10 eylül dergisi kapaklarndan oluşan kolaj

Sayı 3 Kasım 1989 Mustafa Asım Hayrullahoğlu'nu (Deniz) saygıyla anıyoruz.

Mustafa Asım Hayrullahoğlu'nu (Deniz) saygıyla anıyoruz.

Mustafa Asım Hayrullahoğlu 1948'de Diyarbakır'da doğdu. Yüksek öğrenimini İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde yaptı. Gençlik yıllarından başlayarak sosyalizm mücadelesine katıldı. Fikir Kulüpleri Federasyonu ve Doğu Devrimci Kültür Ocakları'nda çalıştı. TİP'e üye oldu. 1969 Sungurlar direnişine ve bir dizi işçi direnişine katıldı. 15-16 Haziran 1970 eylemi sürecinde "Tekel Gerçek" gazetesinin yayımlanmasında aktif görev yaptı. 12 Mart darbesi ardından gizliliğe geçti. 1973'de TKP'ye girdi ve İstanbul örgütünde değişik görevlerde bulundu. 14 Kasım 1982'de İstanbul 1. Şube görevlilerince gözaltına alındığında Merkez Komitesi üyesi ve İstanbul İl Komitesi sekreteriydi. Ağır işkencede yüksek insan onurunu çiğnetmedi, partisini ve yoldaşlarım korudu, canını verdi. 15 ya da 16 Kasım sabahı 1. Şubede gördüğü işkenceler sonucu yaşama gözlerini yumdu ve sessizce Kasımpaşa Kimsesizler Mezarlığı'na gömüldü. O, tüm görevleri ölünceye dek büyük bir özveri ve yetenekle, cesaretle yerine getiren, yoldaşlarıyla insancıl, sıcak ilişki kuran bir insandı. Bu yanıyla O'nu tanıyanların yüreğinden silinmeyecektir. Yoldaşları tüm örgütlenmesini gerçekleştirdikten sonra öldüğü Proleter İstanbul Gazetesi'ni O'na adadılar. O, Marksizm-Leninizm, proletarya enternasyonalizmine bağlılığın, inandığı dava için canını esirgemezliğin, yoldaşça alçakgönüllülüğün, sınıf düşmanına, karşı bilinçli direngenliğin canlı sembolü olarak aramızda yaşayacaktır. Mustafa Asım Hayrullahoğlu'nu, ölümünün 7. yılında, bağlı olduğu yüksek ilke ve ülküleri yaşatma kararlılığı içinde saygıyla anıyoruz.


Avukatlarından Ergin Cinmen: "Avrupa İnsan Hakları Komisyonu'na gideceğiz"

Mustafa Asım Hayrullahoğlu'nun İstanbul Emniyeti 1. Şube görevlilerince işkence sonucu öldürülmesi nedeniyle açılan davada Hayrullahoğlu adına müdahil avukat olarak yeralan Av. Ergin Cinmen 10 Eylül'e konuyla ilgili şu bilgileri verdi: "İlk söyleyeceğim 12 Eylül sonrası açılan işkence davalarında siyasal iktidarın en doğrudan müdahale ettiği dava Hayrullahoğlu davasıdır. Deyim yerindeyse, bu dava, Tercüman yazarları A. Kabaklı ve R. Tamer'in "devleti devlete kırdırmayın" çağrısı uyarınca siyasal iktidarın hukuku ayaklar altına alan uygulamalarından en çarpıcısıdır. İşkenceyle adam öldürmekten 10'ar yıl 8'er ay hapis cezası ve yaşam boyu kamu hizmetlerinden men cezası alan Ümit Bağbek, Mehmet Yetiş ve Orhan Yaman'ın terfi ettirilmeleri de bunun somut bir göstergesidir. Bu davada ceza hükmü veren ve kendi ifadelerine göre devlet güçlerince tehdit edilen heyet "özel tayinle bu davadan alınmıştır. Üç heyet değişikliğinden sonra Yargıtay'da oy çokluğuyla sanıklar beraat ettirilmiştir. Bu aşamada avukatları Bahri Belen, Osman Ergin, Ercan Kanar, Kemal Keleşoğlu ve Atilla Coşkun'la, önümüzdeki günlerde Avrupa İnsan Hakları Komisyonu ve Divanı'na başvuracağız."