28 ve 29 Ekim 2011 tarihlerinde Kürdistan Topluluklar Birliği (KCK)
operasyonu kapsamında gözaltına alınan 50 kişiden aralarında,
Büşra Ersanlı ve Ragıp Zarakolu'nun da bulunduğu 23 kişi, 1 Kasım'da tutuklandı.
BDP'nin siyaset yapmasını imkânsız hale getirmeye, tüm muhaliflere
gözdağı vermeye ve sosyalistlerin dayanışmasını durdurmaya yönelik olarak yapılan bu son operasyon, Deniz Feneri hırsızlık davasında hapiste kalan son iki tutuklunun da serbest bırakıldığı gün başlatılmıştı. Hırsızları, soyguncuları, domuzbağı
katillerini hapiste tutmayı "beceremeyen", fakat çok mütevazi yaşamlarında insan haklarından, adaletten, emekçilerin kurtuluşundan başka bir şeyle ilgilenmemiş yazarlarımızı, akademisyenlerimizi, halkın seçilmiş temsilcilerini, düşünürlerimizi ince ince hesaplarla içeriye tıkmayı "başaran" bir sözde adaletle karşı karşıyayız.
AKP, al adaletini, al anayasanı, al imamın ordusunu, al bütün
yardakçılarını, al hâlâ senden demokrasi bekleyenleri, al gözlerimize senin adına mil çekmeye çalışan solcularını, terk et buraları. Bu memleket bizim, biz terk etmeyeceğiz.
Bu memleketi, bu güzel ülkemizi AKP'nin imamlarına, AKP'nin
adaletine, AKP'nin solcularına bırakmayacağız. Daha sağlam, daha bilinçli, daha sağduyulu, daha cesur, daha örgütlü yürüyeceğiz.
Kurtuluş yok tek başına, ya hep beraber ya hiçbirimiz. Faşizme geçit yok.