Sosyalist Dergi: 31 |  ÜRÜN |
1 Mayıs Gündemi

1 Mayıs 2011

İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs yaklaşıyor. İşçi sınıfı ve dostları, 1 Mayıs'ı İstanbul'da Taksim meydanında milyonluk katılım hedefiyle kutlayacak.

İstanbul'da ve ülkenin çeşitli yerlerinde alanları dolduracak olan işçi sınıfı ve dostları, emeğin kazanılmış haklarına yönelik saldırıları, işsizliğin ulaştığı kitlesel boyutları, yoksulluğu, kuralsız, güvencesiz, esnek çalışma biçimlerini, taşeronlaşmayı, sendikal hak ihlallerini, düşünce özgürlüğüne yönelik girişimleri, ekolojik çevrenin katledilmesi ile emekçilerin uğradığı tüm haksızlıkları protesto edecekler. Kapitalist sömürüye ve emperyalist zulme karşı çıkıp bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm özlemini, onurlu barışa ulaşma arzusunu dile getirecekler.

Yıllar süren özverili mücadeleyle Taksim'de 1 Mayıs yasağını kıran ve 2010 yılında görkemli bir miting gerçekleştiren 1 Mayısçılar, bu yıl çok daha kitlesel bir miting için kolları sıvadılar. Kapitalizmin otuz yıllık neoliberal saldırısına artık dünya çapında kitlesel tepki gösteren uluslararası işçi sınıfının ve başta Arap halkları olmak üzere ezilen halkların dipten gelen devrimci dalgası, bu hedefi kolaylaştıracak. Yeni devrimci yükseliş dönemi emperyalizmin ve işbirlikçilerinin savaş ve karşıdevrim stratejisini çökertecek.


Tunus ve Mısır halkları, gerçekleştirdikleri devrimlerin yarattığı elverişli ortamı halk yararına gerçek kazanımlara dönüştürmek için güç topluyor; hâlâ iktidarı bırakmamakta direnen işbirlikçi kapitalist oligarşileri devirmek için örgütleniyor. Bütün zorluklara rağmen Libya halkı NATO'nun faşist savaşına boyun eğmiyor. Asya, Avrupa ve Amerika'da işçi sınıfının ve emekçilerin grev ve protesto hareketlerinde belirgin bir canlanma yaşanıyor. Japonya'daki nükleer felaket, kapitalist tekellerin beyin yıkamasıyla tepkisizleştirilen halkların gözünü açtı, doğayı korumak için yapılan mitinglerin sayısında ve çapında büyük artış var.

Libya'da emperyalizmin maşalığını kabul eden yerli kapitalist egemenlerin, ülke içinde AKP eliyle yürüttüğü saldırılara rağmen, metal işçileri, MESS'in grup sözleşmesindeki dayatmalarını kırmayı başardı. Liseli gençler, ülke çapında alanlara çıkıyor ve YGS sahtekârlığını protesto ediyor. Kürt halkı sivil direnişin çapını büyütüyor. Kapitalizmin mahvettiği doğayı, dereleri, yaylaları, tarım toprağını, dağları korumak için "Anadolu'yu vermeyeceğiz" yürüyüşü devam ediyor. Faşizme ve despotizme, gericiliğin karanlığına karşı düşünce ve örgütlenme özgürlüğünü, kadın haklarını, laikliği koruma ve geliştirme bilinci yaygınlaşıyor. Liberal, milliyetçi ve dinci masalların büyüsü zayıflıyor.

1 Mayıs 2011, emperyalizmin işbirlikçisi TUSKON, MÜSİAD, TÜSİAD oligarşisini geriletmenin, oligarşinin yürütme komitesi AKP'yi durdurmanın dönüm noktası olmalıdır. 1 Mayıs 2011, aynı zamanda, emperyalizme ve kapitalizme karşı sömürüsüz, savaşsız ve sınırsız bir dünya isteyenlerin birleşme iradesini güçlendirmeli, likidasyonu ve şovenist isim hırsızlığını mahkûm etmeli, Türkiye işçi sınıfının en değerli varlığı, en büyük ustalığı, en ince hüneri olan partiyi siyaset gündemine taşıyan dönüm noktası olmalıdır.

1 Mayıs'ta, işte bu amaçlarla, hep birlikte yürüyeceğiz.

Çağrımızdır


İşçi sınıfının uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs, bu yıl İstanbul'da "1 milyon emekçi Taksim'e" sloganıyla kutlanacak. 1 Mayıs günü, sendikalar, meslek birlikleri, işçi sınıfının kurtuluşu davasına gönül vermiş partiler, öğrenci dernekleri, köylü birlikleri, kadın örgütleri, Kürtlerin ve diğer ezilen halkların kurumları, Aleviler ve baskı altında tutulan inanç gruplarının kuruluşları, eşitlik ve özgürlük taleplerini haykıracak.

