen işçi sınıfının
ve ezilen halkların sokaklara ve alanlara çıktığını,
Türkiye'de ve dünyada nesnel olarak yeni bir devrimci dönemin
başladığını belirtti. Bu dönemde Suphi-Bilen geleneğine bağlı
kadroların tekrar birleşmesinin kaçınılmaz bir görev
olduğunu, bilimsel sosyalizmin gücüyle işçi sınıfı eylemini
birleştirmenin muazzam bir enerjiyi ortaya çıkaracağını
vurguladı.
Soru
ve cevapların ardından 15-16 Haziran emektarları, iki güne
ilişkin anılarını ve bugüne yönelik beklentilerini anlattılar,
ilerici gençlere duydukları güveni belirttiler. Sosyal-İş
sendikası genel başkanı Metin Ebetürk, Rusya fedrasyonu ticaret
ve büro sendikalarıyla yaptıkları görüş alışverişinde
ortaya çıkan gerçekleri, çok-uluslu kapitalist tekellerin
Türkiye'de ve Rusya'da izledikleri ortak politikaları anlattı ve
ve kapitalist tekellere karşı işçi sınıfının enternasyonalist
dayanışmasının önemini vurguladı.
Etkinlik, Güneşli Dünya müzik emekçilerinin coşkulu konseriyle
tamamlandı.
Suphi'den Bilen'e Gelenek Yaşıyor Girişimi'nin düzenlediği
"15-16 Haziran 1970'ten Günümüze Dersler" etkinliği, sendikal
alanda, devrimci bir emek odağı yaratma; siyasal alanda,
likidasyonun yol açtığı dağınıklığa son verme, komünistlerin
birliğini sağlama yolunda önemli bir adım oldu.