3 KASIM SEÇİMLERİNDE EMEK, BARIŞ, DEMOKRASİ BLOKUNU
DESTEKLİYORUZ!
OYLARIMIZI VE GÜCÜMÜZÜ DEHAP İÇİN SEFERBER
EDİYORUZ!
Ülkemizdeki krizin boyutları savaş dönemlerini aratacak denli ağır.
Demokratik haklarımız sürekli geriletiliyor. İMF'nin, Dünya Bankası'nın,
ulusötesi tekellerin bürokratları halkın temsilcilerinden çok daha fazla söz
sahibi.
Türkiye, böylesi ağır koşullar altında yeni bir seçime gidiyor. Bu
seçim, birbirlerinin aynı düzen partilerinin sırayla iktidara geldiği bir oyun
olmaktan çıkartılmalıdır. 3 Kasım seçimleri, işçi sınıfımıza, emekçilerimize
halkçı, demokratik bir alternatifin olduğunu kanıtlayacak bir platforma
dönüştürülmelidir.
Seçimlere ilişkin yaklaşımımızda partilerin ülkemiz
açısından bizce hayati önem taşıyan konularda alacakları tavır belirleyici
olmuştur. Bu doğrultuda önceliklerimizi şöyle özetleyebiliriz:
* İMF programının yırtılıp atılması
* AB ile yapılan Gümrük Birliği
anlaşmasının iptal edilmesi
* İşsizliğe ve yoksulluğa son vermeyi amaçlayan
sosyal bir program uygulanması
* NATO'dan çıkılması
* ABD ile ikili
anlaşmaların iptal edilmesi
* İncirlik üssüne el konulması
* Başta Irak
olmak üzere tüm komşularımızla dostluk ve işbirliği kurulması
* Halkların
dostluğunun ve kardeşliğinin sağlanması
* Emperyalist savaş politikalarına
son verilmesi
* Sendikal yasakların son bulması
* Düşünce ve örgütlenme
özgürlüğü önündeki bütün engellerin kaldırılması
* Genel af ilan
edilmesi
* YÖK'ün kaldırılması; emekçi çocuklarına parasız eğitim hakkı
verilmesi
* Kadınların siyasal, toplumsal yaşama tam katılımının
sağlanması
Ülkemizin geleceğini bu saydığımız talepler çerçevesinde şekillendirecek
oluşumları destekliyoruz. Demokratik Halk Partisi Seçim Bildirgesi'nde yer alan
program bizim taleplerimizin büyük bir kısmı ile örtüşüyor.
Türkiye'nin
bağımsızlığı, işçilerin ve emekçilerin sömürüden kurtuluşu için ilericilerin,
demokratların, devrimcilerin, yurtseverlerin, sosyalistlerin, komünistlerin
işbirliği yapması bizim en acil çağrılarımızdandır. Böylesi bir ortaklaşmayı
sağlamak ve SOL'un meşruiyetini daha kuvvetle vurgulamak kaçınılmaz bir
görevdir.
Ülkenin geleceğini karartmak istemeyen hiç kimsenin, hiçbir grubun
veya partinin böylesi bir oluşumun dışında kalması haklı gösterilemez.
Hiçbir yapının halkımıza bir kez daha "solcular bir araya gelemez" dedirtme
sorumsuzluğunu gösterme hakkı yoktur. Dar grupçu çıkarları, kişisel kaprisleri
bir kenara bırakarak bir an önce ortak bileşenlerde buluşulmalı ve seçimlerden
sonra da devam edecek bir işbirliğinin temelleri sağlam olarak
atılmalıdır.
Sömürüye, işsizliğe ve sefalete, ilaçsızlığa ve açlığa, savaşa
ve sömürge köleliğine razı olmadığımızı gösterelim, kapitalizme ve emperyalizme
karşı direnelim!
Oylarımızı bölmeyelim, barajı zorlayalım, düzen partilerinin
gerçek alternatifinin SOL olduğunu gösterelim!
Haydi, unutmayalım bu
dayanışmayı!
Oylarımız DEHAP'a!
Güçlerimizi DEHAP için
seferber edelim!