Tarih: 29.9.2006 |  Haberler
Yaşasın 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü!

Bütün kadınların 8 Mart'ını kutluyoruz. Ancak bu yılki kutlamalara, Irak'ta olabilecek emperyalist savaşın gölgesi düştü. Savaş herkes için, ama özellikle kadınlar için acı demek. 8 Mart'ı, savaşın tüm insanlık için olduğu kadar, kadınlar için de açacağı yaraları hatırlayarak, hatırlatarak kutlayacağız. Kadınlar savaş istemiyor; çünkü savaşta ölecek olan savunmasız çocuklar, kadınlar, yaşlılar, gençler olacak, diyerek, sesimizi hep bir ağızdan yükseltmeliyiz.

Savaş, emperyalist ABD için petrol paylaşımı demek. Kadınlar için ise yerinden, yurdundan edilmek demek. 1991'deki Körfez savaşını hatırlayalım. Onbinlerce insan ölmüş, binlercesi bombalanan bölgelerden kaçmak zorunda kalmış, mülteci konumuna düşmüştü. Onbinlerce kadın açlıkla karşı karşıya kalmış, bebeğine süt veremeyen kadınlar yavrularının kucaklarında ölmesini seyretmek zorunda kalmıştı. Soğuğa karşı savunmasız halde Türkiye sınırında kaderlerine terkedilmişti. Irak'ta savaş demek, yine aynı dramın yaşanması demek. Savaş, kadınların en acımasız saldırılara, katliamlara, tecavüze ve şiddete uğramaları demek!

Tüm bunları bilerek, kadınlar olarak savaşa karşı sesimizi daha da yükseltiyoruz. Bu yıl 8 Mart'ta şiarımız, "ABD Ortadoğu'dan defol", "Kadınlar savaş istemiyor!", "Savaş kadınların, çocukların ölmesi demek", "Savaşa gönderecek evladımız yok" olmalıdır. Güçlerimizi birleştirmeli ve bu savaşa dur diyebilmeliyiz! Bunun için Ürün'cü kadınlar olarak 8 Mart'ta kadın örgütlerinin yapacağı savaşa karşı eylem birliklerini destekliyoruz, yapılacak mitinglere hep birlikte katılacağımızı açıklıyoruz! Bir yandan savaşa karşı mücadele yürürken, diğer yandan kadınların emeğine saldırı söz konusu. 1475 sayılı iş kanununda işverenlerce yapılmak istenen değişiklikler çalışan kadınları olumsuz etkileyecek. Yeni iş kanunu tasarısı işveren örgütlerinin "esnek üretim" politikalarına uygun, işçi sınıfı ve emekçilerin aleyhine hükümler içeriyor. Bu hükümler kadınların büyük mücadeleler sonucu elde ettiği kazanımlardan "eşit işe eşit ücret" temel ilkesinin de çiğnenmesine yol açıyor. Çünkü yeni hükümlere göre, ücretlendirmelere de işverenlerin lehine "esneklik" getirilecek. Ayrıca, yeni iş kanunu, tüm çalışanlara olduğu gibi kadınlara da düşük ücreti, işsizliği dayatacak. Haklarımızın gaspedilmemesi için, sesimizi haykırmak için haydi alanlara!
     
      ABD Ortadoğu'dan Defol!
      Kadınlar Savaş İstemiyor!
      Savaşa Gönderecek Evladımız Yok!
      Eşit işe eşit ücret!