Mısır'da devrim ve karşıdevrim
güçleri arasındaki gerilim yeniden çatışmalara yol açtı. 25 Ocak Devrim Şehitleri Aileleri'nin gösterisine 28 Haziran Salı günü gaz bombaları, tabanca ve sopalarla saldıran polis
kuvvetleri ve sivil zorbalar yüzlerce kişiyi yaraladı, dövdü ve gözaltına aldı. Yine de meydanı terk etmeyen göstericilerle polis arasındaki çatışmalar, sabaha kadar sürdü. Polis
kuvvetlerinin çekilmesi ve göstericilerin sayısının artmasıyla kesilen çatışmalar, birkaç saat sonra yeniden başladı ve 29 Haziran Çarşamba akşamına kadar devam etti. Polisin tekrar geri
çekilmesinden sonra 2000 gösterici Çarşambayı Perşembeye
bağlayan geceyi Tahrir meydanında geçirdi.
Polisin devrim şehitlerinin ailelerine vahşice saldırması ülke çapında yeni gösterileri tetikledi.
İskenderiye, Port Said ve Süveyş'te şehit aileleriyle dayanışma
gösterileri yapıldı. Aralarında Mısır Komünist Partisi, Halk
İttifakı Partisi, İşçi Partisi, Devrimi Savunmak İçin Halk Komiteleri, Hişam Mübarek Hukuk Merkezi, Askerî Mahkemelere Hayır Hareketi, Devrimci Sosyalistler, Özgür Mısır Hareketi'nin de bulunduğu 25 siyasal parti, örgüt ve hareket, gözaltına
alınanların derhal serbest bırakılması, kurulacak tarafsız bir
komisyonun derhal olaylara ilişkin soruşturma başlatması, Kahire
emniyet müdürünün ve İçişleri Bakanının derhal görevden
alınması çağrısında bulundu.
Şehit aileleri, 25 Ocak devrimi
sırasında 846 protestocunun ölümünden sorumlu tutulan polis
şeflerinin, keskin nişancıların ve işkencecilerin
yargılanmasının ağırdan alınmasını protesto ediyordu. Sağlık
Bakanlığı'nın yaptığı açıklamaya göre, çatışmalar
sırasında 1114 kişi yaralandı. Protestocular, Amerikan yapımı
gaz bombalarının teneke kutularını medyaya göstererek, askerî
yönetimi ve ABD'yi halka karşı komplo kurmakla, Hüsnü Mübarek'in
taktiklerini kullanmakla suçladılar.
Mısır'da işçi sınıfının, şehir
ve köy emekçilerinin, gençliğin ve kadınların emperyalizme ve işbirlikçi kapitalist oligarşiye karşı temel talepleri hâla karşılanmadığı için, halktaki hoşnutsuzluk artıyor.