Sosyalist Dergi: 29 |  ÜRÜN |
AKP 12 Eylül Rejiminin Yeni Efendisi

Yüksek Seçim Kurulu'nun dün (13 Eylül 2010) açıkladığı geçici sonuçlara göre, AKP 12 Eylül 2010 Pazar günü yapılan referandumda kısmi anayasa değişikliğini yüzde 42,12 hayır oyuna karşı yüzde 57,88 evet oyuyla kabul ettirdi.




Seçmenlerin referanduma katılım oranı yüzde 73,71 oldu. Referandumu boykot eden Kürt ulusal hareketinin ana gövdesinin etkili olduğu bölge illerinde katılım Türkiye ortalamasının çok altında kaldı. Hakkâri (katılım oranı yüzde 9,05), Şırnak (yüzde 22,5), Diyarbakır (yüzde 34,8), Batman (yüzde 40,62), Mardin (yüzde 43) ve Van (yüzde 43,61) illerinde boykota geniş ölçüde uyuldu ve katılım yüzde 50'yi bile bulmadı. İzmir, Adana, Antalya, Mersin, Hatay, Eskişehir, Balıkesir, Manisa, Çanakkale, Bilecik, Tekirdağ, Aydın, Muğla, Uşak, Denizli, Edirne, Kırklareli, Tunceli ve Artvin'de hayır oyları önde çıktı. Başta İstanbul ve Ankara olmak üzere toplam 81 ilin geriye kalan kısmında ise çoğunluk evet oylarının oldu.

Böylece AKP, 12 Eylül 1980 faşist darbesinin 30. yıldönümünde devletin bütün erklerini eline geçirerek 12 Eylül rejiminin tek hâkimi durumuna gelmenin yolunu açmış oldu. Artık iktidarı Kemalist ulusalcı milliyetçi güçlerle paylaşma zorunluluğundan kurtulan AKP, emperyalizm işbirlikçiliğine, özelleştirme vurgunculuğuna, gericiliği azdırma politikalarına serbestçe devam edebilmeyi umuyor.

AKP referandumu kazanmak için kapsamlı bir strateji uyguladı: Merkezî hükümetin ve yerel yönetimlerin bütün olanaklarını harekete geçirdi; sermaye sınıfının geniş kesimlerinin desteğini arkasına aldı; medyayı seferber etti; Nurcu ve Nakşibendi tarikat ve cemaatleri sahaya sürdü; bu tarikat ve cemaatlere dayanarak siyaset yapan Saadet Partisi, Büyük Birlik Partisi, Türkiye Partisi ile bir kısım eski ülkücüyü peşinden sürükledi; liberal ve sol liberal aydınları, EDP, DSİP gibi grupçukları, HAK PAR ve KADEP gibi çevreleri, anti komünist, sağcı, karşı devrimci ve gerici özünü gizlemek için incir yaprağı olarak kullandı; çeşitli vaatlerle Kürt ulusal hareketinin ana gövdesini tarafsızlaştırdı. Sonuçta, "çağdaş, ilerici ve reformcu" birkaç fırça darbesiyle az buçuk renklendirilmiş kopkoyu mukaddesatçı milliyetçi muhafazakâr bir cephe oluşturarak MHP seçmenlerinin önemli bir kesimini de kendine çekti.

AKP, başarıya ulaşmak için en eğitimsiz ve geri kitlelere komünizmi, solu, devrimciliği, akılcılığı, felsefeyi, kadın haklarını, terörizmi, bölücülüğü, Kemalizm'i, Aleviliği, Hıristiyanlığı, Yahudiliği, fuhşu eşitleyen, hepsini bir ve aynı şey sayan aşırı sağın irrasyonel önyargılarını propaganda etti. Verilecek evet oylarıyla devletin bütün bu kötülüklerden toptan arındırılacağı görüşünü yaydı. AKP'nin referandum başarısı, sermaye sınıfının işçi sınıfına, yoksul köylülere, bütün emekçilere, Kürtlere, Alevilere, kadın haklarına, azınlık haklarına, özgür düşünceye karşı yeni saldırılara girişeceğinin işaretidir.

