Sosyalist Dergi: 14 |  ÜRÜN |
Dünya Komünist ve İşçi Hareketinden: Yunanistan Komünist Partisi Programı - V

SOSYALİZMİN İNŞASI

YKP'nin sosyalist inşa anlayışı Marksist-Leninist kuramına ve onun partimizin ve 20. yüzyıldaki sosyalist inşa deneyimlerinin çözümleme ve tartışmaları temelinde zenginleştirilmesine dayanır. Sosyalizmin inşası tüm ülkelere tatbik edilebilir genel yasalara göre işleyen bir süreçtir. Yunan toplumunun komünizmin en alt aşaması olan sosyalizme geçişinin başlangıç noktası:

* İşçi sınıfının müttefikleriyle birlikte iktidarı ele geçirmesi

* Başlıca üretim araçlarının kamulâştırılması

* Ekonominin sosyalist temelde planlanmasıdır.

"Herkese emeğinin nicelik ve niteliğine göre" sosyalist ilkesi temelinde çalışma kabiliyetine sahip tüm insanlara iş güvencesi sunmak, emekçi halkın yaşam koşullarında sürekli bir iyileşme sağlamak, ve halkın sosyal ve kültürel refah düzeyini yükseltmek amacıyla emeğin üretkenliğini arttırmak ve toplumsal üretimi her yönüyle büyütmek için bilimsel gelişmeler ve yeni teknolojiler devreye sokulacaktır.

Ekonominin sosyalist temelde planlanması sosyalist inşanın temel yasasına hizmet eder. Bilimdeki en son gelişmelerden yararlanarak, .en iyi tekniklerin ve teknolojinin kullanımını sağlayarak, toplumsal ihtiyaçların daha kapsamlı ve bütünsel şekilde tatmin edilmesini teşvik edecek bir üretim düzeyine erişmek. Sosyalizmde toplumsal ilişkiler köklü biçimde değişecektir.

Sosyalizm emekçilerin kapitalist düzende bizzat yaşayarak tecrübe ettikleri işsizlik, gizli işsizlik, idare ve devlet terörü, emniyetsizlik, gelecekten emin olmama, kişiliklerinin ve toplumsal rollerinin aşağılanması, hak ve özgürlüklerinin hiçe sayılması benzeri yaşamsal sorunları ortadan kaldıracaktır. Sosyalizm nesnel yasaları ve bilimsel öngörüyü tüm toplumun çıkarları doğrultusunda, adil ve planlı biçimde kullanma olanağını sunmaktadır.

Sahip olacağı biçim ne olursa olsun, sosyalist devlet sınıfsal karakterinden kaynaklanan bir perspektifle, işçi sınıfının devrimci iktidarı, proletarya diktatörlüğü vasfını taşıyacaktır.

Sosyalist devletin görevleri arasında, yerli kapitalistlerin ve uluslararası karşı-devrimin kapitalist iktidarı yeniden tesis etmek üzere girişeceği kesin olan çabaları engellemek ve insanın insan tarafından sömürülmesine son vererek yeni bir toplum yaratmak yer alacaktır. Sosyalist devletin işlevi örgütsel, ekonomik, siyasi, kültürel, eğitsel ve savunmaya yönelik bir önderliktir. Sosyalist devlet demokrasinin daha ileri bir formunu ifade edecek ve sosyalist toplumun inşasında karşılaşılan başlıca sorunların çözümünde, iktidarın ve iktidar aygıtlarının denetlenmesinde işçi sınıfının ve emekçi halkın etkin katılımını ana karakteristik olarak barındıracaktır.

Yunanistan'da devrimci işçi devletinin alacağı biçim, devrimci kavganın, çetin sınıf mücadelelerinin içinde devrimci durumun ortaya çıkıp gelişeceği koşullar altında şekillenecektir. Yunanistan'da işçi ve köylü hareketlerinin sınıf mücadelesi tarihi, ulusal kurtuluş mücadelesinin özgün koşullarında, sosyalist devrimler tarihinde de olduğu gibi, halk iktidarının çeşitli biçimlerine tanıklık etmiştir. (sovyetler, savunma, can güvenliği ve erzak temini için halk konseyleri, halk mahkemeleri vs.)

Sosyalist cumhuriyet, sosyalist sistemin sınırları içerisinde faaliyet gösteren partilerin varlığını güvence altına alacaktır. Devrimci durum boyunca sosyo-politik anti-kapitalist cephenin de katılımıyla, siyasi yönelimlere sahip radikal kadın, gençlik hareketleri ve çevreci toplumsal hareketler gibi sosyo-politik kuruluşlar toplumsal tabanları çerçevesinde kendilerine özgü rollerini oynayacaklardır.