1 Mayıs 2011 aynı zamanda Türkiye işçi sınıfının doksan yıllık meşru partisi TKP'ye gönül vermiş kadrolar ve taraftarların likidasyona son verme iradesini gösterecekleri gün olacak. TKP'liler dünya proletaryasının devrimci teorisini günümüz dünyasının devrimci pratiği ile birleştiren; sermayeden, devletten ve dinden bağımsız olduğunu gururla ifade eden Mustafa Suphilerin ve İsmail Bilenlerin partisini ayağa kaldıracaklar.

Hiç kimse, TKP'yi AKP işbirlikçisi liberalizme, dinciliğe, SİP yöneticilerinin şovenizmine, her alanda devrimciliği çürüten düzen içi çözüm hayallerine teslim edemeyecektir.

Bütün TKP üye ve sempatizanları, Birlik Dayanışma emektarları, İGD'liler, İKD'liler, İLD'liler, Barış Derneği aktivistleri, Köy Koop'lular, Mustafa Suphi'den Deniz yoldaşa, Hasan Basri'den Ali İhsan Özgür ve Talip Öztürk'e, Boz Mehmet'ten Meryem Karakız'a, bu gelenek bizim diyen herkese çağrımızdır:

1 Mayıs'ta "SUPHİ'DEN BİLEN'E GELENEK YAŞIYOR" pankartı altında yürümeye davet ediyoruz.


SUPHİ'DEN BİLEN'E GELENEK YAŞIYOR GİRİŞİMİ

Görkemli 1 Mayıs

İşçi sınıfı ve dostları, uluslararası birlik, mücadele ve dayanışma günü 1 Mayıs'ı ülkenin dört bir köşesinde coşkuyla kutladı. İstanbul'da Taksim'e çıkan emekçiler bir milyonluk katılım hedefine ulaşarak Türkiye tarihinin en büyük mitingini gerçekleştirdiler.

1 Mayıs 2011'da ülke çapında milyonları alanlara toplamayı başaran sendikalar, meslek birlikleri, devrimci ve ilerici partiler, öğrenci dernekleri, kadın örgütleri, köylü birlikleri, Kürtler, Aleviler, bütün ezilen halklar ve kesimler, yirmi birinci yüzyılın yeni devrimler dönemine hazırlandıklarını gösterdiler. Kapitalist sömürüye ve emperyalist zulme karşı çıkan, bağımsızlık, demokrasi, sosyalizm özlemini haykıran, eşitlik ve özgürlük sloganlarıyla yürüyen yüz binlerce işçi ve emekçi, emperyalizmin işbirlikçisi TUSKON, MÜSİAD, TÜSİAD oligarşisine ve bu oligarşinin yürütme komitesi AKP'ye artık kolay kolay boyun eğmez.

1 Mayıs 2011, aynı zamanda, Mustafa Suphi'lerin ve İsmail Bilen'lerin TKP'sine gönül vermiş kadroların ve taraftarların likidasyonu aşma, partiyi yeniden ayağa kaldırma iradesini haykırdıkları bir gün oldu. "Suphi'den Bilen'e Gelenek Yaşıyor" pankartı arkasında birlikte yürüyen TKP'liler, işçi sınıfının sermayeden, devletten ve dinden bağımsız politik örgütlenmesini önlemek amacını güden liberal, şovenist, dinci ablukaları kırma yolunda kilit bir adım atmış oldular. Taksim'de, İzmir'de ve Berlin'de bu bilinçle yürüyen gepegenç liselilerden doksan birlik emektarlara kadar bu hedef için canla başla çalışan bütün insanlarımız, bölge ve dünya devriminin ayrılmaz bir parçasını oluşturacak olan Türkiye devriminin bütünsel başarısını da hazırlamış oluyorlar.

Emperyalizmin ve işbirlikçilerinin son olarak Libya ve Suriye'ye yönelttiği kanlı saldırılar dünya kapitalist sisteminin gerçek bir mafya düzeni olduğunu bir kez daha kanıtladı. 1 Mayıs 2011, ülkenin, bölgenin ve dünyanın bu kritik döneminde, mücadele azmimizi pekiştiren esinlendirici bir gün oldu.

