Kapitalizmin dünya çapındaki
bunalımının gelip geçici bir olgu olmadığı iyice netleşiyor.
Kapitalist sınıfların ve iktidardaki uzantılarının bunalımın
yükünü işçi sınıflarına ve ezilen halklara yükleme
politikası, yoksullaştırılan kitleleri, bu sistem içinde gelecek
umudunu yitiren gençleri sokaklara ve alanlara sürüyor. Sokaklar
ve alanlar gitgide hareketleniyor. Kitlelerin ruh hâli belirgin
biçimde değişiyor.
2011 yılı, Tunus halkının, yıkılmaz
sanılan ve Dünya Bankası'nın örnek ülke ilan ettiği Tunus'ta
işbirlikçi kapitalist diktatör Zeynel Abidin Bin Ali'yi
devirmesiyle başladı. Tunus halkını en içten duygularımızla
selamlıyor, başladıkları işi derinleştirmeleri, sadece
diktatörü değil, sömürücü ve baskıcı sistemi kaldırma, halk
iktidarını kurma yolunda ilerlemeleri için onları destekliyoruz.
Amerikan emperyalizminin, bütün barış
ve demokrasi söylemini boşa çıkaracak şekilde dünya çapında
yeni bir silahlanma atağı başlattığı ve askerî örgütlenmesini
yeniden düzenlediği daha iyi anlaşılıyor. NATO'nun Lizbon
zirvesinde füze kalkanının oluşturulması kararı kabul edildi.
Bu karar Türkiye'yi de olası bir emperyalist savaşın cephe
ülkesi durumuna sürüklüyor. Suudi Arabistan'ın ve Basra
körfezi emirliklerinin silahlandırılması inanılmaz boyutlara
ulaşıyor, Yemen'in ve Afrika'nın yeni savaş ocaklarına
dönüştürülmesi hazırlıkları yoğunlaşıyor.
12 Eylül kurumlarını bir bir ele
geçiren AKP yönetimi, referandumda kazandığı başarıyı
seçimlerde tekrarlayarak egemenliğini kalıcılaştırma hesapları
yapıyor. Bütün sağcı ve gerici güçleri etrafında toplama,
toplumun en geri duygularını sömürme politikasına devam ediyor.
İktidar, Amerika'nın ve İsrail'in menfaatine olduğu açıkça
belli olan füze kalkanı projesine onay vererek Türkiye ve bölge
halklarına bir kez daha ihanet ediyor.
İşçilerin ve emekçilerin, yoksul ve
işsiz kitlelerin, çiftçilerin, Kürt halkının, Alevilerin,
kadınların ve gençlerin, barışseverlerin AKP'den kopma süreci,
işbirlikçi medya tarafından üzeri ne kadar örtülürse örtülsün,
hız kazanıyor. AKP karşısında kararlı duruşu pekiştirmeyi
sürdüreceğiz. AKP'ye karşı muhalefeti işbirlikçi kapitalist
düzene karşı kapsamlı mücadeleden koparan eğilimlere dikkat
çekiyoruz. CHP'nin ve Kılıçdaroğlu'nun sunduğu siyasal
programın ve yaptığı örgütsel tercihlerin çapsızlığını
ortaya sereceğiz. İşçi sınıfı, emekçiler, ezilen halklar
kendi kurtuluşlarını kendileri sağlayacak. Kestirme yollar hiç
olmadı; egemenlerden medet ummak nafile çabadır.
Burjuvazi yakın Türkiye tarihindeki
ilk siyasal kıyımını Mustafa Suphi ve yoldaşlarına yöneltmişti.
Ürün, kıyımın 90. yılında, kurucu yoldaşlarımızı anmak
için çeşitli illerde anma etkinlikleri düzenliyor. Bütün
dostlarımızı bekliyoruz.
Her zamanki çağrımızı yineleyerek
bütün okurlarımızdan, fabrikalarında, okullarında, köylerinde,
mahallelerinde yaşadıklarını, duygu ve düşüncelerini, eleştiri
ve önerilerini bizlere iletmelerini bekliyoruz.
Dostça selamlarımızla.