Başta işçi sendikaları olmak üzere kitlesel sosyal örgütler işçi sınıfının kendi devleti üzerinde denetim kurmasını ve onu bürokrasi, keyfi yönetim ve kamusal çıkarlardan uzaklaşma tehlikelerinden korumasını sağlayacak vasıtalardır.

Demokratik merkeziyetçilik sosyalist cumhuriyetin oluşumunda, sosyalist devletin kuruluş ve faaliyetinin temel prensibidir. Demokratik merkeziyetçilik, merkezi yönetimin büyüyen önemi karşısında emekçi halkın durmaksızın iktidar işlevlerinin icrasına çekilmesine hizmet eder. Toplumsal örgütlenme öncelikle üretim araçlarının endüstriyel kısımlarında ve modern teknolojide, gelişen tüketim ürünleri sanayiinde, madencilik ve enerji sahalarında, telekomünikasyon ve ulaşımda, bankalarda, dış ticaret ağında toplumsal devlet mülkiyetine dayalı yerli üretim ve dağıtım ilişkileri üzerine bina edilecektir. Yeni sosyalist ekonomik ilişkiler başlıca ticaret ve alım satım şebekelerini, büyük çaplı turizm işletmelerini, yığınsal medya kuruluşlarını, hizmet ve sosyal güvenlik sektörlerini kapsayacak biçimde genişleyecektir. Ticari sırlar ortadan kaldırılacaktır.

Eğitim, sağlık, sosyal yardım, sosyal güvenlik ve çocuk ve yaşlılara sağlanan diğer sosyal hizmetler ücretsiz olacaktır. Büyük ölçekli kapitalist toprak mülkiyeti ve manastırlara, kiliselere ait topraklar kamulaştırılacaktır. Bölgesel gelişim eşitsizliklerine son verilecektir.

Sosyalist iktidar, sefalet koşullarında yaşamış olan işçiler başta olmak üzere işçi sınıfının günümüz koşullarında artan ihtiyaçlarını, yoksul köylülerin ve orta katmanların ihtiyaçlarını, bunların yanında gençlerin, bebeklerin, çocukların, kadınların özel ihtiyaçlarını, çalışan aydınların ihtiyaç ve yeteneklerini göz önünde tutacaktır.

Sosyalizasyonun farklı türlerini kullanarak, küçük ölçekli üretimin ve parçalanmış hizmetlerin konsantrasyonu ve gelişimi için gerekli koşulları yaratacaktır. Özgün siyasal tedbirler vasıtasıyla kooperatifçiliğin çeşitli biçimlerini destekleyecektir. Hizmetlerinin toplumsal karşılığını nesnel olarak değerlendirerek çalışan aydınları tatmin edecektir. Dış ülkelere göç eden emekçilere yönelik bir teşvik politikası izlenecek ve sosyalizmin inşasına katkı koyma arzusunu taşıyanlara ülkeye dönmeleri konusunda destek verilecektir.

Genel yaşam ve kültür düzeyinin iyileştirilmesi için gerekli temeller atılacaktır. Toplumsal olarak gerekli çalışma süreleri azaltılarak insanlara daha fazla serbest zaman tanınacaktır. Bu da emek üretkenliğinin arttırılması yoluyla mümkün olacaktır. Şahsi çalışma, ağır ve monoton fiziksel emek sarfiyatından kurtarılacaktır. Cehalete karşı savâş açılacaktır. Emek harcanarak elde edilmek kaydıyla kişisel mülkiyete izin verilecektir.

Sadece sınıfsal sömürünün değil aynı zamanda toplumsal baskının da her türlü kaynağının ortadan kaldırılması için gerekli temel koşullar yaratılacaktır. Yunanistan'da insanın insan tarafından sömürülmesine tümden son verecek ve uluslararası durumun etkilerine açık olduğu mutlak olan süreç, Yunan kapitalizminin uluslararası emperyalist örgütler içinde yer almasının yeni topluma devredeceği güçlükler nedeniyle karmaşık bir yapıya sahip olacaktır.

Bu güçlükler, halk yığınlarının devrimci eylemi yoluyla başlıca üretim araçlarının kamulaştırılmasıyla, sosyalist ilişkilerin ticarete, hizmet sektörüne ve küçük çaplı üretime yayılmasıyla alt edilecek, sorunların üstesinden gelmek üzere her türlü olanak üretici güçlerin gelişmesi doğrultusunda kullanılacaktır.

