Taha Akyol'u bilirsiniz, Milliyet yazarı. Ayrıca, CNN Türk'ün
yönetmenlerinden biridir. Bu şimdiki hali. Eski haline gelince, faşist MHP'nin
fikir üretenlerinden, komandoların yetişmesinde katkısı olanlardan biridir.
Bugün ise, eski militan faşist yanı törpülenmiş ve daha "liberal",
"özgürlüklerden ve bilimden yana" bir görünüm arz etmektedir.
Tabii, bilirsiniz, eski faşistlerin üzerlerine sürdükleri pırıltılı yaldızlar
çok ince oluyor. En küçük bir olayda bile gerçek yüzleri ortaya çıkıyor.
Bakın, yeni liberal Taha Akyol 26 Eylül tarihli Milliyet'te ne yazıyor. Önce
uzun uzun Cumhuriyeti kuran kadroların nasıl uzak görüşlü ve de "emperyal" bir
vizyona sahip olduklarını anlatıyor ve övüyor. Fakat, kendi sözleriyle "tek
parti ideolojisi ile yetişen sonraki kuşakta" böylesi yayılmacı bir vizyon
görünmediğinden yakınıyor. Buradan, sözü Afganistan'a getirerek uzak görüşlü
Atatürk'ün daha Kurtuluş Savaşı esnasında bile Afganistan'a ordularını eğitmek
üzere Türk subayları gönderdiğinden bahisle sonrakilerin bu geleneği ihmal
etmelerinden dolayı Afgan subaylarının Moskova'da eğitim almak zorunda
kaldıklarını söylemiş. "Türkiye'de kabile toplum yapısı asırlar önce Osmanlı
merkeziyetçiliğiyle ortadan kaldırılmıştı, Afganistan'da devam ediyordu" gibi
her yanı tartışmaya açık bir sözümonu tespitte bulunduktan sonra bakın, ne
söylüyor:
"Afganistan'da zaten zayıf ve köksüz olan 'reformist hükümdarlık' geleneği
kızılordu destekli askeri darbeyle imha edilmiştir. Ardından, kabilelerin
kızılorduya karşı savaşı... Ve malum..."
Şimdi bakın, cümleyi nası bitirdiğini gördünüz herhalde. Ve malummuş. Malum
olan neymiş? Acaba devamını niye getirmiyor dersiniz? Yoksa, bizim "liberal",
"özgürlükçü", "nesnel ve bilimsel" Taha Akyol adlı yazarımız, sosyalizme karşı
verilen savaşların netice itibarıyla en pespayesinden karşı-devrimci bir
gericiliğin içine düşüreceğini itiraf mı etmek istemiyor dersiniz?