Sosyalist Dergi: 25 |  Yetgül Karaçelik |
Kadınlar Şiddete Karşı Alanlardaydı!



25 Kasım insanlık tarihinde kadına yönelik alçakça, vahşice bir şiddetin yıldönümü, bir insanlık ayıbıdır. Bu tarih aynı zamanda savaşa, sömürüye, yoksulluğa karşı bir başkaldırının öyküsüdür. Mirabel kardeşlerin öyküsü.
Latin Amerika'da Trujillo diktatörlüğüne karşı mücadele yürüten Mirabel kardeşler (Patria, Minerva ve Maria) diktatörün askerleri tarafından tecavüz edildikten sonra vahşice katledildiler.
Mirabel kardeşler özgürlük mücadelesinde kelebekler olarak anılmaya başladılar. Ve özgürlük kelebekleri insanlığın haklı kavgasında birer simge haline geldiler. Mirabel kardeşlerin katledildiği 25 Kasım tarihi ise "Kadına Yönelik Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele ve Dayanışma Günü" olarak tüm dünyada ve ülkemizde kadına yönelik şiddetin kınandığı bir gün, yani mücadele günü haline geldi.
Bugün dünyada ve ülkemizde egemen güçlerin kadınlara yönelik uyguladıkları şiddet politikaları artmaya devam ediyor. Bu da bizlere 25 Kasım'ın önemini ve anlamının derinleşmesinin ne kadar önemli olduğunu ortaya koyuyor. Her yıl geleneksel olarak yapılan istatistiksel açıklamalar kadına yönelik ekonomik, fiziksel, psikolojik, cinsel gibi şiddet türlerinin rakamlarında artış olduğunu ortaya koyuyor.
Bu şiddet türleri ülkemizde de fazlasıyla mevcut. En son SSGSS yasasıyla kadınların yoğun mücadeleler sonucunda çalışma yaşamında kazandıkları hakları gasp edildi. Bu yasa ile kadınlar daha da yoksullaştırılarak, deyim yerinde ise, kadınlara sosyal şiddet uygulandı. Kriz bahanesiyle işten çıkarmalar arttı ve bu faturalar her zamanki gibi öncelikle kadınlara kesilmeye başlandı. Eğitimde fırsat eşitsizliğinden kaynaklı olarak kadınların eğitim hakları sürekli olarak gasp ediliyor. Cinsel taciz ve tecavüz (devlet eliyle işlenenler de dahil) görmezden gelinip, bu suçu işleyenler cezalandırılmak bir yana neredeyse ödüllendiriliyor. Töre ve namus adı altında işlenen kadın cinayetlerindeki artış ise her yıla oranla bu yıl daha fazla arttı. Bu örnekler ne yazık ki bu kadarıyla da sınırlı değil.

