Mısır Başbakanı İssam Şeref 4 Ağustos 2011'de yaptığı açıklamada, devlet kontrolünde bulunan Mısır Sendika Federasyonu'nun lağvedildiğini duyurdu.

MSF, 2.5 milyon üyeye sahip bir kuruluştu ancak bütünüyle devlete bağımlı bürokratik bir yapı olarak işbirlikçi kapitalist oligarşinin işçi sınıfını denetim altında tutmasına hizmet ediyordu. İşçi sınıfının devletten, sermayeden ve dinden bağımsız olması gereken birlik, dayanışma ve mücadele örgütü niteliğinden yoksundu.

MSF, Hüsnü Mübarek diktatörlüğüne karşı işçi sınıfının, şehir ve köy emekçilerinin, gençliğin ve kadınların ayaklanması sırasında Mübarek yanlısı bir tutum takınmış, grev ve gösterileri yabancı güçlere hizmet eden yıkıcı eylemler olarak karalamıştı.

Üstelik, MSF'nin genel başkanı Hüseyin Mugaver, Tahrir meydanında toplanan halk kitlelerine 2 Şubatta develerle düzenlenen faşist saldırının sorumluları arasında yer alıyordu. Mübarek yönetiminin 11 Şubatta devrilmesinden sonra tutuklanan Mugaver, yargılanmayı bekliyor.

MSF'nin engellemelerini aşarak halk ayaklanmasına katılan işçi komiteleri ve işçi davasına gönül vermiş çevreler, 25 Ocak halk devriminden sonra Bağımsız Sendikalar Federasyonu'nu kurmuşlardı. MSF'nin lağvedilmesi, devrimci, ilerici, laik parti ve çevrelerin ortak taleplerinden biriydi.