Mısır'da işçi, köylü ve gençlik
kitleleri, Mübarek'siz Mübarek politikalarını sürdüren Yüksek
Askerî Konsey'i 8 Temmuz 2011 Cuma günü ülke çapında
milyonlarca kişinin katıldığı gösterilerle protesto etti.
Temel hedeflerine hâlâ ulaşamayan 25
Ocak devrimine sahip çıkan halk kitleleri, Kahire, İskenderiye,
Süveyş, Port Said, Şarm El Şeyh, Asyut, İsmailiye, Kena, Sohag,
Naga Hamadi, Damyetta, Mahalle El Kübra, Tanta, Luksor, Damanhur
gibi birçok şehir ve kasabada dev yürüyüş ve mitingler
düzenledi. Gösterilere 28 siyasal parti ve örgütün yanı sıra,
Bağımsız Sendikalar Federasyonu, ülkenin en büyük sanayi
işletmesini barındıran Mahalle'deki Mısır Tekstil Fabrikası
işçileri, Süveyş Silah Fabrikası işçileri, köylüler,
öğrenciler, üniversite öğretim üyeleri, kadınlar, esnaf,
evsizler, işsizler yoğun biçimde katıldı.
Devrimci ve ilerici partilerin ve
ilerici gençlik örgütlerinin çağrısıyla yapılan 8 Temmuz
yürüyüş ve mitinglerine, Müslüman Kardeşler örgütü ve diğer
dinci gruplar önce kesin olarak katılmayacaklarını açıklamışlar
ve bu gösterileri, Mısır halkıyla Yüksek Askerî Konsey arasında
çatışma çıkarmak isteyen sorumsuz provokatörlerin işi olarak
karalamışlardı. Ne var ki, adı geçen gerici örgüt ve gruplar,
bütün halka yayılan ve kendi tabanlarını da etkileyen öfke
dalgasını görünce, kitlelerden tecrit olmamak için gösterilere
şartlı ve sembolik olarak katılma kararı aldılar. Yüksek Askerî
Konsey'e karşı slogan atılmamasını isteyen dinci grupların
çabası sonuçsuz kaldı ve milyonlarca kişi, "Kahrolsun Yüksek
Askerî Konsey", "Ordu Bizim, Yüksek Askerî Konsey Onların",
"Mareşal Tantavi İstifa", "6 Aylık Oyalama Yeter", "İkinci
Devrim İstiyoruz" sloganlarını haykırdı.
Hüsnü Mübarek'i deviren 18 günlük
ayaklanma günlerini tekrar yaşatan 8 Temmuz gösterileri, Mısır'da
devrimci durumun devam ettiğini, ülke çapında krizin
derinleştiğini, halka çeşitli tavizler vererek işbirlikçi
kapitalist düzeni sürdürmek isteyen Yüksek Askerî Konsey'in
politikalarından rahatsız olan emekçilerin yeniden milyonluk
kitleler hâlinde harekete geçme ihtiyacını duyduklarını
gösteriyor.
Polis ve ordu birlikleri yürüyüş ve
miting alanlarından uzak durdular, yürüyüş ve mitinglerin
güvenliğini göstericiler kendileri sağladılar.
Mitinglerde yapılan konuşmalarda ve
taşınan pankartlarda dile getirilen başlıca istekler şunlar:
İnsanca yaşamaya yetecek asgari ücret; yönetime grevleri ve
gösterileri yasaklama yetkisi veren yasaların iptali; devrimin
ruhuyla bağdaşmayan yeni parti ve parlamento yasalarının iptali;
sivillerin askerî mahkemelerde yargılanmasına son verilmesi; Hüsnü
Mübarek ve eski rejimin önde gelen kişilerinin şeffaf ve adil
biçimde yargılanması; devrim sırasında göstericileri öldüren
polislerin derhal cezalandırılması; işkenceci polislerin
yargılama sürerken görevde tutulmasına son verilmesi; İçişleri
Bakanlığının ve Emniyet örgütünün dağıtılması; İssam
Şeref hükümetinde hâlâ bakanlık yapan eski iktidar partisi
üyelerinin görevden alınması; yargı, medya, sağlık, eğitim ve
ekonomi kurumlarının eski rejim temsilcilerinden arındırılması;
devrim şehit ve gazilerinin ailelerine bütün haklarının derhal
verilmesi; yolsuzluk yaparak zengin olan kodamanların bütün
servetine el konulması.
Devrimci örgütler, başta Kahire'nin
Tahrir meydanı olmak üzere birçok şehirde meydanları
boşaltmadılar, 8 Temmuz gecesini de meydanlarda kurdukları
çadırlarda geçirdiler.
9 Temmuz Cumartesi günü Başbakan
İssam Şeref, devrime bağlı olduklarını; yargılamaları
kendilerinin de hızlandırmak istediğini, ama imkânlarının
sınırlı olduğunu, mahkemelerin iş yükünün fazla olduğunu,
gecikmelerin bundan kaynaklandığını; gösterilerde dile getirilen
talepleri dikkate alacaklarını, ama düzeni ve istikrarı korumak
zorunda olduklarını belirten yuvarlak bir konuşma yaptı. Hayal kırıklığı yaratan bu konuşmanın ardından meydanları boşaltmama eylemine katılanların sayısında belirgin bir artış görüldü. Haberlere göre, 9 Temmuz Cumartesi gecesini Tahrir'de
geçirenlerin sayısı 20 bini buldu.
Devrimci örgütler, bütün halkı, tıpkı Hüsnü Mübarek'e karşı yaptıkları gibi, milyonlarca kişinin katılacağı yeni gösteriler yapmaya çağırıyor.
Mısır kaynamaya devam ediyor. Yüksek
Askerî Konsey'in aslında devrim karşıtı olduğu, verdiği tavizlerin ve sözlerin halkı oyalamaya yönelik olduğu inancı emekçi kitleler arasında yayılıyor.