Özgürlük, eşitlik ve adalet için verdiğimiz kavgada
yitirdiğimiz yoldaşlarımızdan Mustafa Asım Hayrullahoğlu (Deniz Yoldaş) ve
Partimizin Atılım döneminin unutulmaz genel sekreteri İsmail Bilen ile Talip
Öztürk'ü ve Ali İhsan Özgür'ü andık.
16 Kasım 2007 günü saat 11:00'da Kulaksız Mezarlığı'nda
başlayan törende 12 Eylül faşizminin TKP'ye yönelik tutuklamaları sırasında
yoldaşlarını ele vermemek için 16 Kasım 1982'de işkencede canını feda etmiş
Mustafa Hayrullahoğlu ile uzun bir durgunluk döneminden sonra partimizi tekrar
ayağa kaldıran ve işçi sınıfı kitleleriyle birleştiren kadroların lideri, 18
Kasım 1983'te yitirdiğimiz ve mezarı Bulgaristan'da bulunan İsmail Bilen
yoldaşımız anıldı.
Ürün'ün yanı sıra Birlik Dayanışma Hareketi (BDH) ve
Tüm-İlerici Gençlik Derneği TÜM-İGD'nin de katıldığı anma töreni, devrim
şehitleri için yapılan saygı duruşu ve Enternasyonal Marşı'yla başladı.
Mustafa Asım Hayrullahoğlu'nun ölünceye kadar aldığı görevleri
cesurca ve özveriyle yerine getiren, inancını sonuna kadar koruyan, insanlarla
sıcak ilişkiler kurabilen ve her dakikasını işçi sınıfı mücadelesine adayan ve
yaşamıyla da gelecek devrimcilere örnek bir komünist olduğu anlatıldı. Her zaman
disiplinli ve özverili bir çalışma anlayışına sahip olan İsmail Bilen'in 73
Atılımı'nı hazırlamakta ve TKP'nin kitlelere mâl olmasında büyük rol oynadığı
vurgulandı.
Ardından, 16 Kasım 1979'da faşistler tarafından öldürülen Talip
Öztürk yoldaşımızı Kozlu Mezarlığı'nda andık.
Saat 13:00'da başlayan törende yapılan konuşmalarda Talip
Öztürk'ün ilerici öğretmen hareketinin işçi sınıfının yolunda gelişmesini
sağlayan Birlik Dayanışma Hareketi'nin kurucusu olduğu belirtildi. 1976'da
İstanbul TÖB-DER başkanlığına seçilen Talip Hoca'nın örnek eğitimci ve devrimci
kişiliği anlatıldı. Tören hep bir ağızdan söylenen TKP Marşı ile son buldu.
Talip Öztürk'ün anma töreninin ardından, aynı mezarlıkta yatan
Ali İhsan Özgür'ün mezarı da ziyaret edildi. Ali İhsan Özgür, TKP'nin 80
öncesindeki yayın organlarından Savaş Yolu Dergisi'nin kuruluşunda sorumlu yazı
işleri müdürlüğü yapmıştı. Derginin henüz ilk sayısı çıkmadan 21 Kasım 1978'de
faşistler tarafından kaçırılarak öldürülmüştü.
İşçi sınıfı mücadelesine yaşamını adayan bu yoldaşlarımıza
verdiğimiz mücadele sözümüzü tekrar yineledik. Onlardan devraldığımız mücadele
bayrağını yükseltiyoruz, yükseltmeye devam edeceğiz.
TKP Yaşıyor Savaşıyor!
Ali Kaplan Yoldaş Kavgamızda Yaşıyor
24 Kasım 2006'da yitirdiğimiz Ali Kaplan (doğumu 2 Ocak 1949)
ölümünün birinci yılında Tarsus Musalla Mezarlığı'nda bulunan mezarı başında
anıldı.
TKP'nin Atılım döneminin ilk üyelerinden olan Ali Kaplan,
yaşamıyla işçi sınıfı davasına bağlılığın bir örneğini verdi. 12 Mart ve 12
Eylül zindanlarında onurunu dik tuttu, Moskova ve Leningrad'dan Filistin'e,
İstanbul ve Ankara'dan Tarsus ve İskenderun'a bulunduğu her yerde savaşsız ve
sömürüsüz yeni bir dünya için özveriyle çalıştı. DİSK Maden-İş 18. Bölge
Temsilcisi olarak görev yaptı. 12 Eylül diktatörlüğü döneminde faşist cuntanın
TKP'ye yönelik operasyonlarında 13 Mayıs 1981 tarihinde tutuklanarak toplam 12,5
yıl hapis cezasına çarptırıldı.
