20 Eylül 1985'te yitirdiğimiz Partili ozanımız Ruhi Su'yu ölümünün 26. yılında saygı ve sevgiyle anıyoruz.
1912 yılında Van'da Ermeni bir ailenin çocuğu olarak doğan, Ermeni kırımında kimsesiz kalan ve Adana'da öksüzler yurdunda büyüyen Ruhi Su, Adana Lisesi'nde parasız yatılı olarak okudu. Müzik yeteneğiyle öne çıktı, Ankara Müzik Öğretmen Okulu'na girdi. Keman, şan
ve opera çalışmaları yaptı. Ankara Devlet Operası'nda çalıştı. 1943-1945 yılları arasında Ankara Radyosu'nda halk türküleri programı yaptı. Halk türkülerini Batılı formlarla harmanladı. Kendine özgü üslubuyla söylediği türkülerle ün kazandı.
Ruhi Su, sanatını kapitalist egemenleri eğlendirmeye değil, işçilerin, şehir ve
köy emekçilerinin yaşamını güzelleştirmeye adadı. Türküleriyle emekçilerin sevincini, acısını, mücadelesini dile getirdi. Kapitalist sömürüye, emperyalist zulme, faşist saldırıya
ve şovenist-dinci bağnazlığa karşı Türkiye Komünist Partisi'ne katıldı. 1952'de tutuklandı ve beş yıl hapis yattı.
Ruhi Su'nun hapis ve sürgün yıllarında sonra derinleştirdiği çalışmalarla, Pir
Sultan Abdal, Şeyh Bedreddin, Yunus Emre, Karacaoğlan, Köroğlu, Dadaloğlu, Nâzım Hikmet grev çadırlarında, direnişlerde, mitinglerde, okullarda, tarlalarda, evlerde işçilerle, köylülerle,
devrimcilerle buluştu.
12 Eylül 1980
faşizmi ve uzantısı ANAP döneminde tedavi için yurt dışına
çıkmasına izin verilmeyen Ruhi Su, kasten ölüme sürüklendi.
Cenaze töreni 12 Eylül karanlığından sonraki ilk kitlesel
protesto gösterisine dönüştü.
İşçilerin ve
emekçilerin dostu büyük sanatçı Ruhi Su, bütün sıcaklığıyla
hâlâ aramızda.