Tarih: 02.09.2011 |  Haberler
Füze kalkanı Türkiye'de

Bilindiği gibi, Libya'da sömürge yönetimi oluşturup ülkenin petrolünü ve servetini paylaşma amacını güden emperyalist sırtlanların düzenlediği Paris konferansına Türkiye egemenleri de katılıyor. Konferansa katılmak üzere Fransa'ya giden Ahmet Davutoğlu'nun yanında bulunan Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, Türkiye'yi bölge halklarına karşı ABD ve AB'nin savaş planlarına daha fazla bağlayacak NATO'nun füze kalkanı projesinde kilit bir rol üstleneceklerini açıkladı. Sözcü, ABD ve AB'nin İran'a karşı kurmak istediği füze kalkanı projesine ait radarın Türkiye'ye yerleştirilmesi konusunda sonuç aşamasına gelindiğini bildirdi.

Hürriyet muhabiri Cansu Çamlıbel'in Paris'ten verdiği haber şöyle:

"Dışişleri Bakanlığı, NATO'nun caydırıcılığını güçlendirmek amacıyla balistik bir füze tehdidine karşı füze erken uyarı radarının Türkiye'ye kurulacağını açıkladı.

"Dışişleri Bakanı Davutoğlu ile birlikte Paris'te bulunan bakanlık sözcüsü, füze savunma sistemiyle ilgili soruları yanıtladı. Sözcü, NATO'nun caydırıcılığına katkı sağlamak üzere balistik bir füze tehdidine karşı savunma sistemi geliştirilmesi kararının geçen yıl Lizbon Zirvesi'nde alındığını hatırlattı. Türkiye'nin bu karara yönelik çalışmalara başından itibaren destek verdiğini belirten sözcü şunları söyledi:

"Müttefik ülke kuvvetleri, toprakları ve halklarının korunmasına yönelik olan bu NATO yeteneğinin mimarisinde ülkemizin üstleneceği sorumlulukla ilgili teknik çalışma ve müzakereler hükümetimizin talimatı doğrultusunda ilgili kurum ve kuruluşlarımızın yakın işbirliği ve eşgüdümü içinde yürütülmüş ve nihayet bu çalışmalarda sonuç aşamasına gelinmiştir. Bu bağlamda sözkonusu mimarinin bir unsurunu teşkil edecek olan ve ABD tarafından NATO'ya tahsis edilen erken uyarı radarının ülkemizde konuşlandırılması öngörülmektedir. Türkiye'nin bu unsura evsahipliği yapması ülkemizin NATO'nun yeni stratejik konsepti çerçevesinde geliştirilen sözkonusu savunma sistemine katkısını oluşturacak; NATO'nun savunma kapasitesini ve ulusal savunma sistemimizi güçlendirecektir." ("Füze kalkanı Türkiye'de", Hürriyet, 2 Eylül 2011).

Böylece, emperyalizmin ve uzantılarının kâr ve iktidar hesapları doğrultusunda, ülkemizin, Kürt ve Arap halklarının yanı sıra Fars halkıyla da savaşa sürüklenmesinin yolu açılmış oluyor. Türk, Kürt, Arap ve Fars halkları arasında barışı, dostluğu ve dayanışmayı savunmak emperyalizme karşı mücadelenin asli bir görevi olarak öne çıkıyor.