Şili'de sayıları zaman zaman yüz binleri bulan üniversite ve
lise öğrencisinin üç aydır neredeyse kesintisiz biçimde
sürdürdüğü protestolar, işçi sendikalarının 24-25 Ağustos
2011 tarihlerinde düzenlediği iki günlük genel grevle yeni bir
aşamaya yükseldi.
Devletin eğitime daha çok kaynak ayırmasını ve kamusal eğitim
sistemine geçilmesini isteyen öğrenciler ve onları destekleyen
aileleri, cumhurbaşkanı Sebastian Pinera'nın, "devleti şirket
gibi yönetme" anlayışının parçası olarak, okul sistemini kâr
amacıyla çalışan ticari işletmeler olarak ayakta tutma, paralı
eğitimi koruma programına karşı mücadele ediyor.
Şili'nin en büyük kapitalistlerinden biri olan Sebastian
Pinera, Amerikancı, sağcı ve özelleştirmeci neoliberal Değişim
Koalisyonunun adayı olarak 2010 yılında başa geçmişti.
Şili'nin en büyük sendika federasyonu olan Şili İşçilerinin
Merkezî Birliği CUT'un düzenlediği genel grev, zorlaştırılan
ve kuşa çevrilen emeklilik, paralı sağlık ve paralı eğitim
politikalarından vazgeçilmesini, emeklililik, sağlık ve eğitim
sisteminde halk yararına reform yapılmasını talep ediyor.
Greve kamu sektöründe çalışan memurlar, öğretmenler, ulaşım
ve liman işçileri geniş katılım gösterdi. Öğrenciler ise üç
aydır olduğu gibi sokaklara çıkarak işçilerin grevine destek
verdi. Yüz binlerce insan, ellerindeki tencere ve tavaları
birbirine vurarak sağcı yönetimi protesto etti.
Grevin ikinci gününde basınçlı su ve gazla göstericilere
saldıran polis 348 kişiyi gözaltına aldı.
Şili halkı, Pinera hükümetinin toplumu şirket mantığıyla yönetme hevesini kursağında bırakacak ve Pinoşe faşizminin
mirasını sürdürme politikasına son verecek.