Tarih: 29.06.2011 |  Haberler
Selamlaşma

Amerikan emperyalizmine yön veren dev kapitalist şirketlerin liberal karşıütopyası, bütün dünyayı sebestçe at koşturdukları tek bir alana çevirmektir. Bu dünyada Amerikan tüketimciliğini benimsemiş, kapitalist piyasaya iman etmiş ücretli köleler, kapitalist sömürüyü doğal görecek, dolar milyarderlerinin emrinde onların hayatına gıpta ederek yaşayacak, yoksul ve işsiz kaldıklarında bunun kendi kabahatleri ve beceriksizlikleri olduğunu düşünerek kaderlerine razı olacaklardır.


Güçlü bir ordu, güçlü bir istihbarat örgütü, her yerde hazır ve nazır bir baskı ve kontrol sistemi, kitle aldatma silahına dönüştürülmüş bir medya düzeni, beyin yıkayan üniversiteler, beyinleri uyuşturan tapınma kurumları, beyinleri oyalayan eğlence sanayii, bu kapitalist karşıütopyanın başlıca gerekleri arasındadır. Sözü edilen karşıütopyaya ulaşmanın önemli bir ayağı, aydınları, devrim ve sosyalizm mücadelesinden uzaklaştırıp halkın acılarına ilgisiz, yurdunun ve dünyanın sorunlarını dert edinmeyen, tek gayesi mümkün olduğu kadar haz peşinde koşmak olan mülkiyetçi bireylere dönüştürmektir.


Taraf gazetesi, liberal kapitalist karşıütopyanın gerçekleştirilmesi için sefer görev emri Türkiye'ye çıkmış kişilerin yönettiği bir Amerikan projesidir. Amerikan emperyalizminin güdümünde yayın yapan bir psikolojik savaş aygıtıdır. Amerikan militarizminin sesi olan Taraf, Amerika'nın bölgede hâkimiyet planları doğrultusunda sistemli olarak kontrgerillanın yanıltmaca kampanyalarını yürütür. Taraf antikomünisttir; devrime, sosyalizme, bağımsızlığa, halk egemenliğine, halkın kapitalizme ve emperyalizme karşı örgütlü mücadelesine düşmandır. Amacı ülke aydınlarını, üniversite gençliğini Amerikan planlarına bağlamak, onları kapitalizmin gönüllü köleleri yapmaktır.

Taraf, bu amaçla, komünizmden ve sosyalizmden dönmüş aydınları, devrimcilikten vazgeçmiş yazarları, komünizmle faşizmi bir tutan ekşimiş akademisyenleri, okurlarını ifsat etmek için kullanırken; kokuşmuş gericilere, görevli polislere, kulağı kesik istihbaratçılara, hiçbir etik kaygısı olmayan hırs küpü yeni yetmelere Amerikan savaş planları doğrultusunda nokta atışları yaptıran bir gazetedir. Bir sansasyon gazetesi olan Taraf, sol gösterip sağ vurabilmek için kendisine sözüm ona özgürlükçü bir görünüm vermeye de dikkat eder. Taraf, bu özgürlükçü cilayla sömürgeci savaşları özgürlük seferi olarak pazarlar; en utanmazca yalanları büyük bir ciddiyetle sunar, akı kara gösterir; en azgın iftiralara başvururken herkese ahlak dersi verir.

Taraf, militarizme, darbelere, soykırımlara, katliamlara karşı olduğunu iddia eder, ama bu karşıtlık ilkesel değildir. Geçmişle veya artık Amerikan emperyalizminin hedef tahtasına oturttuğu çevrelerin eylemleriyle sınırlıdır. Taraf, Amerikan emperyalizminin savaşlarını, soykırımlarını, katliamlarını, işgallerini kural olarak eleştiri dışı bırakır; Amerika'ya karşı çıkan çevreleri ve yönetimleri ise her kötülüğün yaratıcısı kanlı diktatörler, faşistler, halk düşmanları olarak tasvir eder. Türkiye'yi Amerika'nın ve İsrail'in çıkarları için Arap ve İslam halklarıyla savaş noktasına getirmeye özel olarak ağırlık verir.