Sosyalizmin inşası hakkında değerlendirme yaparken merkeze alınacak düzlem üretici güçlerin planlı gelişimi ve insan ihtiyaçlarının daha üst bir seviyede tatminini sağlamak üzere sosyalist üretim ilişkilerinin olgunlaşmasıdır. Üretici güçlerin gelişmesini hedefleyen bir perspektifle hareket ederek üretimde yeni bilimsel ve teknolojik gelişmelerden daha büyük oranda istifade etmek dikkat edilmesi zorunlu hususların başında gelmektedir. Maddi, mâli ve emeğe dayalı kaynakların planlı ve rasyonel kullanımı sağlanacaktır. Devlet ve işçi denetimi haksız kazanç sağlamanın, karaborsacılığın ve yolsuzluğun üzerine gidecektir.

Sosyalist iktidar, sosyalist üretim ilişkilerini derinleştirmeyi merkeze alarak değer yasasının, etkilerini hesaba katacak, planlı üretim ve toplumsal mülkiyet çerçevesinde ticari ilişkilerden istifade edecektir. Sosyalist inşanın ilk adımlarının atılması sırasında, şartlara ve karşılaşılan sorunlara bağlı olarak sermayenin bir bölümünün, tekelci olmayan sermayenin belirli koşullar altında faaliyet göstermesine müsaade edilebilir.

Uluslararası koşullara ve Yunanistan'ın bölgedeki mevcut konumuna bağlı olarak, başta gelişkinlik düzeyleri, içinde bulundukları sorunların mahiyeti ve dolaysız çıkarları bu türden bir çıkar ortaklığına olanak tanıyan ülkeler olmak üzere Yunanistan ile diğer ülkeler arasında karşılıklı menfaate dayalı devletlerarası ilişkiler geliştirilecektir.

Üç kıtanın kesişme noktasında yer alan Yunanistan, dolaysız çıkarları nesnel olarak emperyalizmin ekonomik, politik ve askeri odaklarına karşı direnmekte yatan devlet ve halkların içinde yer aldığı jeo-stratejik bir bölgenin parçasıdır.

Sosyalist kültür siyaseti, eğitsel ve kültürel yönleriyle gelişkin kişilikler yaratmayı hedeflemektedir. Genel eğitsel gelişimi, mesleki ve bilimsel uzmanlaşmayla ve genel kültürel gelişimi, esas olarak çalışmaya ve toplumsal mülkiyet dair belirli bir yaklaşımda ifadesini bulan bir sosyalist bilincin şekillendirilmesiyle ilişkilendirir.

İktidarın işçi sınıfı ve müttefikleri tarafından devrimci yoldan ele geçirilmesiyle, kapitalizmden sosyalizme geçiş başlar. Sınıf mücadelesi durmaz, ancak tezahür biçimleri değişikliğe uğrar. Her ülkenin özgün koşullarına bağlı olarak, kapitalizmin artıkları ve tesirleri görece uzun bir süre varlığını sürdürebilir. Sosyalist devrimin zaferi. bu tesirleri otomatik olarak ortadan kaldıramaz ancak, zaman içinde iç koşullara ve uluslararası plandaki gelişmelere bağlı olarak bunu gerçekleştirecektir. Sosyalizmin temellerinin inşa edilmesi ve kapitalist mülkiyete son verilmesinden sonra dahi eski çelişkilerin yeniden keskinleşmesi ve yeni çelişkilerin ortaya çıkması için objektif bir maddi zemin varolacaktır. 20. yüzyıldaki sosyalist inşa deneylerinin de açıkça gösterdiği gibi, çelişkilerin gereği gibi ciddiye alınmaması, bunların ciddi antagonizmalara dönüşmesine, sosyalist yapıyı içten içe tahrip etmesine, karşı devrimci unsurları güçlendirmesine ve kapitalizme geri dönülmesine yol açabilmektedir.

Sosyalizm, doğması ve büyümesi komünist partisinin toplumsal ilerleme için bir köprübaşı işlevini yüklenerek yürüttüğü öncülük faaliyetine ayrılmaz biçimde bağlı bir toplum yaratır. Partinin öncülük rolü yaşamın içinde gelişir, orada sınanır ve sağlamlaşır.

Bunun ön şartı, iktidardaki parti ile yığınlar arasındaki diyalektik ilişkidir, partinin işçi sınıfıyla, emek örgütleriyle ve diğer örgütlenmelerle canlı bağlar kurmasıdır. Sosyalizmin inşası, iktidarı kullanacak devrimci öncünün kendi çıkar davası değildir. İşçi sınıfının, bütün halkın davasıdır.

