Dünya Bankası raporuna göre, Küba dış yardım almadan, sosyal göstergelerde
birçok dünya ülkesini geride bırakmış...
Kübalıların eğitim, sağlık gibi sosyal alanlardaki bu başarıları üzerine Dünya Bankası Başkanı Wolfensohn şu yorumu yapıyor:
Küba müthiş iş becermiş... Üstelik bunu bizim tavsiyelerimiz olmadan
yapmışlar. Kendilerini kutlamak gerekir...
Doğru... İMF ve Dünya Bankasının dediklerini yapsalar onların övgüsünden
mahrum kalacaklardı.
Bu sözleri uzun zamandır saklıyorduk. Aslında geçerken söylenmiş bir
açıklamaya benziyor. Ama bu basitliği içinde bile nasıl sınıfsal bir yanıltma
niyeti taşıyor bir bakın. Adamdaki şu özgüvene, şu kendini beğenmişliğe, şu
yaptığından emin olma tarzına bir bakın. Eh be Wolfensohn kardeş. Eminiz sen de
Amerikalıların devrim öncesi Küba için ne söylediklerini bilirsin. “Küba bizim
kimseye zararı olmayan küçük arka bahçemizdir” derlerdi Amerikalılar. Kendi arka
bahçelerinde ne yapıyorlarsa, oraya da o amaçla giderlerdi. İçki, kumar,
fahişelik, pislik, uyuşturucu... 10 yaşına gelmeden satılan kızlar, daha 20’sine
varmadan pörsüyerek emekliye ayrılan insan vücutları, sadece yüzde 10’lar
düzeyindeki okuma yazma bilen insan sayısı, çocuk ölümlerinde dünya birincileri
arasında yer alan bir ülke, geleceği yok olmuş güruhlar, uyuşturucu batağında
tükenen hayatlar.
İşte Kübalılar, önderleri Kastro ve Che Guevera’yla birlikte ülkelerini
böylesi bir bataklıktan kurtardılar. Eğitimin yaygın, herkese ve parasız hale
getirilmesi, çocuk ölümlerinin yok olma düzeyine indirilmesi, tıbbın ve sağlık
hizmetlerinin başka ülkelere yardım edebilecek denli geliştirilmesi, başı dik
bir dış politika izleyerek emperyalist kamp karşısında kendisini ezdirmeyen bir
ülke yaratılması hep Kübalıların kendi eseridir.
O nedenle Bay Wolfensohn çok şaşırmasın. Eğer Küba halkı, hakikaten İMF ve
Dünya Bankası tavsiyelerini dinleseydi, şu anda herhalde krizlerden kriz
beğenirlerdi. İnanmayan kendi ülkesine baksın!