
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Suriye'ye karşı kullandığı
militarist emperyalist dili bu kez Kürt ulusal hareketine de
yöneltti. AKP'nin 10. kuruluş yıldönümünde AKP Ankara il
örgütünün Sincan'da düzenlediği iftarda yaptığı konuşmada,
"mübarek Ramazan vesilesiyle sabrettiklerini, bıçağın kemiğe
dayandığını, bölücü terör örgütü ve onların siyasi
uzantılarına ağır fatura ödeteceklerini" söyledi.
(Cumhuriyet, "Bıçak kemiğe dayandı", 15 Ağustos
2011).
Halklar arasında savaş tehditleri ve savaşla varılacak bir yer
yoktur. Bugüne kadar süregelen savaş politikaları kitlesel
ölümlere ve ağır yıkımlara yol açtı, savaşı sürdürmek
ölümleri katlamak ve yıkımları çoğaltmaktan başka bir sonuç
veremez.
Kamu adına görev yapan herkese düşen sorumluluk, halklar
arasındaki sorunları barışçı biçimde çözmek, halkların
eşitliği ve özgürlüğü temelinde ölüme ve yıkıma son
vermektir.
Biz Türk-Kürt savaşı da istemiyoruz, Türk-Arap savaşı da
istemiyoruz. Aynı şekilde, Kürt-Fars, Kürt-Arap ve Arap- Fars
savaşı da istemiyoruz. Bu savaşlar, sadece sömürgecilere, dolar
milyarderlerine, halklarının kaderiyle hiç bir ilgileri kalmamış
kapitalist kodamanlara hizmet eder.
Türk, Kürt, Arap ve Fars halkları arasında eşitliğe ve
özgürlüğe dayalı barışçı birlik, Ortadoğu'nun emperyalist
ve siyonist güçler ile onların işbirlikçisi kapitalist
oligarşilerin sömürü ve zulmünden kurtulması anlamına gelen
büyük bir devrim olacaktır. Bu devrim ise, yeryüzünün
kapitalizmin ilkelliğinden kurtulmuş yeni bir uygarlığın boy
vereceği kardeşlik gezegeni olması yolunda kilit bir aşamanın
müjdesini verecektir.
Başbakan Erdoğan, politikalarını gözden geçirmeli, militarizmi ve savaşı değil, ülke içinde ve dışında halklar
arasında barışı ve kardeşliği seçmelidir.