Partinin sınıfsal bileşimi, işçi sınıfı içinden kadro kazanma siyaseti ve teorik/ideolojik çalışmanın geliştirilmesi belirleyici rol oynayacaktır. Partinin öncülük rolü aynı zamanda onun devrimci teoriyi, teorik ve bilimsel konular üzerinde durmaksızın çalışmak ve sosyalizmin inşası sürecinde çözümlenecek yeni sorun ve çelişkilerden çıkarılan deneyimleri genelleştirmek yoluyla zenginleştirme yeteneği ile sıkı sıkıya bağlantılıdır.

Sosyalist sistemin kendini savunma yeteneği, sosyalist ekonominin gelişmesi ve büyümesi için girişilen çabalar nedeniyle kesintiye uğramayacak ve kendi etrafında bir savunma kalkanı örmekten ibaret kalmayacaktır. Aynı zamanda emperyalizmin yeni toplumu tahrip etmek ve ortadan kaldırmak yönündeki çabalarına son vermeyeceğini kavramalarını sağlayarak işçi sınıfının ve halkın ideolojik savunmasını daha geniş ölçüde geliştirme çabalarını sürdürecektir.

Sosyalist inşa sürecinin ilerleme kaydetmesi karmaşık ve olumsuz koşullar altında sosyalizmin inşasında etkin görev ve sorumluluk alacak ve ilkelerin ihlaline karşı her an uyanık ve tetikte bulunacak yeni insanın yetiştirilmesine bağlı olacaktır.

Parti, sosyalist toplumun bütünsel çıkarlarını ifade eden ve savunan tek sınıfın işçi sınıfının öncüsü olma sıfatıyla, bütün halkın çıkarlarını temsil eder. Parti öncülük ve yöneticilik rolünü iktidar olmanın getirdiği görevlerle; toplumsal ve siyasal konuları yönlendirirken ve inşa ederken aktif katılımlarını sağlamak amacıyla işçi sınıfına ve halk yığınlarına ideolojik önderlik etme görevini doğru biçimde kaynaştırarak pekiştirir.

Halkın katılımını ve toplumsal denetimi sağlamak, emekçi halkı iktidar işlevlerinin icrasına çekebilmek ne kendiliğinden gelişen ne de kolayca altından kalkılacak süreçlerdir. Sosyalizm sınıfsal açıdan yekpare bir toplumda inşa edilmeyecektir. Partinin emekçi halk ve onun yığınsal örgütleriyle arasındaki yaşamsal öneme sahip öncülük ilişkisini sürdürebilmesi onun, sonsuz çeşitlilikler içeren tarihsel koşullar içinde devrimci özelliklerini korumasına ve geliştirmesine bağlıdır.

YKP, dikkatini halk inisiyatifini geliştirmeye, çalışma gruplarının deneyimli ve uzman kadrolarının faaliyetinden yararlanmaya ve partinin alt düzeylerdeki yönetim ve iktidar organlarının canlı ve demokratik biçimde işlemesine yoğunlaştıracaktır.

Sistematik bir ideolojik, siyasi ve eğitsel faaliyet örgütleyerek emekçi halk ile sosyalist mülkiyet arasındaki ilişkinin işçi-işveren ilişkisine dönüşmesini engelleyecektir.

İş disiplini ve uyumlu çalışma; başta.bu özellikleri devrim döneminin coşkulu koşullarında edinen işçiler arasında olmak üzere tekdüze bir hâl almamalıdır. Parti; keyfi yönetim, adam kayırma ve imtiyaz olgularını önlemek için uyanık olacaktır.

İşçi sınıfının ve halkın genelinin sosyalist bilinci üzerindeki olumsuz etkiler örtülü, tekdüze ve muhalif yönelimler biçiminde ortaya çıkacaktır. Bu durum sosyalizmin inşası yolunda ortaya çıkan yeni olguların ve çelişkilerin anlaşılma düzeyiyle yakından ilgilidir, partinin ve sosyalist devletin hazırlığına, uyanıklığına ve yürüteceği faaliyete bağlıdır.



Partinin işleyişinde demokrasinin ve kolektivitenin hakim olması ve iç işleyişe ilişkin prensip ve düzenlemelerin durmaksızın gözden geçirilmesi, partinin sapmalardan ve ihlâllerden korunmasında önem taşıyan koşullardır.


-Bitti-
 
Yazarın Diğer Yazıları
 Cengiz Çandar'ın Yeni Hedefi
 Yanlış Tarih, Yanlış Politika
 Ordu ve AKP
 Hesap Vakti
 Akıl Tutulması
 Tarih Hızlanıyor
 Merhaba
 Gündemden
 Haydi, Devrimci Dayanışmamızı Göstermeye
 Libya Gündeminden
 1 Mayıs Gündemi
 Seçimden Önce
 12 Haziran 2011 Seçiminde Tutumumuz
 12 Haziran 2011 Seçim Sonuçları
 Seçimden Sonra