Tarih: 07.08.2011 |  Haberler
İsrail'de Cumartesi eylemleri

İsrail'de emekçi halkın ve gençliğin yüksek kiralara, hayat pahalılığına ve sosyal adaletsizliğe karşı yürüttüğü uzatmalı eylem, 6 Ağustos 2011 Cumartesi günü yapılan büyük protesto gösterileriyle daha da genişledi.

Batı Celile'de komünist, devrimci, ilerici Arap ve Yahudi gençlerin dün öğleden sonra birlikte yürüyerek başlattığı Cumartesi eylemleri, Tel Aviv, Kudüs, Netanya, Eylat, Hadera, Roş Pina, Kiryat Şmona gibi şehir ve kasabalarda geceleyin devam etti. Tel Aviv'de 250 bin kişinin, Kudüs'te 30 bin kişinin yürüdüğü eylemde, ülke çapında gösteri ve mitinglere katılanların sayısı 300 bini geçti.

İsrail gibi 7,5 milyon nüfuslu bir ülkede bu kadar çok insanın protesto gösterilerine katılması, kapitalist sömürüye, gerici-faşist baskılara, sömürgeci işgal ve savaş politikasına karşı büyük bir toplumsal patlama anlamına geliyor.

Ülke kaynaklarını bir avuç kapitalist şirkete peşkeş çeken özelleştirme ve işgal politikaları, konut, gıda, yakıt fiyatlarını durmadan yükseltiyor, vergileri dayanılmaz ölçülere çıkarıyor, sosyal hizmetleri çökertiyor ve zenginleri daha zengin, yoksulları daha yoksul yapıyor. Filistin halkına karşı şovenizmin durmadan körüklenmesi de artık İsrail emekçilerinin bu vahşi sömürüyü sineye çekmesine yetmiyor.

Ulusal Öğrenci Birliği Başkanı Itzik Şmuli,Tel Aviv mitinginde yaptığı konuşmada, "İsrail'de yaşamak sade vatandaşlar için artık imkânsız hâle geldi. Biz bu durumu asla kabul etmeyeceğiz" dedi.

İşçilerin, öğrencilerin, öğretmenlerin, sosyal hizmet görevlilerinin, doktorların, hemşirelerin, hatta siyonist egemenlerin özenle kurduğu baskı aygıtının parçası olan ve dolayısıyla şovenist-sömürgeci ideolojiye en çok maruz bırakılan gardiyanların ve polislerin de katıldığı eylemlerde, temel slogan "Halk Sosyal Adalet İstiyor" sloganıydı. Yürüyüş ve mitinglerde sık sık "Burası Mısır", "Mısırlı Gibi Yürü", "Çadırlı İntifada" sloganları atıldı.

Arapların ve Yahudilerin birlikte yürümesi, intifada ve Mısır benzetmelerinin kitlelerce benimsenmesi, siyonist egemen sınıfın yaydığı, "bütün ırklardan ayrı seçkin Yahudi ırkı" masalının Yahudi emekçiler arasındaki etkisinin zayıfladığını ve enternasyonalist dayanışmanın gelişmeye başladığını gösteriyor.

İsrail'in her tarafına yayılarak ülkenin ruh hâlini değiştirmeye başlayan halk ve gençlik eylemleri artık gizlenemez boyutlara ulaşınca, egemen medyayı da etkiledi ve dünkü gösteriler televizyonlardan naklen yayınlandı.

İsrail'deki toplumsal patlamanın, Filistin ve İsrail halkları arasında kapitalizme ve siyonizme karşı birlikte örgütlü mücadele aşamasına yükselmesini diliyoruz.