Sosyalist Dergi: 22 |  ÜRÜN |
Solda Bağımsız Adaylar ve Tutumumuz

Bilindiği gibi 1980 sonrası seçim barajını hiçbir şekilde aşamayan sosyalistler ve Kürt hareketi seçimlere "bağımsız" girmeyi tartışmaya başlamıştı. Böylece işçi ve emekçileri, işçi sınıfı dostlarını, özgürlük savunucularını ve Kürtlerin siyasi temsilcilerini parlamentoya taşıma, meclis kürsüsünü kullanma olanağı somut olarak ele alınabilecek bir hale geliyordu. Bu şekilde, başta yüzde 10'luk anti-demokratik seçim barajını işlevsiz kılmak ve belki de kaldırılmasını sağlamak üzere belli kazanımları elde etme olasılığı belirdi.

Daha önce yaptığımız açıklamaya uygun olarak, biz, dünya komünist hareketinin ve ülkemizde TKP'nin onlarca yıllık tecrübesine dayanan zengin birikimler doğrultusunda "örgütlü bağımsız adayları destekliyoruz" diyerek seçim tartışmaları sürecinin doğrudan içinde yer aldık. Çok farklı anlayışlardaki ve farklı kutuplardaki dost sosyalist kurumları aynı görüş doğrultusunda bir araya getirmeye gayret ettik. Bu süreçte, pek çok konuda bir çok sosyalist kurumla aynı fikirde olduğumuzu ve bir kısmıyla ortaklaştığımızı belirtmek gerekir.
Böylece işçi sınıfının ve emekçi halkımızın kafasını karıştıran sağ ve sol sapmaların dışında gerçekten devrimci, komünist bir tutum ile gücümüz oranında sürece müdahale ettik. Fikirlerimizi ve önerilerimizi en baştan beri oluşturulan her platformda dile getirdik. Sosyalistlerin, solun, özgürlük savunucularının ve Kürtlerin en geniş şekilde birliğini sağlamak yönünde özel çaba harcadık.

Sorunlar ve genel durum
Ortak aday tartışmaları farklı öbekler tarafından yer yer birbiriyle kesişen ama genel olarak birbirinden kopuk zeminlerde yapılabildi. Bu tam bir işbirliğinin oluşmamasındaki en büyük faktör oldu. Sonuç olarak, bizim talep ettiğimiz, "örgütlü", "bağımsız", "sosyalist" adaylar konusunda bir ortaklaşma sağlanamadı. İsimleri de tek tek verecek olursak, Demokratik Toplum Partisi (DTP), Emeğin Partisi (EMEP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), yeni kurulan İşçilerin Kardeşliği Partisi (İKP) ve İşçi Mücadelesi dergisi ve diğer yapılar, kimisi tek başına, kimisi bir veya iki yapı bir araya gelerek "kendi" bağımsız adaylarını çıkarttılar.
Ancak, bu sayılan örgütlerin hiçbiri, sosyalistler, ezilenler ve farklı yapılar arasında bir koordinasyon sağlayarak bir araya gelmeyi hedeflemediler. Tümü de, kimsenin gözünden kaçmayacak taktik yakınlaşmaları veya uzak durmayı tercih ettiler ve ne yazık ki dar grupçu bir mantıkla yol aldılar.
Örnek verecek olursak, DTP önce, desteklemeyi düşündüğü adaylarını tanıttı. Aradan daha iki gün geçmeden, bizim duyumlarımıza ve kendi açıklamalarına göre, farklı yaklaşımlar sonucunda ilan ettiği listeden çok daha farklı isimleri destekleyeceğini duyurdu.
ÖDP, Ufuk Uras'ın adaylığını önce desteklediğini, sonra desteklemediğini ve bu kararın Uras'ın kendi bireysel kararı olduğunu açıkladı. Sonradan ise yine partinin Uras'ı destekleyeceğini belirtti, ama, ortada parti içi bir sorun olduğu artık tartışılmıyor bile. Üstelik, ÖDP Genel Başkanı Ufuk Uras, İstanbul 1. bölgeden DTP'lilerin desteğiyle Meclise gitmeyi hedeflerken, 2. bölgede DTP'nin adayını destekleyip desteklemeyeceğini bile belirtmeden sonuç almayı bekleyecek kadar apolitik bir tavır içinde.
EMEP, sürece en uzak duran, DTP ile özel ilişkiler geliştiren bir tavır içinde oldu. Sonuç olarak, EMEP, uzun müddet aynı listeden seçimlere giren ÖDP adaylarını destekleyip desteklemeyeceğini belirtmedi; sonradan farklı partilerden bağımsız adaylarla ortak toplantılara katılarak tutumunu "destekleme" yönünde açıkladı.
Bu arada, DTP hareketinden uzak görünmeyi tercih eden Baskın Oran ise, çoğunlukla yeni liberallerden oluşan çevresinden ibaret destekleyicileriyle birlikte, İstanbul 2. bölgeden aday olduğunu açıkladı. DTP ise, onun kendilerinden uzak kalmayı tercih eden bu tavrına karşı, onu kesinlikle desteklemeyeceklerini belirtti ve yerine, konuyu sosyalist çevrelere hiç danışma gereği duymadan, kendi il başkanları Doğan Erbaş'ı aday gösterdi.