Komünistlerden Berlin'de 1 Mayıs


Berlin'li komünistler, uzun yıllardan sonra TKP bayrağını yeniden dalgalandırdılar. Yurtdışında yaşayan komünistler, ülkedeki gelişmelere paralel olarak birliği güçlendirmek, safları sıklaştırmak ve yeniden ayağa kalkışın yurtdışı ayağını oluşturmak üzere, 1 Mayıs 2011'e çok hazırlıklı girdiler. Mütevazi ama bir o kadar da nitelikli bir kortej oluşturmayı başaran Berlin'li komünistler, uzun yıllardır ayrı düşmüş TKP'lilerin birliğinin çok büyük bir hızla gerçekleştirilebileceğini de kanıtlamış oldular.

Berlinli TKP'liler de 1 Mayıs mitingine İstanbul ve İzmir'deki yoldaşları gibi "SUPHİ'DEN BİLEN'E GELENEK YAŞIYOR'' pankartı altında katıldılar. Yürüyüşe, bu pankart altında 1 Mayıs sabahı saat 9.00 da, Alman Sendikalar Birliği'nin düzenlediği ve çeşitli ilerici devrimci komünist örgütlerin oluşturduğu ‘'Klassenkämpferischer Block'' (Sınıfsal Mücadeleci Blok) içerisinde katılındı. Kortejde ayrıca Ürün önlükleri ve TKP bayrakları da yer aldı.

Yürüyüş esnasında "Suphi'den Bilen'e Gelenek Yaşıyor" pankartı hem diğer örgütlerin, hem dostlarımızın, hem de TKP'lilerin birliğine girmeyi reddedip başka kulvarlara yelken açan bir kısım eski arkadaşın da büyük ilgisini çekti.

Tam tahmin ettiğimiz gibi, dostlarımızın neşesi, coşkusu ve merakı, diğerlerinin ise yakınmaları ve eleştirileri arttı.

Geleneksel 1 Mayıs şenliği büyük oranda Türkiye ve Kürdistanlı göçmen işçilerinin ve ailelerinin oturduğu "Küçük İstanbul'' olarak adlandırılan Kreuzberg semtinde yapıldı. Bizler de, 1 Mayıs alanı olarak da anılan Mariannenplatz'da saat 12.00 den sonra standımızı açtık.

Güneşli güzel havada geçen ve birçok dost ve arkadaşımızın ziyaretine uğrayan standımıza ilgi çok büyüktü.

Standımızı pankartımızla süsledik. Standın yarısını Ürün Yayınları ve Deniz Yayınlarından çıkan Taha Parla'nın kitapları ile doldurduk. Standın diğer yarısına da, masraflarımızı çıkartmak amacıyla, ellerimizle yaptığımız mezelerimizi sergiledik ve sunduk.

Standımızı ziyaret eden dostlarımızla güzel sohbetler yaptık. Yine, yurtdışındaki mitinglerin geleneksel eylem sonrası etkinliğine uygun olarak ziyaretçilerimize teklif ettiğimiz mezelerimiz ve şarabımız da büyük ilgi gördü.

Etkinlik bizler açısından, dostumuz işçiler açısından ve kendimizi Almanya soluna anlatmak açısından çok başarılı geçti. En güzel yan ise, birçok dost ve arkadaşımızın, seneye daha zengin organize edilebilecek bir standın yanısıra, Berlin'de Ürün Sosyalist Dergi çerçevesinde daha geniş ve daha kapsamlı aktiviteler yapılmasını önermeleri oldu. Uzun yıllardır ayrı durduğumuz, görüşemediğimiz kimi dostlarımızla konuşma, tartışma, eleştiri ve önerileri karşılıklı alma imkânımız oldu.

Bu bağlamda, çok daha güçlü ve çok daha etkin bir Ürün Sosyalist Dergi çalışmasının zemini şimdiden döşenmiş oldu. Tabii ki ortak etkinlikler için bir yıl sonrasını beklemeyeceğiz. TKP'liler likidasyona son vermek, komünistlerin birliğini sağlamak ve şoven SİP'in gerçek yüzünü yurtdışındaki dost örgütlerimize göstermek için en kısa zamanda harekete geçeceklerdir.



 
Yazarın Diğer Yazıları
 TOPLUMSAL DEPREM
 ÇOK ALAMETLER BELİRDİ
 BÜYÜK İLLÜZYON
 BÜYÜK İLLÜZYONUN ÇÖKÜŞÜ
 SERMAYENİN SALDIRISINA KARŞI
 YENİ BİR BAŞLANGICA DOĞRU
 ORTAK GELECEĞİMİZ İÇİN
 ''ACABA...'' SORUSUNDAN ''ELBETTE...'' YANITINA
 ÖZGÜVEN
 AÇIKLIĞA DOĞRU
 TÜSİAD HÜKÜMETİNDEN MÜSİAD HÜKÜMETİNE
 TEHLİKELİ YÖNELİM
 TOZ DUMAN İÇİNDE
 BAŞLARKEN