
Bu sabah (17 Ağustos 2011) Hakkâri
Çukurca'da meydana gelen patlamada biri binbaşı 9 asker ve 1
korucu öldü, 11 asker yaralandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan,
"Sabrımızın, sözün bittiği yerdeyiz. Ramazan ile ilgili
sabrımız bitmiştir. Bundan sonrası konuşulmaz, uygulanır. Artık
her şeyi olunca göreceğiz. Terörle arasına mesafe koymayanlar da
bedelini ödeyecek. Teröristlere buraları asla teslim etmeyeceğiz"
dedi.
Televizyon ve radyoların verdiği
haberlere göre, Türk savaş uçakları gece saatlerinde Kandil ve
Zap bölgesini bombalamaya başladı. KDP'ye yakın Kurdistan TV,
yerel saatle 21.00 sularında sınırı geçen Türk Hava
Kuvvetleri'ne ait 15 kadar savaş uçağının bölge sınırları
içerisinde yer alan Kandil, Qesrik, Sideka, Gilka, Zap, Haftanin,
Xınere, Hakurk, Dola Şehidan, Metina, Kani Masi ve Yukarı Berwari
alanlarını bombaladığını bildirdi. Hava operasyonlarında can
kaybı olup olmadığı konusunda henüz net bir bilgi elde
edilemezken, bombalanan alanlarda yaşayan halkın büyük bir kaygı
ve panik içinde olduğu belirtildi.
Kürt sorununda yine savaş boruları
çalıyor, çözümsüzlük derinleştiriliyor. Medyaya sızdırılan
ve gafil genel yayın yönetmenlerinin ellerini oğuşturarak
aktardığı bilgilere göre, hükümet KCK tutuklamalarını bütün
DTK üyelerini kapsayacak şekilde genişletmeyi, Hakkâri ve
Şırnak'ta özel yöntemler uygulamayı, aynı zamanda kapsamlı
sınır ötesi harekât düzenlemeyi planlıyormuş.
Bu yol, Türk ve Kürt halklarının
kardeşliğine, birliğine ve dirliğine hizmet etmez. Kürt sorunu
barışla, eşitlik ve özgürlük temelinde çözülmelidir. Kan
dökülmesine derhal son verilmelidir. Türk ve Kürt gençlerinin
birbirlerini öldürmesine göz yumarak varılacak yer, karşılıklı
yıkımdır. Daha fazla tutuklama, daha fazla bomba, daha fazla ölüm
çözüme değil, çözümsüzlüğe götürür.
Türk ve Kürt halklarının ortak
çıkarı, sorunların anlaşarak, barışarak çözülmesidir.