Cumhuriyet tarihi boyunca kapitalist sınıf, sömürüsünü arttırmak, egemenliğini pekiştirmek, işçi sınıfının ve ezilen halkların devrimci muhalefetini bastırmak için gün geçtikçe emperyalizm işbirlikçiliğine soyundu, karşı devrimciliğe yöneldi, dinci gericiliği körükledi. Artık sıra devlet yönetimini bütünüyle dinci gericiliğe teslim etme noktasına gelmiş bulunuyor. Emperyalizmin ve işbirlikçi büyük sermayenin kotardığı 12 Eylül faşist darbesiyle sağlamca yerleştirilen Türk İslam NATO Sentezinde İslam'ın ağırlığı daha da artıyor.

AKP sağı birleştirerek, sosyalist solu ve Kürt ulusal hareketini bölerek, burjuva Kemalist "merkez sol" CHP'yi alt ederek referandumda çoğunluğu sağladı ama toplumsal muhalefet cephesinin güçlü bir direnişini örmek için elimizde yeterli bir temel var. İstifimizi bozmaya gerek yok. Mücadeleye devam edeceğiz. Hatalarımızdan ders çıkaracağız. Hayır oylarını sağlam bir tutamağa dönüştüreceğiz. Kürt ulusal hareketinin ana gövdesi ve onunla birlikte hareket etmeyi seçen kimi sosyalist çevreler umdukları gibi aktif boykot uygulayamadılar, sandığa gitmemeyi öngören pasif boykotta ise Kürt illerinde başarılı oldular. Kapitalist blokun yeni efendisi olmak için hamle yapan AKP'ye faşist milliyetçi sağın oylarını toplarken Kürt ulusal hareketini tarafsızlaştırma fırsatını veren bu taktiğin isabet veya isabetsizliğini tarih yazacak. Şimdi ilk görevimiz, AKP'yi durdurmak için hayır oyu veren sosyalist devrimci çevrelerle burjuvazinin her iki kanadına eşit mesafede durmak adına boykotu seçen sosyalist ve devrimci demokrat çevrelerin soğukkanlı bir değerlendirme temelinde güç ve eylem birliğini sağlamak.

Emperyalizme bağımlı işbirlikçi kapitalist sistemin yarattığı bütün sorunlar yerli yerinde duruyor. Kapitalist blokun yeni efendisi AKP'nin bugünkü üstünlüğünü güçsüzlüğe çevirmek, sömürülen ve ezilenler cephesinin bugünkü zayıflığını üstünlüğe çevirmek mümkün. Gereğini yapacağız.

 
Yazarın Diğer Yazıları
 Zafer Irak ve Dünya Halklarının Olacaktır - 20 Mart 2003
 DEMOKRASİ AYIBINA SON VERİN! - 15 Mart 2003
 AMERİKA'NIN OLDUBİTTİSİNİ BOŞA ÇIKARALIM - 9 Mart 2003
 SİP’E OY VERMEMEK...- 9 Kasım 2002
 AFGANİSTAN, FİLİSTİN VE SONRASI
  TKP I. Kongresi'nin Sonunda
Mustafa Suphi Yoldaş'ın Konuşması

 MAİ’YE GEÇİT YOK
 8 MART 2000 DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ
 SUSURLUK PENCERESİNDEN TÜRKİYE
 DİSK GENEL KURULU'NA DOĞRU
 MERHABA
 AMERİKA'NIN SUÇ DOSYASI
 İSMAİL ÖZDEMİR'LE RÖPORTAJ
 EMPERYALİST SAVAŞA HAYIR!
 FANTEZİLER VE GERÇEKLER