Devlet hastaneleri satılıyor. Evet yanlış okumadınız. Sağlık Bakanı Osman
Durmuş açıkladı: "Benim hastanelerimi alan varsa satıyorum. Koşuyolu Hastanesi,
Siyami Ersek Hastanesi, Yüksek İhtisas Hastanesi alan varsa, buyursun." Öyle
ucuza da vermeyecekmiş: "Yok pahasına vermem. Ederine, hatta ederinin biraz
altına verebilirim. Üretecek, kendi kendine yeter hale gelecek ve devredeceğim".
Kime devredecek? Özel sektöre, yani kapitalistlere, amacı sadece kâr etmek olan
kesime. İnsan sağlığı satılık olmamalıdır! Devlet hastaneleri, yani kamu
mülkiyetinde olan hastaneler, sigortalıların yararlandığı hastaneler. Özel
sektöre devredilirse, artık sigortalılar yararlanamayacak. Sözü edilen
hastaneler bütün emeğiyle geçinenler açısından büyük bir öneme sahip hastaneler.
Örneğin koşuyolu hastanesi kalp hastalıklarının tedavi edildiği, kalp
ameliyatlarının yapıldığı bir hastane. Eğer özelleşirse, sigortalı emekçi
kesimin yararlanma oranı düşecek. Çünkü paralı hizmet veren özel hastaneler
'özel' müşterileri olan 'özel' hastalara öncelik verecektir. Sigortalı kesim,
sigorta kurumundan ancak özel sevk alabilirse, bu hastanelerden
yararlanabilecek. Hatta belki zaman içerisinde sigortalılara hizmet ortadan
kalkacak, hastane kapıları kapanabilecektir. Özelleştirme sonucunda sağlık
hizmetinin faturası sigorta kurumuna daha pahalıya patlayacaktır! Oysa, sigorta
kurumu iyi bir planlamayla primlerden elde ettiği gelirle hastanelere donanım
sağlasa, hizmetin kalitesi de artar, personel fazlalığından da şikayet edilmez.
Ama yapılmak istenen, ballı bir alanı kapitalistlere peşkeş çekmek, kamuya ait
olan mülkiyeti talan etmektir.
Sağlık Bakanı'na göre, hastane yöneticiler "personel az" diye bağırıyormuş,
özel sektör az personelle rahat edecekmiş: "Hastaneyi benden alırsanız zaten
sağlık personeli ihtiyacım kalmaz". Yeni hastane sahipleri büyük kârlar elde
edebilsin diye, asgari ücretle personel çalıştırılacak (Milliyet, 5 Şubat 2000,
s. 7).
Daha az personele daha çok iş yaptırılacak. Sağlık emekçileri işsizliğe
terk edilecektir. Neticede onlar da düşük ücretle hiçbir sosyal güvencenin
olmadığı özel sektörde kötü koşullarda çalışmaya mahkum edilecektir.
Aynı şeyleri tekrarlamaktan artık dilimizde tüy bitti. Sigorta kurumları ve
devlete bağlı sağlık kuruluşları, hastaneler özel sektöre devredilmek isteniyor.
Ne demek isteniyor. Devrediliyor işte. Tüm uygulamalar bütün bir planın
parçaları. Şimdi de sağlık sigortası ile emeklilik sigortasını ayırma planları
gündemde. Yani sağlık alanı tümüyle paralı hale gelecek. Özel sigorta
şirketlerinin sigortacılık pastasındaki payı arttırılacak. Bu yönde hazırlanan
yasa tasarısı Bakanlar Kurulu'na sevkedildi.