Sosyalist Dergi: 27 |  Onur Balcı |
İşçi Forumu'nda Konuşma

"İşten Atmak Yasaklansın Girişimi" 21 Haziran Pazar günü Petrol-İş Genel Merkezi'nde bir forum düzenledi. Foruma çeşitli iş kollarından işçiler ve sendikacılar katıldı. Direnişte ve grevde olan işçiler, işten atılmış emekçiler deneyimlerini, duygu ve düşüncelerini dile getirdi.Petrol-İş, Deri-İş, Batis, DBH, ÖDP, İşçi Kardeşliği Partisi, Sosyalist Parti, Devrimci İşçi Partisi Girişimi, Sosyalist Dayanışma Platformu, Ürün Sosyalist Dergi, Ekmek ve Özgürlük Dergisi adına konuşmalar yapıldı.
Forumun sonunda "İşten Atmak Yasaklansın Girişimi"nin "İşten Atmalar Yasaklansın Komitesi" olarak faaliyet yürütmesi kararlaştırıldı. Komite daha sonra platforma çevrildi
Forumda Ürün Sosyalist Dergi adına Onur Balcı'nın sunduğu metni yayınlıyoruz.


Ürün Sosyalist Dergi adına, tüm katılımcıları, çok değerli işçileri, işsizleri, sendika üyelerini, sendika yöneticilerini saygıyla selamlayarak sözlerime başlamak istiyorum.
Şu anda büyük bir kriz yaşadığımızı sokakta gezen herhangi bir insan, bakkala, markete, pazara gidip de alışveriş yapanlar, maaşını ücretini alanlar ezbere biliyorlar. Benden önceki konuşmacılar da hem krizin nedenlerini, hem de bu krizin sonuçlarını çok güzel aktardılar.
Ben aynı tespitleri tekrar etmek istemiyorum elbette. Ama Ürün dergisi adına, hiç olmazsa birkaç noktaya vurguda bulunmak istiyorum.
Bu kriz, kapitalizmin krizidir.
Çokça kabul gören bu saptama aslında, şu anda burada olmayan sömürücülerin, bizleri ezmeye çalışan asalak kapitalist sınıfın artık gereksiz hâle geldiğini göstermektedir. Otuz yıldır halk adına çalışanlarla, kamuculuğu savunanlarla alay edip "kamu bu işi beceremez, kamu hantaldır, sermaye akıllıdır, özel sektör en güzelidir, kollektif yaşam insan doğasına aykırıdır" diyenlerin iflas ettiğini göstermektedir bugünkü kriz. Çünkü, bugün bütün büyük patronlar işletmelerinin zarar ettiğini söylüyor ve hükümetten, yani bizzat kamudan yardım istiyorlar. O zaman, işçi sınıfının şunu deme hakkı doğmuştur:
Mademki siz zarar ediyorsunuz, o zaman siz hantal, beceriksiz, bu işten anlamayan insanlarsınız ve biz sizin tüm işletmelerinize el koyacağız. Kapitalizm beceriksizdir, dünyamızı, doğamızı, insanlarımızı, hayatlarımızı mahvetmeden biz sizin mallarınıza Türkiye işçi sınıfı adına el koyacağız diyoruz.
İşsizlik bu sistemin sorunudur.
Gücü kuvveti yerinde olduğu hâlde, çalışmak istediği hâlde, yeterince eğitimi olduğu hâlde insanlarımız iş bulamıyor. Meclisi derhâl göreve davet ediyoruz ve işten atmaların bir an önce yasaklanmasını talep ediyoruz.
Zarar eden işletmeler ne olacak diye sorduğunuzu duyar gibiyim. O zaman da, Hükümet, zarar ettiğini söyleyen patronun tüm bilanço ve hesap defterlerine maliye aracılığıyla el koymalı ve işçilerin tümünü kamu bünyesine katmalıdır. Yok eğer işletme daha ucuz maliyet için ülke dışına kaçmaya karar verdiyse, o zaman da derhâl tüm sermaye hareketleri kontrol altına alınmalı, denetimi yapılmalı ve kaçağın önüne geçilmelidir.
İşten atmalar yasaklansın, ama işsizlere de derhâl iş yaratılsın.
Milyonlarca insanımızın işi yok. Her gün gazeteleri, internet kariyer sayfalarını karıştırıp iş bulmaya çalışıyorlar. Kahvelerde içecekleri çayın hesabını yaparak oturuyorlar. Dolmuşa binmemek için yakın mesafelerde buluşmaya çalışıyorlar.
Hükümetin önerisi, asgari ücretin yarısına, stajyer çalışma. Hiçbir Hükümet, kölelik koşullarında işçi pazarı yaratamaz. Bunu reddediyoruz. Reddedeceğiz. Derhâl her işsize, her ay asgari ücret kadar para aktarılacağı kararı çıkartılsın.
İşsizlik sigortası fonu, işsizlerindir.
İşsizlik sigortası fonunda bugün itibariyle biriken paramız 24 milyar dolar oldu. İki şey istiyoruz. Öncelikle, işsizlik sigortası fonunun yönetimi, burada bulunan biz işçilere verilmelidir. Fonun yönetimini derhâl işçilere bırakın. İkinci olarak fondan işsizlerin yararlanma süresi ve miktarı insanca yaşamaya yetecek ölçüye çıkartılmalıdır. Her iki talebimizi de tüm kamuoyuna duyuruyoruz.
Dolar milyarderi Türklerin servetlerine el konsun.
Halkımız sefalet içindeyken, insanlarımız açlığın, yoksulluğun pençesindeyken, her yıl yeni yeni dolar milyarderimiz oluyor. Hükümet, alt tarafı en zengin 100 Türk zengininin servetine el koysa, tam 144 milyar dolar halkın cebine girer. Her seferinde aynı gemideyiz diye bize bağıran, bizi nankörlükle suçlayan zenginlerden bir sefere mahsus biz de fedakârlık istiyoruz.
Derhâl en zenginlerin servetleri hazineye devredilsin.