ANF'nin 26 Haziran 2011'de verdiği bilgiye göre, Öcalan; Ahmet Altan, Yasemin Çongar, Cengiz Çandar ve Hasan Cemal'e selamlarını iletti: "Ahmet Altan ve Yasemin Çongar'a selamlarımı iletiyorum. Ahmet Altan'ın yazılarını okuyorum. Özgürlükçü yanının güçlü olduğunu biliyorum. Onların Taraf gazetesiyle önemli bir özgürsel yol açtığını biliyorum. Bunu çok değerli ve önemli buluyorum. En değme solcudan daha yararlı ve cesur buluyorum. Taraf gazetesinin Türkiye'deki hegemonik yapıya eleştiriler yaparak özgürlüksel bir duruş sergilediler. Benim Taraf gazetesine eleştirilerim de var. Onları zaman zaman eleştirdim de. Ama benim bu eleştirilerim onların bu değerli, özgürsel yanını ortadan kaldırmaz. Eleştirilerim var ve bunu da anlasınlar. Zaten Kürt sorununa, toplumsal konularda da eleştirisel yaklaşmak gerekir. Yasemin Çongar'ın da yazılarını aynı çerçevede buluyorum. Değerlidir, özgürlük yanı gelişkindir. Onun edebi yanı da, yönü de var, gelişmiştir. Daha önce edebiyat üzerine yazdığı yazıları okuyordum. Son zamanlarda yazmıyor ya da ben alamıyorum. Cengiz Çandar ve Hasan Cemal'e selamlarımı iletiyorum."

Taraf gazetesi de 27 Haziran günü bu selama, "Ve aleykümselam Apo!" diye karşılık verdi.

Devrimciliğe ve sosyalizme duyduğu nefreti Sudaki İz romanından bu yana hiç eksiltmeden sürdüren Ahmet Altan, Taraf gazetesinin genel yayın yönetmenidir. Doğan Holding medya grubunun Vaşington muhabiri iken, Türkiye'yi Irak işgaline razı etmek için CİA'nın ve Pentagon'un ürettiği her yalanı gerçeğin ta kendisiymiş gibi Türkiye'ye boca eden Yasemin Çongar, Taraf'ın genel yayın yönetmeni yardımcısıdır. Cengiz Çandar ve Hasan Cemal, Türkiye'nin Irak işgaline katılması için sistemli kampanya yürüten iki medyaşordur. Bu dörtlü, medya, diplomasi ve istihbarat çevrelerinde Amerikan elemanları olarak bilinir, "sahibinin sesi" olarak değerlendirilir. Bu takımın 2002-2003'lerde neler yaptığını hatırlamak isteyenler, Ürün Yayınları'nın çıkardığı Mahşerin Kapısında kitabına, özellikle de, "ABD'nin Kamuoyu Oluşturma Gücü" başlıklı makaleye bakabilirler. (s. 96-111).

Öcalan'ın "En değme solcudan daha yararlı ve cesur buluyorum" dediği Taraf yöneticilerinin dünyada, bölgede ve Türkiye'de emperyalist-kapitalist hegemonyaya nasıl hizmet ettiklerini gösteren habercilik politikalarından sadece üç örnek verelim.


PKK iki halkın da düşmanı

Taraf / FARUK BALIKÇI, ADEM TAYAN, SELİM KEMALOĞLU, ABDURRAHMAN ERMİŞ, MUSTAFA ARISÜT - Istanbul - 11.12.2009

Kürtlerin de mesafeli yaklaşarak 'provokasyon' endişesi taşıdığı Tokat'taki katliamı üç gün sonra üstlenen PKK, barış sürecini sabote etti

 
Anıtkabir'i vurabilirler 

BBC/AP - Istanbul - 29.09.2009
G-20 Zirvesi'nde ikinci nükleer tesisinin varlığını açıklayan, ardından da kısa menzilli füze deneyen İran, dün iki bin 250 kilometre menzile sahip Şahab-3 füzelerini fırlattı. İsrail ve ABD'nin Körfez'deki üslerinin yanı sıra, başkent Ankara ve İstanbul da Şahab-3 füzelerinin menzili içinde bulunuyor

Emperyalizme ve kapitalizme karşı örgütlü bir halk hareketi yaratmaya çalışan çevreler, son yıllarda Amerika'nın Türkiye'ye ve bölgeye yönelik psikolojik savaşında kullandığı en yararlı medya organlarından biri olan Taraf'ı teşhir edebilme ve böylece etkisini kırma başarısını elbirliğiyle gösterebilmişlerdi. Taraf'a kefil olmak, onu övgülere boğmak ve aklamak, bu çevreler için kendi ayağına kurşun sıkmak demektir. Taraf'a selam vermek, Amerikan emperyalizmine selam vermektir. Hukukun h'sinin geçerli olduğu bir dünyada savaş suçlusu olarak yargılanmaktan kurtulamayacak olan medyaşorlara bizim verecek selamımız yok.