Türk-İş Başkanı Bayram Meral ile Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu
TİSK Başkanı Refik Baydur, SSK'nın "yeniden yapılandırılması" için ortak yasa taslağı hazırlayıp Başbakan Bülent Ecevit'e vermişler. Bu işçi-patron
dayanışması gözleri yaşartacak nitelikte. Yalnız anlayamadığımız, birlikte işçinin hakkını mı arayacaklar, yoksa patronların mı? TİSK Başkanı Baydur, hükümetin ekonomi programına destek verdiklerini açıklamış; "ilk etapta işçi ve
işveren kurumları olarak bir araya gelip kendi yasamızı kendimiz hazırlamak gibi
uygarca bir davranışın içine girdik". Tabii ki destek verir. Uygar yoldan
işçileri yedeğine alacak. Hükümet hiç patronun isteğini geri çevirir mi? Sosyal
güvenlik sisteminde ve SSK'da işçinin haklarının korunduğu kırpılmamış düzenleme
kaldı mı acaba? Sistem, çıkarılan son sosyal güvenlik yasasıyla zaten tırpandan
geçirilmedi mi? Çalışanlardan kesilen ve halen geri ödenmeyen zorunlu tasarruf
fonu için Bayram Meral "dahiyane" akıllar veriyor başbakana. "Bu paraların nakden ve defaten ödenmesi konusundaki talebimizden bir sonuç alamadık" diyen Meral, zorunlu tasarruf fonunun 1-2 yıl vadeli, doları endeksli ve dolar faizli
devlet tahvili verilerek tasfiye edilmesini öneriyor. Bayram Meral gerçekten bir işçi konfederasyonunun başında mı, bunu kavramak güç. Halbuki bu zorunlu tasarruf kesintilerinin faiziyle birlikte derhal çalışanlara geri ödenmesi gerekmektedir. Bu gibi vadelerle geri ödenmesinin uzatılması, ancak planda olan fondaki birikimlere el koyma amacına hizmet edecektir. İsterse dövize endekslensin, uzun vadede göz boyamak amacıyla parça parça yapılacak ödentiler, trilyonlara varan fon toplamının başka amaçlarda kullanılmasını önlemeyecektir.