Türkiye Yazarlar Sendikası Hatay şubesinin davetlisi olarak önceki gün ilimize gelen Suriye'nin Lazkiye Halk Meclisi Başkanı Necdet Zreyka, milletvekili Haldun Kassam ile yazar Klades Matar'ın Antakya'da basın mensuplarına açıklamaları ;insanlık adına utanç verici acı olayların bu ülkede işlendiği ve bunun faillerinin de Suriye rejimi muhalifi terör grupları olduğunu gösteriyor.
4 kişiden oluşan Suriye heyetini kabul eden TYS Hatay şube başkanı Mehmet Karasu iki ülke arasında şiir, edebiyat, kültür ve sanat dallarında önemli işbirliği çalışmaları olduğunu, son 6-7 yıldır iki ülke halklarının da bu sayede birbirlerini daha iyi tanıdığını ve birbirlerini anlamağa başladığını, dostluk köprüleri kurulduğunu anlattı.
Lazkiye Halk Meclisi Başkanı Necdet Zreyka, Milletvekili Haldun Kassum ile yazar Klades Matar'ın söylemleri,
açıklamaları adeta dram boyutundaki katliamları işaret ederken, bu katliamların da rejim aleyhtarı kişilerce yapıldığı savunuldu.
Bugüne kadar sığınmacıların söylemlerinde,
Suriye devlet yönetiminin baskı uyguladığı, saldırı yaptığı ifade edilirken, önceki günkü toplantıda ise tam tersi bir tablo oluşturulduğu görüldü.
Suriyeli biri gazeteci olan 4 kişilik
heyetinin anlattıkları, verdikleri mesajlar satır başlarıyla şöyle:
-Biz Türkiye'yi seviyoruz ve Türkiye devleti ve Türk halkı ile dost kalmak istiyoruz.
-Türkiye ile Suriye arasında
Erdoğan-Esat görüşmeleri ile dostluklar pekiştirildi. Bu dostluklar ekonomi, sosyal, siyasal ve diğer alanlara da yaygınlaştırıldı, bundan iki ülke kazançlı çıktı.
-ABD
ve Avrupa; Türkiye ile Suriye arasında gelişen işbirliği ve dostluğu sindiremedi ve bizim aramızı açmaya çalıştı, nitekim açtılar.
-Brüksel'de, Los Angeles'de, gittiğimiz dünya
kentlerinde bize "Türkiye ile neden bu kadar samimi ilişkiler kuruyorsunuz? Bunun altında neler var?" soruları sıkça soruldu.
-Afganistan'da, Guatemela'da binlerce insan öldürülüyor, işkenceden geçiriliyor, buna sessiz kalan dünya basını Suriye'deki çok sınırlı olayları abartarak dünyaya servis ediyor.
-ABD ve AVRUPA; el ele vererek Suriye'nin hem Türkiye hem Ortadoğu ülkeleriyle arasını açmak istiyor: Lübnan Başbakanı
Refik Hariri'yi öldürttüler, ardından bu ölümden Suriye'yi sorumlu tutmaya çalıştılar, amaçları aramızı bozmak idi.
-ABD; Irak'ı işgal etti, yıllarca katliam yaptı, binlerce
kişi öldü, sonra baskılara dayanamayınca çekilmek zorunda kaldı. Aynısını Suriye ve diğer Arap ülkelerine de yapmak istiyor. Ama unuttukları birşey var ki; Suriye; ekonomik, siyasal
ya da ordu olarak hiçbir ülkeye bağımlı değil. Zaman geldi, ABD girişimi ile Suriye'ye ambargo uygulandı, tüm dünya buna uydu,
Suriye uçakları bir vida ithal edemediği için havaalanında
çakılı kaldı, uçamadı. Ama sonunda baktılar ki olmuyor,
bizimle ilişkilere yeniden başladılar.
- Türkiye ile Suriye
arasında son 10 yılda geliştirilen ilişkiler ABD çıkarlarına
aykırı olduğu için dış güçler Suriye'deki olayları büyüttü.
Cisr Şuur'da gündüz ya da gece 5-6 dakikalık 50-100 kişilik
eylemler cep telefonlarına çekilerek dünyaya servis edildi.
-İnsan
hak ve özgürlükleri, demokrasinin geliştirilmesi noktasında
devlet başkanımız Beşar Esad'ın çok samimi iyi niyetli
girişimleri, çabaları var. Ama elimizde sihirli değnek yok ki
bütün bunlar bir arada olabilsin.
-Suriye'yi Libya ile
karıştırıyorlar, bölemezler, Yemen ya da Tunus gibi
karıştıramazlar çünkü AB'ye bağımlı değil, bunu
başaramayınca da mezhepsel ayrım yaparak Suriye'de iç çatışma
yaratılmak istendi. Oysa Suriye'de her şeyi yapabilirsiniz, her şey
serbest, ama mezhepçilik yapmak yasaktır, cezası da
büyüktür.
-Cisr Şuur'da direniş örgütleri Suriye ordusu ve
polisine katliamlarda bulundu. 120 askerimiz polisimiz insanlık
adına utanç verici, tarihte görülmeyen işkencelerle derileri
canlı canlı yüzülerek öldürüldü.
Cisr Şuur'da
direnişçiler; koyun keser gibi polisi, askeri kestiler, öldürdüler,
eller-ayaklari kesildi, canlı canlı gömüldü. Asker ve polisi iki
aracın ortasına alıp sıkıştırdılar, diri diri öldürdüler,
Suriye ordusu bu olaylardan sonra müdahalede bulundu.
-Suriye
devleti 370 şehit verdi, 1700 polis ve asker yaralandı. Suriye'de
Şam'da 11 milyon 800 bin kişi Beşar Esad rejimine destek yürüyüşü
yaptı, dünya bu büyük olaya seyirci kaldı, basın çok kısa
geçti, oysa Cisr Şuur'daki basit eylemler büyütülerek dünya
basınına servis edildi.
TYS binasındaki toplantıda Suriyeli
yazarlar açıklama ve sözlerini, "Biz sorunun silahsız
çözülmesini istiyoruz, devletimiz de bunu istiyor, nitekim
taraflar masada, iç sorunumuzu yine birbirimizle konuşarak
anlaşarak çözeceğimize inanıyoruz" şeklinde tamamladı.
(30 Haziran 2011 tarihli Hatay Denge gazetesinden alınmıştır).