Değerli arkadaşlar,
Eğer bu taleplerimizi gerçekleştiremez isek, kapitalizm kendini yeniden bize dayatacak. Biz yine kapitalistlerin iğrenç yalanlarına katlanmak zorunda kalacağız.
Bu ülkenin devrime ihtiyacı var. Bu dünyanın devrime ihtiyacı var. İnsanlığın devrime ihtiyacı var.
Hiçbir sorunun çözümünün söylendiği kadar kolay olmadığını biliyoruz. Biz de, Ürün Sosyalist Dergi olarak, ilkeli davranmak gerektiğini biliyoruz. İşçi sınıfı mücadelesinin gerektirdiği kadar yere sağlam basmamız gerektiğinin farkındayız. Aceleci çözümlere kapımız kapalı. Sendikalarımıza sesleniyoruz. Gelin, gücünüzü sendikasız, sigortasız, işsiz işçilerle birleştirin. Örgütsüz işçiler, örgütsüz emekçiler kendilerine umut olacak devrimci bir emek odağı arıyorlar. Gelin hep birlikte devrimci bir emek odağı kuralım. Güçlü bir sınıf iradesi oluşturalım. Sınıf iradesini yoksul köylüleri ve bütün emekçileri de içine katarak genel halk iradesine çevirelim. El ele vererek bu iğrenç düzene bir son verelim.

Değerli dostlar,
Biz de, Ürün Sosyalist Dergi olarak, Türkiye işçi sınıfının büyük devrim yürüyüşünün ayrılmaz bir parçası saydığımız "işten atmak yasaklansın girişimi"nde yer alacağımızı ilan ediyoruz. Bu girişimin içinde biz de bütün gücümüzle yer alacak ve "herkese iş" talebimizi hayata geçireceğiz.

Hepinizi Ürün Sosyalist Dergi adına saygıyla selamlıyorum.
 
Yazarın Diğer Yazıları
 İşçi Forumu'nda Konuşma
 Kuşları, Tavukları Değil, Kapitalizmi İtlâf Edelim!
 FIRAT (HRANT) KANIYOR!