Tarih: 10.07.2011 |  Haberler
Mısır halkı devrimine sahip çıkıyor

Mısır'da işçi, köylü ve gençlik kitleleri, Mübarek'siz Mübarek politikalarını sürdüren Yüksek Askerî Konsey'i 8 Temmuz 2011 Cuma günü ülke çapında milyonlarca kişinin katıldığı gösterilerle protesto etti.

Temel hedeflerine hâlâ ulaşamayan 25 Ocak devrimine sahip çıkan halk kitleleri, Kahire, İskenderiye, Süveyş, Port Said, Şarm El Şeyh, Asyut, İsmailiye, Kena, Sohag, Naga Hamadi, Damyetta, Mahalle El Kübra, Tanta, Luksor, Damanhur gibi birçok şehir ve kasabada dev yürüyüş ve mitingler düzenledi. Gösterilere 28 siyasal parti ve örgütün yanı sıra, Bağımsız Sendikalar Federasyonu, ülkenin en büyük sanayi işletmesini barındıran Mahalle'deki Mısır Tekstil Fabrikası işçileri, Süveyş Silah Fabrikası işçileri, köylüler, öğrenciler, üniversite öğretim üyeleri, kadınlar, esnaf, evsizler, işsizler yoğun biçimde katıldı.

Devrimci ve ilerici partilerin ve ilerici gençlik örgütlerinin çağrısıyla yapılan 8 Temmuz yürüyüş ve mitinglerine, Müslüman Kardeşler örgütü ve diğer dinci gruplar önce kesin olarak katılmayacaklarını açıklamışlar ve bu gösterileri, Mısır halkıyla Yüksek Askerî Konsey arasında çatışma çıkarmak isteyen sorumsuz provokatörlerin işi olarak karalamışlardı. Ne var ki, adı geçen gerici örgüt ve gruplar, bütün halka yayılan ve kendi tabanlarını da etkileyen öfke dalgasını görünce, kitlelerden tecrit olmamak için gösterilere şartlı ve sembolik olarak katılma kararı aldılar. Yüksek Askerî Konsey'e karşı slogan atılmamasını isteyen dinci grupların çabası sonuçsuz kaldı ve milyonlarca kişi, "Kahrolsun Yüksek Askerî Konsey", "Ordu Bizim, Yüksek Askerî Konsey Onların", "Mareşal Tantavi İstifa", "6 Aylık Oyalama Yeter", "İkinci Devrim İstiyoruz" sloganlarını haykırdı.

Hüsnü Mübarek'i deviren 18 günlük ayaklanma günlerini tekrar yaşatan 8 Temmuz gösterileri, Mısır'da devrimci durumun devam ettiğini, ülke çapında krizin derinleştiğini, halka çeşitli tavizler vererek işbirlikçi kapitalist düzeni sürdürmek isteyen Yüksek Askerî Konsey'in politikalarından rahatsız olan emekçilerin yeniden milyonluk kitleler hâlinde harekete geçme ihtiyacını duyduklarını gösteriyor.

Polis ve ordu birlikleri yürüyüş ve miting alanlarından uzak durdular, yürüyüş ve mitinglerin güvenliğini göstericiler kendileri sağladılar.

Mitinglerde yapılan konuşmalarda ve taşınan pankartlarda dile getirilen başlıca istekler şunlar: İnsanca yaşamaya yetecek asgari ücret; yönetime grevleri ve gösterileri yasaklama yetkisi veren yasaların iptali; devrimin ruhuyla bağdaşmayan yeni parti ve parlamento yasalarının iptali; sivillerin askerî mahkemelerde yargılanmasına son verilmesi; Hüsnü Mübarek ve eski rejimin önde gelen kişilerinin şeffaf ve adil biçimde yargılanması; devrim sırasında göstericileri öldüren polislerin derhal cezalandırılması; işkenceci polislerin yargılama sürerken görevde tutulmasına son verilmesi; İçişleri Bakanlığının ve Emniyet örgütünün dağıtılması; İssam Şeref hükümetinde hâlâ bakanlık yapan eski iktidar partisi üyelerinin görevden alınması; yargı, medya, sağlık, eğitim ve ekonomi kurumlarının eski rejim temsilcilerinden arındırılması; devrim şehit ve gazilerinin ailelerine bütün haklarının derhal verilmesi; yolsuzluk yaparak zengin olan kodamanların bütün servetine el konulması.

Devrimci örgütler, başta Kahire'nin Tahrir meydanı olmak üzere birçok şehirde meydanları boşaltmadılar, 8 Temmuz gecesini de meydanlarda kurdukları çadırlarda geçirdiler.

9 Temmuz Cumartesi günü Başbakan İssam Şeref, devrime bağlı olduklarını; yargılamaları kendilerinin de hızlandırmak istediğini, ama imkânlarının sınırlı olduğunu, mahkemelerin iş yükünün fazla olduğunu, gecikmelerin bundan kaynaklandığını; gösterilerde dile getirilen talepleri dikkate alacaklarını, ama düzeni ve istikrarı korumak zorunda olduklarını belirten yuvarlak bir konuşma yaptı. Hayal kırıklığı yaratan bu konuşmanın ardından meydanları boşaltmama eylemine katılanların sayısında belirgin bir artış görüldü. Haberlere göre, 9 Temmuz Cumartesi gecesini Tahrir'de geçirenlerin sayısı 20 bini buldu.

Devrimci örgütler, bütün halkı, tıpkı Hüsnü Mübarek'e karşı yaptıkları gibi, milyonlarca kişinin katılacağı yeni gösteriler yapmaya çağırıyor.

Mısır kaynamaya devam ediyor. Yüksek Askerî Konsey'in aslında devrim karşıtı olduğu, verdiği tavizlerin ve sözlerin halkı oyalamaya yönelik olduğu inancı emekçi kitleler arasında yayılıyor.