Tarih: 22.06.2011 |  Haberler
Milletvekili hırsızlığı

Yüksek Seçim Kurulu, DEP genel başkanı ve milletvekili iken 2 Mart 1994'te bir komplo ile tutuklanan ve 10 yıl hapis yatırılan Hatip Dicle'nin milletvekilliğini yine düşürdü. Hatip Dicle, hapishaneden çıktıktan sonra da Kürt halkının eşitlik ve özgürlük mücadelesine katkı koymaya devam etmişti. En son Demokratik Toplum Kongresi eş başkanlığı yaparken 26 Aralık 2009'da KCK davası gerekçesiyle yeniden tutuklanmıştı. Hapiste iken Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloku'nun bağımsız milletvekili adayı yapılan Hatip Dicle, 12 Haziran 2011 genel seçimlerinde Diyarbakır'dan 77.700 oy alarak milletvekili seçilmişti.

İşbirlikçi AKP iktidarı, oyları artmasına rağmen azalan milletvekili sayısını hukuk garabetleriyle yükseltmeye çalışıyor. Domuz bağı ile insanlarımızı öldüren şeriatçıları salıveren hukuk, halkın oylarıyla seçilenlere geldiğinde faşist yüzünü açığa çıkartmaktan çekinmiyor. Elleri kanlı katillerden oluşan Hizbullahçıların salıverilmesi karşısında dosya yoğunluğunu gerekçe gösterebilen Yargıtay, ne hikmetse Hatip Dicle'ye konuşmalarından dolayı verilen 1 yıl 8 aylık cezayı seçimlerden alt tarafı 3 gün önce apar topar onaylayabildi.

Seçimden önce, Hatip Dicle'nin seçimlere sokulmaması doğrultusunda iktidara yakın kesimlerin yaptığı çağrılar YSK tarafından kabul edilmemişti. Biz de, Ürün olarak YSK'nın komploya alet olmamasını olumlu bulduğumuzu belirtmiştik.

Ne var ki, bugün yapılan açıklamalar, şovenist bir komplonun uygulamaya konulduğunu gösteriyor: Hatip Dicle seçimlere girecek, muhtemelen en yüksek oyu alacak, ardından milletvekilliği düşürülecek ve sıradaki AKP adayı milletvekili yapılacak.

Yürütme ve yargının iç içeliğini gösteren başka bir delil aramaya gerek var mıdır bilmiyoruz? Ortada demokrasilerde olması gereken kuvvetler ayrılığının emaresi bile bulunmamaktadır.

Hatip Dicle, Kürt halkının özgür iradesiyle seçilmiş bir milletvekilidir. Recep Tayyip Erdoğan veya Kemal Kılıçdaroğlu veya Devlet Bahçeli milletvekili olarak hangi haklara sahiplerse, Hatip Dicle de o kadar haklara sahiptir. Hatip Dicle'nin fikirlerini ifade ettiği için, AKP'nin asla değiştirmeyi düşünmediği faşist yasalarca verilen "cezalar" halkın milletvekillerinin parlamentoya girmesini engelleyemeyecek.

Yurttaşların temel hakları arasında yer alan düşünce ve ifade özgürlüğünü kullandırtmayanlar bunun bedelini öderler. İşçi sınıfını, emekçileri, ezilen halkları zorla dilsiz ve örgütsüz bırakmaya çalışan, yurttaşlarını düşünce, ifade ve örgütlenme özgürlüğünü kullandıkları için sistemli olarak cezalandıran rejimler, despotik ve faşist rejimlerdir.

YSK'yı ve AKP'yi derhal bu hukuksuz, adaletsiz ve faşist uygulamadan vazgeçmeye çağırıyoruz. İktidar mensupları "karar YSK'nın" diyerek kendilerini kurtaramazlar. Hatip Dicle bizim de milletvekilimizdir ve onu parlamentoda görmek istiyoruz.