Sayı 7-8 Nisan 1990 Mektuplar
Haydi 1 Mayıs 1990'a
Yine 1 Mayıs'ta alanlarda olacağız. İşçi sınıfının uluslararası, birlik, dayanışma ve savaşım günü olan 1 Mayıs halkımıza işçi sınıfına yaraşır bir şekilde kutlanmalıdır. Bugün bütün dünyada hangi rejimle hangi sistemle yönetilirse yönetilsin 1 Mayıs işçilerin bayramı olarak kutlanmaktadır. Ama Türkiye'de 1 Mayıs yıllardan beri yasaktır. Türkiye bu konuda; dünyada 1 Mayıs'ın yasak olduğu birkaç ülkeden birisidir. 1977'de 1 Mayıs alanında toplanan yüzbinlerce işçiye karanlık güçler ateş açarak onlarca işçiyi öldürdüler.
Ama işçi sınıfımız 1 Mayıs 1978'de aynı alana bu kez daha kalabalık, daha coşkulu gelerek bu engellemelere baskılara yanıt verdi. Daha geçen 1 Mayıs'ta polisin ateş açması sonucu bir işçi öldü, yüzlerce işçi gözaltına alındı, tutuklandı. Ama onca baskıya saldırıya ölümlere rağmen 1 Mayıs unutturulamıyor, her 1 Mayıs günü işçiler ve halkımız sokaklara çıkıyor. Bu yıl da 1 Mayıs'ta sokaklarda olacağız.
1 Mayıs, 1 Mayıs ilk dileğimiz, Yaşatacak seni tunç bileğimiz.
Gültepe'den bir işçi
Gençlik ve eğitim
Değerli Dostlar!
Derginizin Eylül ayından bu yana çıkan sayılarını, izlemeye çalışıyorum. Derginizin
değindiği ana konular genel olarak sosyalist ülkelerin içinde bulunduğu sorunlara ve ülkemizdeki devrimci
hareketin içinde bulunduğu sorunlara ayrıntılı ve önemli bir biçimde değiniyor.
Gençlik üzerine kurulmuş olan gerici ve kültürsüz ağ, 12 Eylül'ün yol açtığı erozyonların bir ürünüdür. Bilhassa üniversiteye hazırlanan liseli gençliğe eğitim bilinci verilmemekle birlikte öğrenciler üzerinde kokuşmaya yüz tutmuş baskı politikası uygulanmaktadır. Öğretmen kesimi ve öğrencilerin, eğitimi bir kenara bırakılmış. Ve öğrenciler üzerinde çarpık bir eğitim sistemi kurulmuştur. Değişik politik düşüncelerin varolabileceği ve öğrenci kesimin görüşlerini açıklayabileceği ve sorunlara politik gözlemlerin ve yolların ortamı kaldırılmış ve not defterleri silah şeklini almıştır. Demokratik, devrimci kültürün yerini, Amerikancı yoz kültürü kapsamlı bir şekilde uygulanmaktadır. Bu kültür 12 Eylül'ün temel bir politikası haline gelmiş ve okullarda varolan kültür anlayışı, öğrencilerin temiz beyinleri yıkanarak yerleştirilmiştir.
Bugünkü eğitim sisteminin hedeflediği liseli gençlik suskun, sessiz ve kusu fertler yetiştirmektir. Fakat, inanıyorumki 21. yy. girerken böyle çarpık bir eğitim sistemi ayakta durmayacaktır.
Saygılarımla,
Tarsus'tan Liseli Bir Genç