Sosyalist Dergi: 31 |  Unutma Köşesi |
Devrim Kahramanları Unutulmaz

Amerikan emperyalizminin ve işbirlikçi tekelci burjuvazinin kuklası 12 Mart 1971 cuntasının 6 Mayıs 1972'de idam sehpasına çıkardığı üç yiğit devrimci, Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, dün başta İstanbul, Ankara ve İzmir olmak üzere ülkenin birçok yerinde düzenlenen yürüyüş, miting, basın açıklaması, panel ve törenlerle coşkuyla anıldı. Ankara'daki anma töreni, bağımsızlık, demokrasi ve sosyalizm mücadelesinin avukatı Halit Çelenk'in Enternasyonal marşı eşliğinde toprağa verilmesi töreniyle birleşti.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan, 1960'ların devrimci yükseliş döneminde gençlik mücadelesi içinde sosyalizme yönelmiş ve Türkiye Halk Kurtuluş Ordusu'nu kurmuşlardı. Kapitalizme ve emperyalizme karşı ülke, bölge ve dünyada yeni bir devrimci kabarmanın yaşandığı, bu kabarmayı boğmak üzere emperyalizmin ve uşaklarının azgın bir saldırı, savaş ve işgal politikasına yöneldiği günümüzde işçiler, emekçiler, gençler, ezilen halklar devrimin bu üç kahramanını unutmadı, onların anısına kitlesel şekilde sahip çıktı.

Kapitalizme ve emperyalizme karşı devrim mücadelesine öncülük eden ve bu mücadelenin belkemiğini oluşturan işçi sınıfı ile işçi sınıfının yolunda yürüyen ilerici gençler, üç kahramanın taktik ve stratejik hatalarından ders çıkarıyor. Onların özlemlerini, onların amacını paylaşıyor; fakat onların özlemlerini, onların amacını gerçekleştirmek için, sınıf ve kitle örgütlenmesini, kitle mücadelesini, kitle içinde parti çalışmasını esas alıyor.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan'ın idam sehpasında haykırdıkları son sözler bugün de yolumuzu aydınlatıyor: "Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm-Leninizm yüce ideolojisi! Yaşasın Türk ve Kürt halklarının kardeşliği! Yaşasın işçiler, köylüler! Kahrolsun emperyalizm!"

Tam bağımsızlık, işçileri ve emekçileri sömüren, onları yoksulluğa, işsizliğe ve köleliğe mahkûm eden, halkları ezen, bölge halklarına karşı emperyalizmin yardakçılığını yapan işbirlikçi kapitalist oligarşinin iktidarına son verilmesini gerektiriyor.

Marksizm-Leninizmi yaşatmak, işçi sınıfının siyasal ve sendikal örgütlerinin, sermayeden, devletten, dinden bağımsız dünya görüşünü benimsemesini ve bu dünya görüşü doğrultusunda hareket etmesini gerektiriyor.

Türk ve Kürt halklarının kardeşliği, enternasyonalizm temelinde tam eşitliğe ve özgürlüğe dayalı bir mücadele birliğini savunmayı gerektiriyor. Bütün dillerin, bütün halkların siyasal, sosyal, ekonomik ve kültürel alanlarda tam eşitliğini ve özgürlüğünü benimsemeden kardeşlik sağlanamaz.

Gerçek devrimcilik, toplumun temel üretici gücü olan işçileri ve köylüleri, siyasal ve sosyal yaşamın da yönetici gücü olarak kabul etmeyi gerektiriyor. Üretenlerin kendi kendini yönetebilecek güçte olduğunu benimsemeden, elitizmin kibrinden kurtulmadan sosyalizme ve sınıfsız, sömürüsüz, devletsiz, sınırsız bir dünyaya varamayız.

Emperyalizme karşı mücadele etmeden, bağımsızlık, demokrasi, özgürlük, laiklik, kadın hakları, işçi hakları, çocuk hakları, adalet, hukuk, eşitlik, kardeşlik, yaşanabilir bir doğa asla gerçekleşemez. Emperyalizm barbarlıktır, gericiliktir, savaştır, gerçek bir mafya düzenidir. Emperyalizme karşı ilkesel tavır almak, devrimciliğin asgari koşuludur.

Deniz Gezmiş, Yusuf Aslan ve Hüseyin İnan Türkiye işçi ve emekçilerinin, ezilen halkların yoldaşları olarak hep aramızda yaşamaya devam edecek.


 
Yazarın Diğer Yazıları
 Kemal Türkler'i Andık
 Kemal Türkler Yaşıyor, Savaşıyor!
 Unutma, Unutturma
 Harun Karadeniz'i Anıyoruz
 Canan Can Yoldaşımızı Kaybettik
 Mihri Belli Yaşamını Yitirdi
 Nâzım Hikmet Aramızda
 Sosyalist Avukat Halit Çelenk'i Yitirdik
 Devrim Kahramanları Unutulmaz
 Halil Çelimli'yi Kaybettik
 İbrahim Kaypakkaya'yı Anıyoruz
 İşçi Sınıfının Süleymanıyla Birlikte Yürüyoruz
 Orhan İyiler'i Yitirdik
 AHMET BİLGE (SUCU)
 Zekeriya Kılıcıkan