Saat 11:00'de başlayan anma törenine Ali Kaplan'ın 18. bölge
temsilcisi olduğu dönemde Maden-İş Sendikası'nda ve İskenderun Demir Çelik
fabrikası örgütlenmesinde birlikte çalıştığı yoldaşları, koğuş arkadaşları,
Tarsus, Yenice, Mersin ve İskenderun'dan yoldaşları, Ürün okurları ve TÜM-İGD'li
gençler katıldı.
Ali Kaplan başta olmak üzere devrim ve sosyalizm yolunda
yitirilenler adına saygı duruşu ile başlayan anmada Ali Kaplan'ın köklü bilgi
birikimi, öncü kişiliği, işçi sınıfının örgütlenmesi ve savaşsız, sınıfsız,
sömürüsüz bir dünya kurma özlemi ile bütünleşen özellikleri anlatıldı.
Ali Kaplan yoldaşımız sosyalizm yolunda ışık saçmaya devam
ediyor. Anısı mücadelemizde yaşayacak!
Zeki Şahin Mücadelemizde Yaşıyor
1979'da faşist çeteler tarafından öldürülen İLD ve İGD üyesi
Zeki Şahin (1960-25.12.1979), 23 Aralık 2007 Pazar günü saat 13:30'da Hasdal'da
mezarı başında anıldı. Törene Ürün, TÜM-İGD ve Birlik-Dayanışma Hareketi
katıldı.
Çok genç denilecek bir yaşta, henüz 17'sindeyken haksızlıklara
ve adaletsizliklere karşı mücadeleye atılan bir gençti Zeki Şahin yoldaşımız.
Lise yıllarında sosyalizm mücadelesine inanmış ve hızla İlerici Gençlik
Derneği'ne üye olarak örgütlenme çalışmaları yürütmeye başlamıştı. Kısa sürede
İGD'nin Kağıthane Bölgesi Eğitim Sorumlusu oldu.
Çalışma yürüttüğü bölgelerden biri Feriköy'dü. Burada, bir
mahallede patlayan foseptik mahalle halkını perişan etmişti. Mahallede zorluklar
yaşayan halka yardım edenlerden biri de Zeki yoldaşımızdı.
İşte bu kampanyaları yürüttüğü bir sırada, halkla iç içe geçmiş
olan devrimcileri hazmedemeyen karanlık güçler, yoldaşımızı hain bir kurşunla
öldürdüler. Zeki yoldaşımızın üzerinden süt şişesinin kırıkları çıktı.
Muhtemelen o sırada mahallelilere süt dağıtıyordu.
Yoldaşımızın cenazesine özellikle çevredeki fabrikalardan gelen
çok sayıda işçi ve İlerici Kadınlar Derneği üyelerinden oluşan yaklaşık 2500
kişi katılmıştı. Anısı bugün de yolumuzu aydınlatıyor!
Abisi Halil Şahin kardeşine şöyle sesleniyor: "Kardeşim, artık
hiç kimse kapıma gelip Karlı Kayın Ormanı'nı söylemiyor veya hiç kimse o gün
İGD'nin neler yaptığından bahsetmiyor. Ancak yeni bir kuşak doğdu. O kuşaktan
bir sürü Zekiler çıkacak, müsterih ol. Talip Hoca'nın cenazesinden gelirken ne
diyordun: "Abi, ya sen, ya ben vurulursak arkamızdan Talipler, Zekiler ölmez'
diye slogan atılır kuşkusuz, ama giden maalesef gelmiyor. Belki zamanla hep
unutulacağız." O gün söylediklerin kısmen doğru çıktı. Kısmen diyorum, çünkü
unutulmadın. İsmin bayraklaştı. TÜM-İGD etrafında toplanan yeni gençlik seni ve
diğer şehitlerin ismini yaşatmada kararlı. Benim de sevindiğim, ölümünün bir son
olmamasında. Seninle ilgili daha bir çok şey yazmam lazım ama bundan sonrasını
seni yaşatacak olan yeni gençler eylemlerle yazacaktır. Hoşçakal canım kardeşim.
Seni hiç unutmayacağım."
Zeki Şahinler Ölmez!