Kadınlar 25 Kasım'da yine sokaklardaydı
İşlenen bu suçlar karşısında örgütlenmek, mücadele etmek gerektiğini her fırsatta vurgulayan TÜM-İGD'li Kadınlar bu 25 Kasım'da da çeşitli etkinler gerçekleştirdi.
25 Kasım etkinlikleri kapsamında TÜM-İGD'li Kadınların da örgütleyicisi olduğu Ankara Kadın Platformu, 22 Kasım Cumartesi günü devlet şiddetine karşı Ankara'da Yüksel Caddesi'nde bir basın açıklaması düzenledi. Açıklamada, hapishanelerdeki devlet şiddetine değinildi. Gebze Cezaevi'nde yaşanan saldırıların bir devlet politikası olduğu, bu politikanın gözaltılar ve cezaevlerinde sistemli işkence yöntemi olarak kadına yönelik gerçekleştirildiği vurgulandı. Ayrıca devlet şiddetinin bir başka türünün Kürtlere yönelik imha ve inkâr politikaları yüzünden Kürt kadınlarına uygulandığı da belirtildi. "Devlet Şiddetine Son", "Devlet Elini Bedenimden Çek", "Yaşasın Kadın Dayanışması" sloganlarıyla basın açıklaması son buldu.
22 Kasım Cumartesi günü İlerici Kadınlar İstanbul'da da iş başındaydı. TÜM-İGD'li Kadınlar İstanbul'daki genel merkezlerinin salonunda "İnsanca Bir Yaşam İçin Kadınlar Tartışıyor" başlıklı bir etkinlik gerçekleştirdi. Şiir dinletisi ve film gösterimi de gerçekleştirilen etkinlik 25 Kasım'ın tarihçesinin anlatıldığı kısa bir açılış konuşmasıyla başladı. Söyleşi bölümünde ise, son günlerde Hüseyin Üzmez olayı ile gündeme gelen, taciz ve tecavüz suçlarının TCK'daki ve Yargıtay kararlarındaki yeri tartışıldı. Ceza kanununun ve Yargıtay kararlarının bu tür suçları önlemekte yetersiz olması bir yana, bu suçları meşrulaştırıcı maddeler dahi taşıdığı vurgulandı. Konuşmanın ardından geniş katılımlı bir sohbet gerçekleştirildi.
23 Kasım Pazar günü ise Ankara'da TÜM-İGD'li Kadınlar, 25 Kasım Kadına Yönelik Şiddetle Mücadele Günü dolayısıyla bir söyleşi düzenlediler. Söyleşide, "Kapitalizmin Kıskacında Kadın ile Sosyalizmin Kadınlara Sundukları" başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Kadının sınıfsal niteliği üzerinde yoğunlaşan sunumda kadın sorununa getirilen farklı bakış açıları tartışıldı. Etkinlikte, TÜM-İGD Kadın Topluluğu'nun hazırladığı belgesel nitelikli bir film gösterimi yapıldı.
23 Kasım Pazar günü İstanbullu İlerici Kadınlar da boş durmuyordu. TÜM-İGD'li Kadınlar, "Şiddete, Irkçılığa, Sömürüye Karşı Kadınlar Mücadeleye" pankartıyla Taksim tramvay durağında toplanarak bir basın açıklaması gerçekleştirdiler. Nazım Hikmet'in "Kadınlarımız" şiiriyle başlayan etkinlik ilerici kadınların kısa oyunlarıyla devam etti. Oyunlarda işgalciler tarafından ganimet olarak görülen ve ülkelerini savunmak için direnişi örgütleyen; töre ve namus adı altında hunharca katledilen; Bursa'da yanan, Ceylanpınar'da boğulan; ailesi tarafından okutulmayarak genç yaşta kendisinden büyük kişilerle evlendirilmek zorunda bırakılan kadınların hikâyeleri anlatıldı.
Oyunlardan sonra okunan basın metninde kadına yönelik cinsel, ulusal, sınıfsal şiddetin her geçen gün arttığına değinen İlerici Kadınlar, Irak'ta, Filistin'de süren savaşın en ağır faturasını kadınların ödediğini, ülkemizdeki ulusal baskının en çok kadınları mağdur ettiğini belirttiler. İşsizlik ve yoksulluğun pençesindeki kadınların eşit işe eşit ücret taleplerinin karşılanmadığı gibi, krizin de kadınlara en ağır bedelleri dayattığı vurgulandı. Bildiride ayrıca töre ve namus cinayetlerinin bir türlü önlenemediği, aksine, sistem tarafından da desteklendiğine dikkat çekildi. Eylem, okunan basın metninin ardından "Emekçi Kadın TÜM-İGD'ye Katıl", "Kadınlara Özgürlük Sosyalizmle Gelecek", "Kadınlar Örgütlü Daha Güçlü" sloganlarıyla bitirildi.
Kadına Yönelik Şiddete Karşı Mücadele ve Dayanışma Günü etkinlikleri 25 Kasım Salı günü de devam etti. Ankara'da TÜM-İGD'li Kadınların da örgütleyicisi olduğu Ankara Kadın Platformu, kadına yönelik şiddete karşı bir yürüyüş ve basın açıklaması gerçekleştirdi. Yürüyüş sırasında polis barikatıyla karşılaşan kadınlar, kararlı direnişleri sonucu polis barikatını kaldırtarak yürüyüşlerini gerçekleştirdiler. Yürüyüşün sonunda yapılan basın açıklamasının ardından "Kadınlar Örgütlü Daha Güçlü", "Yaşasın Kadın Dayanışması", "Jin Jiyan Azadi" sloganlarıyla eylem son buldu.
Sınıfsız ve sömürüsüz bir dünya yaratma mücadelesi veren TÜM-İGD'li Kadınlar bulundukları her alanda kadın sorununa dikkat çekmeye devam ediyorlar. Sokakta, iş yerinde, okulda, hayatın her alanında şiddet ve sömürüyle karşı karşıya kalan bütün emekçi kadınları bu sorunlara karşı dimdik, yılmadan mücadeleye davet ediyorlar.

 
Yazarın Diğer Yazıları
 Kadınlar Şiddete Karşı Alanlardaydı!