Amerikan emperyalistleri bugün sabah 04:32'de Irak'a karşı "savaş" adını verdikleri gayrimeşru katliam saldırısını başlattılar. Mazlum Irak halkının üzerine düşen Amerikan füzeleri aslında sadece Irak halkına değil, bütün dünya halklarına, ülke yönetimlerinin ezici çoğunluğuna, Birleşmiş Milletler Örgütü'ne ve uluslararası hukuka karşı yöneltilmiştir. Amerikan petrol ve silah tekellerinin kanlı temsilcisi Bush ve militarist çetesi, bu kalleşçe saldırıyla dünya halklarının iradesine meydan okumaya kalkan sömürgeci zorbalar olduklarını bir kez daha kanıtladılar. Halkların iradesine asla meydan okunamayacağını, zorbalığın eninde sonunda yenilmeye mahkum olduğunu kanıtlama sırası bizdedir. Gün Irak halkıyla dayanışmayı arttırma, Amerikan emperyalizmine karşı en geniş birliği örme günüdür.
Başta Arap halkları olmak üzere bütün Ortadoğu halkları, Asya, Avrupa, Kuzey Amerika, Latin Amerika, Afrika ve Avustralya halkları, aylardan beri sürdürdükleri barış kampanyasıyla ABD yönetiminin Irak'a yönelik saldırısına karşı olduklarını ortaya koydular. Arap Birliği, Bağlantısız Ülkeler Örgütü, Fransa, Almanya, Rusya, Çin, Hindistan, Pakistan, Endonezya, İran, Yunanistan, Brezilya, Arjantin, Venezuela, Meksika, Şili, Güney Afrika ve sayısız ülke yönetimleri bu haksız, adaletsiz ve hukuksuz saldırıyı nefretle kınadı. ABD'nin ve kuklası İngiltere ile İspanya'nın saldırıya destek sağlama girişimi Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi'nin sadece veto hakkı olan üyeleri tarafından değil, Konsey'in öbür üyeleri tarafından da geri çevrildi. Dünya halklarının ve uluslararası hukukun mahkum ettiği küçük bir zorbalar grubu, istedikleri kadar silahlanmış olsunlar, güneşin önündeki kar gibi eriyeceklerdir.
İşte bu koşullarda bugün Türkiye Büyük Millet Meclisi, Tayyip Erdoğan hükümetinin getirdiği savaş tezkeresini oyluyor. Amerikan saldırganlarına Türkiye hava sahasının açılmasını ve Irak'a asker gönderilmesini öngören bu savaş tezkeresi, daha önce Abdullah Gül hükmetinin gönderdiği savaş tezkeresi gibi, red edilmelidir. Türkiye halkı emperyalist savaşa karşı olduğunu ayan beyan belli etmiştir. Meclis, halkın yüksek iradesi doğrultusunda daha önce verdiği kararın ABD emperyalizminin ve yerli uşaklarının tehdit, şantaj ve dayatmalarıyla değiştirilmesine asla razı olmamalıdır. Bu tezkerenin "sınırlı" bir tezkere olduğu, "savaş anlamına gelmediği", dolayısıyla kabul edilmesinin "sakınca doğurmayacağı" şeklindeki yanıltmacaya boyun eğilmemelidir. ABD ve işbirlikçileri Meclis'in daha önce red ettiği tezkerede öngörülen savaş adımlarını hukuksuz bir şekilde atma fütursuzluğunu bile göstermişken, böyle bir tezkereyi çıkarttıklarında her türlü keyfiliğe başvuracaklardır. Unutmayalım ki, Türkiye'yi yönetenler ABD dayatmasıyla halkın ve Meclis'in izni olmadan Mardin, Gaziantep, Diyarbakır-Dicle, Oyalı, Nusaybin, Oğuzeli, Şanlıurfa, Şanlıurfa-Birecik ve Viranşehir'de ABD'ye kara üsleri verdiler, güney ve güneydoğu illerinin fiilen Amerikan işgali altına düşmesine göz yumdular. Yeni tezkerenin kabulü bütün ülkenin Amerikan işgaline uğramasının yolunu açacaktır.
Öyleyse, Türkiye'yi tarihin en haksız savaşlarından birine suç ortağı yapacağı gibi ulusal bir felakete de sürükleyecek bu savaş tezkeresine izin vermeyelim. Türkiye zalimlerin değil mazlumların yanında yer almalıdır. Türkiye, Amerikan emperyalizminin başlattığı sömürge savaşının kuzey cephesi değil, halkların dostluk ve barışının merkez cephesi olmalıdır. Amerikan emperyalizmi döktüğü kanların içinde boğulacaktır. Sömürgeci cellatların yenilmesi için elimizden gelen herşeyi yapmak hem enternasyonalist dayanışmanın, hem yurtseverliğin gereğidir.
Haydi, ABD emperyalizmini hep birlikte yenilgiye uğratacağız! Hiç kimsenin kuşkusu olmasın: Zafer, Irak halkının ve dünya halklarının olacaktır.