Ekonomik kriz olarak yutturulan ve emekçileri daha çok soymak anlamına gelen
o malum durumun ardından Kemal Derviş'in "kurtarıcı" maskesiyle ekonomi
vitrinine oturtuluşunu, daha doğrusu, İMF ve Dünya Bankası tarafından
oturtuluşunu, sizin de iyi tanıdığınız bir köşe yazarının, Yasemin Çongar'ın
"bundan daha açık dile getirilemezdi" dedirtecek yazısından aktarmak istiyoruz.
Bildiğiniz gibi, Yasemin Çongar, Milliyet'in "Beyaz Saray'dan sorumlu"
Washington muhabiri ve genellikle Beyaz Saray'dan kulağına üflenenleri
Türkiye'ye aktarıyor. Milliyet gazetesindeki köşesinin adı ise, "Yıldızlar,
çizgiler ve ötesi"; kastedilenler arasında Amerikan bayrağındaki yıldızlar ve
çizgiler olsa gerek. Ötesini ise bilemeyiz, belki Türkiye'dir. Yazısının hepsini
değil, ilgili giriş kısmını veriyoruz:
"Kemal Dervis'in, Ankara'da ekonominin dümenine geçirilmesi operasyonu,
pürüzsüz olmasa da, olağanüstü bir hızla ve büyük ölçüde başarıyla
tamamlandı.
Bu operasyonda düğmeye basan kişi Başbakan Bülent Ecevit idi, ama onu düğmeye
basmaya asıl ikna edenin de Uluslararası Para Fonu (İMF) Başkan yardımcısı
Stanley Fischer olduğundan kuşku yok.
IMF ve Dünya Bankası yönetimleri, Derviş'in bunca hızla ve tam olmasa bile,
oldukça yetkili bir konumda işin başına geçmiş olmasından çok memnunlar.
Bu operasyonun, hükümette ve üst bürokraside (Temizel istisnası dışında)
büyük bir çatlak yaratmaması, iş dünyası ve medya tarafından desteklenmesi, en
önemlisi de kamuoyunda "umutlu beklentiler" doğurması, Banka ve Fon'u memnun
ediyor. (Zekeriya Temizel'in istifası ise, buralarda açıkçası "bankacılık
reformunu hızlandırabilecek bir gelişme" olarak algılandı.)
IMF ve Dünya Bankası yetkilileri, bir yandan Türkiye'de Derviş'e gösterilen
olağanüstü ilgiye ve "tek bir adamın ekonomiyi kurtarabileceği" inancındaki
naifliğe şaşırıyorlar, ama bir yandan da, ülke ekonomisi ile toplumsal
psikolojinin birbirini ne kadar etkilediğini bildiklerinden, "dibe vurmuş" bir
haldeyken, milletçe üzerinde ruhsal sörf yapabileceğimiz yeni bir dalga
yakalamamıza seviniyorlar....
Geçen hafta Derviş'in Ankara'ya gitmesinin Ecevit ile Fischer arasındaki
telefon konuşmalarında ele alındığı sıralarda, Washington'da nabzını
yokladığımız Fon çevreleri, 'Derviş'in, Merkez Bankası Başkanı olarak yapacağı
katkı sınırlı kalır. Biz kendisine bakanlık verileceğini umuyoruz. Özellikle
bankacılık reformunda söz sahibi olması çok yarar getirir' diyorlardı."
(Milliyet, 5 Mart 2001, s. 12)