Tutumumuz
Bütün bu değerlendirmeler ışığında, içinden geçtiğimiz sürecin hassasiyetlerini değerlendirerek, tüm bölgelere dair aşağıdaki şekilde bir değerlendirme yapacağız. Tümünde de bağımsız adayları ve elden geldiğince ortaklaşanları destekleyeceğiz.
İSTANBUL: 1. bölgede UFUK URAS'ı destekliyoruz. ÖDP desteklediği takdirde; partisinin desteği çekmesi durumunda biz de desteklemeyeceğiz, demiştik; ancak, son gelen bilgiler ışığında, ÖDP'nin Uras'ı destekleyeceği belli oldu.
İSTANBUL: 2. bölgede çok sayıda dost aday çıktığı için, bu bölgede oy kullanacak arkadaşlarımızı serbest bırakma kararına vardık. Arkadaşlarımız, bağımsız sosyalist adaylara veya DTP adayı DOĞAN ERBAŞ'a oy verebilirler. Bu bölgede daha önce yaptığımız açıklamalara uygun olarak, ısrarla örgütsüzlüğü ve partisizliği savunduğu, açık açık AB ve TÜSİAD destekçiliği yaptığı, Kemalizm ve liberalizm kırması bir düzen dili kullandığı için BASKIN ORAN'a destek vermiyoruz.
İSTANBUL: 3. bölgede tutuklu SEBAHAT TUNCEL'i destekliyoruz.
İZMİR: 1. bölgede LEVENT TÜZEL'i ve 2. bölgede tutuklu MEHMET MEHDİ ASLAN'ı destekliyoruz.
HATAY: BERKAT KAR'ı destekliyoruz.
TUNCELİ: Ortak aday olarak belirlenen ŞERAFETTİN HALİS'i destekliyoruz.
ANKARA, BURSA, MERSİN ve MUĞLA'da nasıl bir tutum alınacağı kararını o bölgedeki dostlarımızın insiyatifine bırakıyoruz.
Saymadığımız bölgelerde ortak adayları destekliyoruz.
Bağımsız ortak adayların bulunmadığı seçim çevrelerinde ÖDP ve EMEP listelerini destekliyoruz.

Ürün Sosyalist Dergi
19.06.2007

 
Yazarın Diğer Yazıları
 Cengiz Çandar'ın Yeni Hedefi
 Yanlış Tarih, Yanlış Politika
 Ordu ve AKP
 Hesap Vakti
 Akıl Tutulması
 Tarih Hızlanıyor
 Merhaba
 Gündemden
 Haydi, Devrimci Dayanışmamızı Göstermeye
 Libya Gündeminden
 1 Mayıs Gündemi
 Seçimden Önce
 12 Haziran 2011 Seçiminde Tutumumuz
 12 Haziran 2011 Seçim Sonuçları
 Seçimden Sonra